ANA SAYFA            
(Bu sayfa en son 07 Ekim 2006 tarihinde güncellenmiştir.)

 

 

ZİLE PANAYIRI
(DEİR) - 2

Derleme : ZİLE POSTASI GAZETESİ
Zile Turizm ve Tanıtma Derneği Adına

Zile Postası Gazetesi Sahibi : Hüseyin HOŞCAN

ESKİ PANAYIRLARDA
Makale : Fikret TARHAN

(Zile Postası Gazetesi Panayır İlâvesi - 19 Ekim 1965 Salı, 4 sh.)
Gönderen : Hulûsi SEREZLİ

İstimlâk Alanına Pazarlar Kurulur Panayırlarda...

Fotoğraf : Çağıltı Dergisi - Yıl : II, Sayı : 15, Aralık 1962

Küçük Hikâye

            Birden davul - zurna sesinin yakından gelen coşturucu nağmeleriyle açtı gözlerini Emrah. Sonbahar güneşinin ilk ışıkları asma yaprakları arasından odaya yeni girmişlerdi. Odanın boş duvarlarında henüz renksizliğe bürünmemiş turuncu ve sarılar tatlı - gri asma gölgeleriyle oynaşıp duruyorlardı..

1968 Zile Panayırı ve Kiraz Festivali Etkinlikleri
 
Kameraman : Mehmet SEZEN - Turizm ve Tanıtma Derneği

            ...Panayır başlamıştı demek? Panayır bayrağı davul - zurna ile sokağa erken çıkmış şen çocuklar kalabalığında panayır yerine götürülüyordu... Çocukların neşeli gürültüleri bütün mahalleyi tutuyordu. Emrah birden çocukluğun ortasında buldu kendini. Gidiyorlardı. Davulcu vurdukça tokmağı uzak tepelere yaslanıp yaslanıp geriye geriye dönüyordu bu ses.

Zile Panayırı Giriş Takı'nın Elektrik Teknikeri Mehmet SEZEN Tarafından Işıklandırılması

Fotoğraf : Ressam Mehmet SEZEN

            Zurna öylesine coşturuyor, Bayrak öylesine dalgalanıyordu. Emrah bir kırlangıç kadar hafifti. Yürümüyor sanki uçuyordu. Yollar öylesine kalabalıktı. İnsanlar, atlılar, keçiler, koyunlar, inekler, mandalar, develer ve arabalar bu sesi, bu bayrağı takip edip, şehrin dışında bir yere gidiyorlardı...

            Büyük bir kalabalık toplanmıştı bir tepenin eteklerinde. Büyük bir insan ve hayvan kalabalığı... Bir değil, iki değil, üç değil belki yirmi tarlaya yayılan bir kalabalıktı bu. Uğultusu uzak tepelere yaslanıyor, insanlar her adımda pazarlık yapıyorlardı. Seyyar satıcılar rengarenk tenteli arabaları önünde durmadan bağırıyorlar, ayva, elma, üzüm ve soğuk meşrubat satıyorlardı. Bir köşede köfteciler ızgara dumanları ardında panayır köftesi yapıyorlardı.

Zile Panayırı Güreş Turnuvası 2005

Zile Belediyesi Fot. Arşivi - Ali Rıza Kaya (Havza'dan Birinci)
Zile Panayırı Güreş Turnuvası 2005

Zile Belediyesi Fotoğraf Arşivi

            Anadolu'nun dört bucağı sanki burada toplanmıştı. Yörüğü, Çerkezi, Boşnağı, Lâzı, Arnavudu, Kıptîsi, Oğuz'u... Her gruptan insan vardı kalabalıkta. Emrah bir ara coşkun bir uğultu ile irkiliverdi. Davul - zurna nağmeleri önünde bir adam doludizgin giden atının karnına yapışmış bir yöne doğru at sürüyordu. Ardında onu kovalayan bir atlı daha vardı. Kovalayana karşıt bir atlı daha çıktı meydana.

