ANA SAYFA            
(Bu sayfa en son 11 Ekim 2005 tarihinde güncellenmiştir.)

.

 

A'DAN Z'YE
ZİLE'NİN TARİHÎ, MİMARÎ,
DOĞAL, KÜLTÜREL VE
BİLİMSEL BULGULARI - 5

Derleme : Hulûsi SEREZLİ
Araştırmacı -
Gazeteci - Newholland Traktör Bayii

 
18 Mart 1981 tarihli, Hürriyet Haber Ajans Genel Müdürü Oktay EKŞİ imzalı Muhabir Kartı.

Bu Makale Serisi'nde,
Zile hakkında münferiden ele alınmış özet konular yayınlanacaktır.

Zelitis, Zela (Zile) (Tokat - Zile)
http://www.kenthaber.com/Arsiv/AntikSehirler/Tokat/Zile/AntikSehir_510.aspx
Kenthaber Kültür Kurulu
Yayın Tarihi : 28 Mayıs 2005 Cumartesi

            Zile sözcüğünün kaynağı kesin değildir. Strabon’un buradan Zelitis - Zela olarak söz etmesi bu yerleşimin çok eski olduğuna işaret etmektedir. Zile’nin 29 km güneydoğusundaki Maşathöyük’te araştırma yapan Ord. Prof. Şevket Aziz Kansu ve onun ortaya çıkardığı buluntulara dayanılarak Şemsettin Günaltay, Hititler'in burada yaşadığını ortaya koymuştur. Ayrıca Zile’deki Maşathöyük kazılarında ele geçen tabletler de Yeşilırmak Havzası boyunca sıralanmış Hitit yerleşim merkezlerinden Anzilia’dan söz etmektedir. Büyük olasılıkla Anzilia sözcüğü zamanla Zile’ye dönüşmüştür.

            M.Ö. 1916’da yöre Asurlular'ın yönetimine geçmiştir. M.Ö. XV. yüzyıldan sonra Kaşkalar burasını yakıp yıkmış, M.Ö. VIII. yüzyılda Frigler yöreye hâkim olmuş, M.Ö. VII. yüzyılda da Kimmerler tarafından yağmalanmıştır. M.Ö. VI. yüzyılda Anadolu’nun büyük bir bölümü ile birlikte Persler buraya da hâkim olmuşlardır. Persler Yeşilırmak Havzası'na önem vermiş ve tarihî Kral Yolu’nu buradan geçirmişlerdir. I. Darius zamanında Anadolu'nun en büyük eyaleti olan Kapadokia ikiye bölünmüş ve Zile kuzeydeki Pontus Kapadokiası içerisinde kalmıştır. Persler burada kendi tanrıları olan Anahita (Anahitis, Anos, Anadates) adına bir mabet yaptırmışlar ve bu mabedin çevresinde Sonbaharda yapılan Sakaia şenliklerini düzenlemişlerdir.


Zile Belediyesi Fotoğraf Arşivi

            M.Ö. IV. yüzyılda Büyük İskender Anadolu’daki Pers İmparatorluğu'nu sona erdirirken Zile yöresini de kendi topraklarına katmıştır. İskender’in ölümünden sonra topraklarını paylaşan generallerinden Ornets Kapadokia ile birlikte Zile’yi de egemenliği altına almıştır. M.Ö. III. yüzyılda Pontus Krallığı'nın egemenliğine girmiştir.

            Kapadokialılar Romalılar'dan Pontuslular'a karşı koyabilmek için yardım istemiş ve Romalı general Sulla komutasındaki ordu Mithridates’i mağlup ederek Kapadokia’yı ele geçirmiştir. Sulla’nın Roma’ya dönmesi ve M.Ö. 78’de ölümü üzerine Mithridat yeniden Roma’ya karşı savaş açmıştır. M.Ö. 67’de Romalı Triarius ile Mithridates Zile’ye 5 km uzaklıktaki Skotis’te (bugünkü Altıağaç Mevkii) savaşmışlar ve savaşın galibi belli olmamıştır. Mithridates yöreye hâkim olmasına rağmen kısa bir süre sonra Romalı Pompeius, Mithridates’i yenerek yöreye hâkim olmuştur.