            «Cirit başla» dedi birisi. Atlılar karşılıklı çıkıyorlar birbirlerine değnek attıktan sonra tekrar kendi bölgelerine kaçıyorlardı. Bir ara nefesi tutulacak gibi oldu Emrah'ın. Karşılıklı yönlerden iki atlı daha fırlamıştı meydana. Birbirlerini kollarken atlarının dizginlerini büyük bir ustalıkla idare ediyorlardı. Bir anda kalabalık uğuldayıverdi. Atlının birisi elindeki değneği olanca hızıyla hasmına fırlatmıştı. Aynı anda kalabalık hayret ve şaşkınlıkla tekrar uğuldadı. Emrah'ın yüreği küt küt vuruyordu. İkinci atlı değneği yememek için birden üzengi boşaltmış ve atının yan tarafına yatıvermişti. Değnek ise vınlayarak bir karış üzerinden geçmişti.

Zile Panayırı (Deir) At Yarışları Birincisi / 1968

Kameraman : Mehmet SEZEN - Zile Turizm ve Tanıtma Derneği

Zile Panayırı'nda At Yarışları - 1968

Kameraman : Mehmet SEZEN - Zile Turizm ve Tanıtma Derneği

            Aynı anda değneği atan atlı atıyla harmanlamış ve kaçmaya başlamıştı. Değneği savuşturan atlının bir anda doludizgin giden atının üzerinde dikildiği ve sıkı bir nağra attıktan sonra değneğini fırlattığı görüldü. Değnek uçtu uçtu süzüldü ve kaçan atlının sırtına yapışıverdi. Kalabalık yeniden daha bir coşkunlukla uğuldadı.. Davulcu yeniden olanca gücüyle vurdu. Zurnacı yine avurtlarını doldurdu. Atlılar iki grup olmuşlar, bir kaynaşma bir gidiş geliş.. Hücum ediyorlar, ricat ediyorlar, tekrar hücum ediyorlardı.. Atlar dalga dalga köpükler içinde, kuyrukları topuz topuz bağlanmış koşarken nemli topraktan nallarıyla parçalar fırlatıyorlardı. Burun delikleri bir açılıp bir kapanıyordu yağızların, doruların, kıratların...

            Daha geniş bir meydanda Anadolu'nun dört bir yanından gelmiş her donda her ırktan yarış atları, gelinlere gıpta ettirecek süslemeli çullarıyla dolaşıyorlar, çevrelerinde okul kaçağı talebeler ellerinde çanta, başlarında şapka çark edip duruyorlardı.


http://members.fotki.com/zelanakkas/about

            Beri yanda meraklı bir grup toplanmışlar «başa güreşecek bu» diyorlardı, «öbürleri ortaya». Ağır adımlarla ilerliyen dev yapılı kişileri gösteriyorlardı. Amasyalıları, Sivaslıları, Samsunluları, Kepezlileri, Üçköylüleri, Karayünlüleri anlatıyorlardı.. Cirit, güreş ve yarışta ünlü isimleri sayıyorlardı. «Çopurun Atı» diyorlar bir daha demiyorlardı...

Zile Panayırı/Hayvan Pazarı'ndan Zile Kalesi - 1968

Kameraman : Mehmet SEZEN - Zile Turizm ve Tanıtma Derneği
Zile Panayırı'nda At Yarışı Birincisi Ödül Töreni'nde - 1978

Kameraman : Mehmet SEZEN - Zile Turizm ve Tanıtma Derneği

            Birden komşu pencereden feryat eden radyonun sesiyle yatağında buldu kendini Emrah. «Yine hazan mevsimi geldi» diyordu radyodaki ses.. Güneş iyiden iyiye yükselmişti. Davulcular artık sesleri duyulmayacak kadar uzaklaşmışladı...

1968 Yılında Zile Panayırı (Deir) Giriş Takı

Kameraman : Mehmet SEZEN - Zile Turizm ve Tanıtma Derneği

Mehmet - Mustafa Kâğızman - İhsan Güller
İstasyon Caddesi'nde Kurulan Zile Panayırı'nda

Fotoğraf : Hulûsi SEREZLİ

     
Makale Başına ya da Sayfa Başına Gitmek İçin Tıklayınız


Devam Edecek

Zile Makaleleri Sayfasına  

Dönmek İçin TIKLAYINIZ

YAZDIR