Zile Belediyesi Fotoğraf Arşivi

            M.Ö. 66’da Romalılar buraya hâkim olmuş, bu arada II. Pharnakes yörede Pontus yönetimini yeniden kurmak istemişse de M.Ö. 47’de eski ismi ile Zela olan bugünkü Zile’de yapılan savaşta İulius Caesar’a yenilmiştir. Zile Kalesi içerisindeki bir taşa Iulius Caesar tarafından “Veni, Vidi, Vici - Geldim, Gördüm, Yendim” sözleri yazılmıştır. Aynı zamanda bu şehre Caesar’ın karısının isminin verildiği de kaynaklarda geçmektedir.

            Roma’nın ikiye ayrılmasından sonra Bizanslılar buraya hâkim olmuş ve XI. yüzyıl başlarında Bizans’ın Armeniakon Theması’nın sınırları içerisinde kalmıştır. Bizans döneminde yöre Sasaniler'le Bizanslılar arasında sürekli el değiştirmiştir. Bu yüzyıldan sonra Asya’dan Türkmen toplulukları buraya yerleşmeye başlamıştır.


Zile Kalesi ve Amfitiyatro - Zile Belediyesi Fotoğraf Arşivi

            Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Zile, Melik Ahmet Danişmend Gazi tarafından Bizanslılar'dan alınmıştır. 1174 yılında Anadolu Selçukluları’ndan İzzettin II. Kılıçaslan Sivas ve çevresini ele geçirmiş ve Danişmendli egemenliğine son vermiştir. Böylece Selçuklular'ın yönetimine giren yöre kültürel yönden gelişmiştir.Bundan sonra İlhanlılar'ın denetimi altına giren yöre Moğollar tarafından yağmalanmış, bunu Eretna Beyliği, Kadı Burhaneddin Devleti ve Akkoyunlular'ın yönetimi izledikten sonra 1397’de Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır.

            Antik kentten günümüze gelebilen tarihî eserler arasında; Zile Kalesi, Maşathöyük, Zile Höyüğü, Roma dönemi tiyatrosu, Kaya Mezarları, Namlı Hisar Kale, Anzavur Mağaraları, Manastır Kalıntısı bulunmaktadır.

Zela
Catholic Encyclopedia on CD-ROM
Contains 11,632 articles. Browse off-line, ad-free, printer-friendly.

http://www.newadvent.org/cathen/15753c.htm

            Titular see of Asia Minor, suffragan of Amasea in the Helenopontus. In pagan times the city, which was situated on the Seylax, belonged to priests, equal in dignity to the princes of Pontus, lords of the territory. On the eminence which rises in the middle of the city stood a famous temple, consecrated by the Persian kings to their national divinities, Anahita, Vohu-Mano, and Anadates.

            Zela is famous for the victory of Mithridates Eupator over Valerius Trianus, lieutenant of Lucullus (67 B.C.), also for that of Caesar over Pharnaces (47 B.C.), after which he wrote his famous letter, "Veni, Vidi, Vici" (I came, I saw, I conquered).

            At first a mere hamlet, Zela obtained from Pompeii the title of city, and became the capital of a district allotted to Queen Pythadoris (Strabo, XI, viii, 4; XII, iii, 37; Pliny, "Hist. Nat.", VI, 8). It was finally ceded to Nero, with all Pontus Polemoniacus, by its last king, and remained part of the Greco-Roman empire until 1397, when the Turks seized it.

Zile Kalesi Surları Restore Ediliyor

Zile Belediyesi Fotoğraf Arşivi

            According to a letter (72) of St. Basil, a council was held there by the Arians in the fourth century. Le Quien (Oriens christ., I, 541) mentions several bishops: Heraclius, at Nice (325); Atticus, at Chalcedon (451); Hyperechius (458), Georgius (692); Constantine (787); Paul (879). According to the "Acta Patriarchatus Constantinopolitani" of Miklosich and Muller (I, 69), there was a bishop at Zela in 1315; he was then named Metropolitan of Amasea; later the see was suppressed. Zela (now Zilch) is caza in the sandjak of Tokat and the vilayet of Silvas; the city numbers 20,000 inhabitants, 5000 of whom are Christians, the rest being nearly all schismatic Armenians.

ZİLE'DE TARİHÎ ESERLER
Makale : Anonim
Gönderen : Hulûsi SEREZLİ
(Zile Postası Gazetesi Zile Panayırı Eki'nde yayımlandı - 19.10.1965)

            Zile 4000 yıla yaklaşan mazisi ile istikbalde turistlerin sık sık ziyaret edebileceği bir şehir haline gelebilir. Ancak tarihî eserlerin araştırılarak değerlendirilmesi gerekir. Zile'de hangi devirden kalma olduğu tetkik edilmemiş, yerleri belli bir sürü tarihî eser mevcuttur. Bunun dışında kimler ve hangi devre ait olduğu belli olmayan pek çok höyük ve mezarlık vardır. Bunlardan Maşat Höyüğü ve Altıntepe'de kazı yapılmış, diğerleri açılmamıştır.

            Zile tarihî eserleri arasında Namlıhisar Kalesi, Göçenli'de Aznavur Mağaraları, Kuruçay'da tarihî Manastır harabesi, Çeltek'te Havariyunlardan birisinin mezarı, İğdir, Ciğerbağ ve Üyük'te tarihî şehir harabeleri, Hacıbaş köprüsü, Koçaş'ta çıkarılan Koçbaşı ve nihayet Koca Kayzer namı ile mâruf Kral Mezarı, Amfitiyatrosu ile tarihî Zile Kalesi..

(Solda) : Nazar Kıl Allah - Sahibi Eser Memet Ali Sarı Dervişoğlu / (Sağda) : Kale İçi Mermer Yazıt ve Lâhitler
 
Zile Belediyesi Fotoğraf Arşivi

            Kale'de Sezar'ın Pharnas'la yaptığı meydan muharebesi sonunda söylediği VENİ - VİDİ - VİCİ (Geldim - Gördüm - Yendim) sözünü ifade eden kitabe çok büyük kıymeti haiz bir tarihî eserdir. Gene kalede bu kitabenin karşısındaki Maximiano'ya ait kitabe de tarihî bakımdan değerlidir. Ayrıca şehirde Bayezid-i Bestami Câmii, Hasan Ağa Câmii ve Medresesi, Küçük Minareli Câmi ve Ulu Câmi tarihî eserler arasındadır.

Koca Kayzer (Sezar) Kaya Mezarı

Hulûsi SEREZLİ Fotoğraf Arşivi
Saat Kulesi ve Roma Sütunu

Hulûsi SEREZLİ Fotoğraf Arşivi

RAKAMLARLA ZİLE
Makale : Affan SONGÜN
Gönderen : Hulûsi SEREZLİ
(Zile Postası Gazetesi Zile Panayırı Eki'nde yayımlandı - 19.10.1965)

            Zile Orta Anadolu ile Doğu Karadeniz iklim bölgeleri arasında geçit iklimine sahip bir şehirdir. Yıllık yağış ortalaması 430 mm olan Zile'nin yağışları daha çok İlkbahar ve Sonbahar mevsimlerine rastlar. Yağışların % 80'i yağmur, geri kalanı da kar ve dolu olarak düşer.

            Köyleri ile birlikte yüzölçümü 1511 kilometre kare; 317 kilometre karesi ekilebilir arazi, 425 kilometre karesi orman ve koru, 317 kilometre karesi çayır - mera, 103 km2'si de dağlık arazidir.

            1960 sayımına göre şehir nüfusu 21.339, köyler nüfusu 52.781 olup, toplam olarak 74.120 nüfusa sahiptir. Bu nüfusun 37.158'i erkek, 36.962'si kadındır. Kilometre kareye isabet eden nüfus sayısı ise 49'dur. Nüfusun 60.000'i ziraatta, 2.000'i imalâtta, 1.500'ü inşaatta, 2.500'ü ticarette, kalanı da çeşitli işlerde çalışmaktadır.

Demirci Ustası Ömer Çiğiltepe ve Oğlu Mehmet

Fotoğraf : Ahmet Kaynak - 12.06.2006

            Şehir 5 kilometre açığından geçen demiryolu ile bir taraftan Samsun, diğer taraftan Sivas'a bağlanmıştır. Çekerek'ten geçen 365 kilometrelik bir karayolu Ankara'ya ve Turhal'dan geçen 22 kilometrelik bir yolla da Sivas - Samsun şosesine bağlanmıştır. Şehri güneyden Artova'ya ve kuzeyden Amasya'ya bağlayacak olan iki şose ise inşaa halindedir.

            Zile'de nüfusun yüzde altmışının geçim kaynağı ve iştigal mevzuu tarımdır. Şehrin ekonomik hayatına müessir olan mahsullerin başlıcaları : Şeker pancarı, buğday, arpa, haşhaş tohumu ve sakızı, mercimek, fasulye, nohut, mısır, keten tohumu, kendir tohumu ve lifi, çavdar, yulaf, fiğ, kuru soğandır.

            Zile bu mahsullerin hepsini ihraç etmek durumunda olup, dahilde istihlâk edilenin dışında ihraç ettiği bu maddelerden takriben yılda 70 milyon lira civarında gelir temin etmektedir. Zile Zahire Pazarı, hinterlandının da geniş olması dolayısıyla Samsun'a toprak mahsulleri sevk eden zahire pazarlarının başında gelmektedir. Domates, fasulye, bakla, patates, lâhana, ıspanak, gibi birçok sebzeleri yetiştirmekte, fakat bunlar dahilde istihlâk edilmektedir. Iska suyunun kifayetsiz oluşu, iklim müsait olmasına rağmen bu gibi sebzelerin ihracına imkân vermemektedir.

Zahire Pazarı

Fotoğraf : Hulûsi SEREZLİ

            Münhasıran hayvancılık yapılmamakla beraber ekonomik hayatta   hayvancılığın yeri de küçümsenemez, 38.000 koyun, 39.000 keçi, 36.000 sığır, 7.500 manda ve 11.500 at, eşek ve katır varlığına sahip olan Zile, yılda vasatî 3.500 baş sığır ve manda ile 3.000 baş koyun ve keçi ihraç etmektedir ki bunun maddî değeri 4 milyon liradır. Deri, barsak, sucuk ve pastırma gibi hayvan mahsullerinden de yılda yaklaşık olarak bir milyon lira civarında gelir temin olunmaktadır. Zile mezbahasında yılda vasatî 12.000 adet küçükbaş ve 1.800 adet de büyük baş hayvan kesilmekte ve 350 ton et elde olunmaktadır. Panayırda etlik olarak takriben 4.000 baş koyun ve keçi ile 1.000 baş sığır ve manda kesilmektedir.

            Tarım yönünü kısaca rakamlarla izaha çalıştığımız Zile kaza merkezi olarak bölgenin ticarî merkezi durumundadır. Ve kısa zamanda da özel teşebbüsün gayreti ile bir sanayi merkezi olma gayret ve çabası içindedir. Aşağıda verilen rakamların üzerinde durulur ve bunlar şehrin nüfusu ile kıyaslanırsa bölge pazarı durumuna gelişinin izahı kolaylaşır kanısındayız.

Hayvan Pazarından Muhtelif Görüntüler
 
Fotoğraflar : Necmettin ERYILMAZ / Mustafa BELDEK - Zile Belediyesi Fotoğraf Arşivi

            Zile'de : 2 un fabrikası (60 ton kapasiteli), 73 hırdavatçı, 95 bakkal, 50 urgancı, 107 kunduracı ve dikici, 48 sobacı, 35 düğenci ve yayıkçı, 25 marangoz ve.doğramacı, 8 at arabası imalât ve tamircisi, 10 dabak, 35 traktör tamircisi, tornacı ve tesviyeci, 12 çilingir, 40 hancı ve nalbant, 35 çarıkçı, 15 lâstik ayakkabı satıcısı, 44 hazır elbiseci, 95 terzi, 45 parça bez ve iplik satıcısı, 31 kasap ve besici, 34 kuyumcu ve saatçi, 60 kalaycı, 45 demirci, 30 adet lokanta - aşçı ve kebapçı, 40 kahveci, 8 saraç, 30 leblebici, 5 sucuk ve pastırma imalâtçısı, iki lâstik ayakkabı fabrikası, 2 lâstik kaplama, 3 vagonet imalât, 1 pulluk imalât atölyesi, 4 motorla çalışan değirmen, 15 su ile çalışan değirmen, 110 manifatura ve tuhafiyeci, 109 sabit ve seyyar zahireci, 20 keresteci, 12 bakırcı, 13 elektrikçi ve radyo tamircisi, 10 halı - mobilya ve kilim satıcısı, 3 şekerci, 1 kolonya imalâtçısı, 10 fırıncı, 2 gazete ve matbaacı, 15 çorap ve fanilâcı, 9 tenekeci, 15 yorgan - yatak ve döşemeci, 5 fotoğrafçı, 5 kırtasiyeci, 5 yüncü ve tiftikçi, 35 berber, 3 kadın berberi, 5 hamamcı, 2 mahrukatçı, 5 hattat ve mühürcü, 7 otelci, 15 semerci, 4 yumurtacı, 3 küpçü ve çömlekçi, 8 toptan sebze komisyoncusu, 6 arzuhalci, 1 mutaf, 2 eczahane, 6 avukat, 4 doktor, 2 diş tabibi, 50 at arabası sürücüsü, 150 inşaat ustası ve dülger, 195 şoför ve motorlu nakliyeci, 11 sütçü ve mandıracı, 3 banka ve 1 Sümerbank Satış Mağazası, Toprak Mahsulleri Ofisi mevcuttur. İşyeri sayısı 1.500'dür. Zile'de ticaretle iştigal eden kimseler iki gruptur. Bunların bir kısmı sabit bir ticarethanesi olanlar, diğeri ise sabit bir ticarethanesi olmayıp, çevredeki il ve ilçe pazarlarını takip etmek suretiyle ticaretle meşgul olanlardır.

Zahire Pazarı

Fotoğraf : Hulûsi SEREZLİ

            Bu seyyar tacirler çevre pazarlarına her bakımdan hâkim olmakta ve piyasayı ellerinde tutmaktadırlar. Zile'de ayrıca makine ile çalışan 3 adet pekmez imalâthanesi vardır. Son zamanlarda Bağ Ürünleri İstihsal Kooperatifi adıyla bir kooperatif kurulmuş ve modern bir pekmez ve konserve fabrikası yaptırmıştır. Binası tamamlanmış olan fabrikanın yakında makinaları da getirilecektir. Zile'de son yıllarda küçük sanayi büyük bir gelişme kaydetmiş, bu da memleketin ekonomik hayatına oldukça etki yapmıştır. Belediyenin yılda 1 milyon iki yüz bin kilowatsaat elektrik enerjisi üreten ve motorinle çalışan elektrik santralının enerjiyi pahalıya mal edişi dolayısıyla biraz yavaş olan sanayiin gelişmesi yakında Almus Hidroelektrik Santralı'ndan ucuz enerji temin edildiğinde daha süratli bir tempo ile ilerleyecektir.


Çekerek Süreyya Bey Barajı

            Kısacası; 25.000'e yaklaşan nüfusu, 4.500 meskeni, 1.500 işyeri, 42 câmisi, 62 dernek ve birliği, 750 ticaret erbabı, 1.250 esnaf ve sanatkârı, 5.000 adet çiftçisi,    sekiz  ilkokulu, bir ortaokulu ve lisesi, erkek sanat enstitüsü, kız sanat ortaokul ve akşam kız sanat enstitüsü, devlet hastahanesi ve nihayet bölge pazarı durumunda olan panayırı ile Zile bir büyük şehir olma yolundadır.

ZİLE'MİZ
Makale : Osman ÇETİN
Gönderen : Hulûsi SEREZLİ
(Zile Postası Gazetesi Zile Panayırı Eki'nde yayımlandı - 19.10.1965)

            Zile çok yönlü bir şehirdir. Tarihî zenginliği yanında kapanık zengin bir ticarî bölge hüviyetini taşır.

            Zile her yönü ile bir bütündür. Tarihî zenginliği, sanırsınız ki Zile'nin havasına, suyuna ve Zileliler'e tesir etmiştir. Bu bir gerçektir. Büyük şehirlerde yaşayanlar (Zile'de vazife vermiş arkadaşlarımızdan gayrisi) Zile'yi ve Zileliler'i bilemezler. Zile dersiniz, dudak bükülür, hafif bir tebessümle mukabele ederler. Tarihî zenginliğinden bahsedersiniz. Asırlık panayırını, ticarî faaliyetlerini sayıp dökersiniz, yerli sanayi kollarını anlatırsınız, insanlarının çalıştığından, azminden ve samimiyetinden dem vurursunuz.. hayır Zile'yi anlatamazsınız! Bu üzücü havayı çok Zileli çok kereler teneffüs etmiştir.

İstimlâk Alanına Pazarlar Kurulur Panayırlarda...

Fotoğraf : Çağıltı Dergisi - Yıl : II, Sayı : 15, Aralık 1962

            Panayırımız dolayısıyla sizlere sunduğumuz bu özel sayı ile Zile hakkında Zileliler hakkında sizleri bir parça aydınlatabilirsek bizler Zileli olarak vazifelerimizden birisini yapmış olmanın huzurunu duyacağız.

            Zile'nin tarihî zenginliğinden bahsettim; tarih yazarları Zile tarihini anlatabilmek için M.Ö. 1600 senesine kadar inmektedirler. Zile'mizin dört bin yıllık tarihî mazisi böylece ortaya çıkmaktadır. Amasyalı STRABON'a göre Zile NİNOVA hâkimesi SEMİRAMİS tarafından M.Ö. 1600 senesinde kurulmuştur. Yine Amasya tarihinde Zile'nin HARKAR HAN tarafından yapıldığı ve muhterem manâsına gelen SILAY ismi verildiği yazılmaktadır.

            Yine Pontuslular zamanında Zile'de bulunan ANAİTİS İlâhesi'ne ZELAİDİ denilmekte idi. ZELAİDİ ismine atfen bu şehre ZELA ismi verilmiş, daha sonra zamanla ZİLE denmiştir.

ANAÏTİS - ANAHİTA

http://abcdioses.noneto.com/persa/diosesPe/anaitis.htm

            Zile'mizde ETİLER'den başlayarak LİDYA, FRİKYA, ROMA, BİZANS, SELÇUK ve OSMANLI Devirleri'ne ait tarihî yer ve vesikaları hemen her tarafta bulmak mümkündür.

            PONTUSLULAR devrinden başlayarak MİLLÎ MÜCADELE yıllarına kadar Zile çeşitli harplere sahne olmuştur. M.Ö. 548 senesinde Zile İRAN hâkimiyeti altına geçmiştir. BÜYÜK İSKENDER'in İRAN Hükümdarı DARA'yı mağlûp etmesi üzerine Zile'de İSKENDER hâkimiyeti kurulmuştur. Bundan sonra Zile'yi PONTUS Kralı MİTHRİDAT hâkimiyeti altında görmekteyiz.

            M.Ö. 74 tarihinde PONTUS Kralı MİTHRİDAT ile Romalılar arasında yapılan savaşta Pontuslular mağlûp olmuş, Kral MİTHRİDAT kendi arzusu ile kölesi tarafından öldürülmüştür. MİTHRİDAT'ın ölümünden sonra Zile oğlu PHARNAS'ın idaresine geçmiştir. Pharnas ile SEZAR arasında Zile Ovası'nda yapılan savaşta Sezar galip gelmiş, Sezar bu zaferini VENİ - VİDİ - VİCİ (Geldim, Gördüm, Yendim) sözü ile Zile Ovası'ndan, o zamanki adı ile ZELA'dan Roma'ya bildirmiştir. Sezar'ın bu sözü bir taş üzerine oyma olarak yazılmıştır. Bu oymalı VENİ VİDİ VİCİ yazılı sütün park haline getirdiğimiz kalemizde muhafaza edilmektedir.

Saat Kulesi ve Roma Sütunu

Hulûsi SEREZLİ Fotoğraf Arşivi
Lâtince Yazılı Roma Sütunu

Hulûsi SEREZLİ Fotoğraf Arşivi

            Sezar'ın bu zaferiyle Zile'ye Romalılar hâkim olmuştur. Daha sonra Bizanslılar'ın eline geçen Zile 1071 Malazgirt Savaşı'ndan sonra AHMED DANIŞMENT GAZİ bu şehri Bizanslılar'dan almıştır. Bu suretle 1071 tarihinden itibaren Zile ilk defa SELÇUK Müslüman Devleti'nin eline geçmiş bulunmaktadır. Daha sonra İLHANLILAR'ın eline geçen Zile (1311 - 1320), bu tarihlerden sonra da 1341 tarihinde EMİR ERTAN ve oğullarının idaresi altına geçmiştir. 1350 - 1355 tarihleri arasında KADI BURHANETTİN tarafından idare edilmiş, 1397 tarihinde OSMANLI Padişahlarından YILDIRIM BEYAZIT Zile'yi Osmanlı topraklarına katmıştır.

            Tarihini kısaca özetlediğimiz Zile'miz 1855 ve 1922 tarihlerinde iki defa büyük yangın geçirmiş ve şehrin büyük bir kısmı yanmıştır.

Zile Ayaklanması'nda Âsilerin Yaktığı Bu Kısım Bugün Yeni Baştan Yapılmıştır.
Eğer bu isyan olmasaydı Zile belki de Türkiye'nin en avantajlı Başkent adayı olacaktı.

Ulusal Savaşta Tokat - Halis ASARKAYA, Tokat Basımevi/1936, 159 sh.

ZİLE'DE ÜÇ BİN YILLIK
YERALTI ŞEHRİ BULUNDU
Haber : Sadettin UÇKUNOĞLU
Gönderen : Hulûsi SEREZLİ


Maşat Höyük'te
Bulunan Eserler Ortaya Çıkarıldıktan Sonra.

            Tokat'ın Zile İlçesi'ne bağlı Yalınyazı Köyü'nde 3 Bin yıl öncesine ait olduğu sanılan bir yeraltı şehri ortaya çıkarılmıştır.

            Ankara Üniversitesi'ne bağlı bir ekip tarafından yapılan aramalar sonunda Hititler'e ait olduğu bildirilen bir şehir bulunmuştur.

Maşat Höyük

Zile'de Bulunan Üç Bin Yıllık Şehir

            İlgililer, şehirde bulunan tarihî eserlerin değerinin çok yüksek olduğunu ve hepsinin toplandıktan sonra müzelere teslim edileceğini açıklamışlardır. TOKAT (AKAJANS)

MAZMANLIK
(03 Eylül 1982'de yayımlandı.)


Sayıları gün geçtikçe azalan Mazman dükkânlarından birinde ip bükülürken...

NAYLON ÇIKTI, ATA SANATI
MAZMANLIK TARİHE KARIŞTI

Pazar imkânlarının daraldığını söyleyen Zileli Mazmanlar, esnaf adedinin
azalmasına rağmen kazançlarının da azaldığını söylüyorlar...
Hulûsi SEREZLİ - ZİLE, (Akajans)

            Bundan birkaç yıl önce 30'a yakın esnafın bulunduğu Zile'de Mazmanlık'la uğraşan 6 dükkân kaldı.


Ünye'de İpçilik (Mazmanlık) ile uğraşan bir Mazman ailesi.

            Son yıllarda naylon iplerin, kendirden yapılanların yerini alması ata sanatı Mazmanlığın yok olmasına başlıca sebep oluyor. Zile'deki Mazman esnafının son temsilcilerinden Kemal İNCEARAR;

            "Mazmanlık zor meslek, kazancı da az. Kendirin kilosunu 160 liradan alıyoruz. İp haline getirdikten sonra kilosunu ancak 200 - 225 liradan satabiliyoruz. Günde en çok 25 kilo mal üretebiliyoruz. Üç kişi çalıştığımız düşünülürse yevmiyemizi bile çıkartamadığımız açıkça görülür. Evvelce her şey kendir ipinden yapılıyordu. Bugün binek hayvanlarının yularları bile naylon ipten yapılıyor" dedi.

Yaşayan El Sanatlarımızdan Urgancılık ve Urgancılar

            Pazar imkânlarının daraldığını söyleyen Zileli Mazmanlar esnaf adedinin azalmasına rağmen kazançlarının da azaldığını, böyle giderse birkaç yıl sonra Zile'de çıkrık gıcırtılarının duyulduğu ince - uzun Mazman dükkânlarının artık görülmeyeceğini söylüyorlar.

Sayıları Gittikçe Azalan Semerci ve Mazmanlarımız

     
Sayfa Devamını İzlemek İçin Tıklayınız

 

YAZDIR

   Zile Makaleleri Sayfasına

  Dönmek İçin TIKLAYINIZ !