ANA SAYFA            
(Bu sayfa en son 28 Eylül 2008 tarihinde güncellenmiştir.)

 

 

KAPI TOKMAKLARI
 

VE KAPI HALKALARI

(ŞAKŞAKLAR)

Araştırma : M. Ufuk MİSTEPE
(Araştırmacı – Orman Endüstri Yüksek Mühendisi)
Kayıt ve Kent Rehberi : Bekir AKSOY
(Araştırmacı - Müzisyen - Emekli Öğretmen)


Asuman Ongun DOĞAN - 1992 / Bir Zile Sokağının Suluboya Resmi

ZİLE’NİN
KAPI TOKMAKLARI ve
KAPI HALKALARI (ŞAKŞAKLAR
)


Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 06.10.2007

            Zile kapı tokmakları ve kapı halkalarını Zile evlerinin mimarîsinde vazgeçilmez unsurlar arasında sayabiliriz. Kapı tokmak ve halkaları (şakşaklar); maddî kültür varlıklarımız içerisinde ele alınması gereken önemli değerlerimizdendir. Bu folklorik değerler bir yandan Anadolu maden sanatının geldiği noktayı işaret ederken öte yandan da Anadolu’nun zengin süsleme kompozisyonlarının güzel örneklerini sergilemektedirler.

            Türkiye'de geleneksel ev dokusu ve mimarîsi hızla yok olmaktadır ve bu evler yeterince etüt edilememektedir. Bu yüzden evlerin kapı tokmakları gibi ilgi çekici enstrümanlarına da zamanında gerekli ilgi gösterilememiştir.

Eski Zile Evleri Kapı Mimarîsinde Farklı Tiplerde Kapı Aksesuarları
   
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 06/07.10.2007

            Türkiye'deki kapı tokmakları son derece zengin bir çeşitliliğe sahiptir. Mevcut örneklerin büyük bir kısmının Batı kökenli olduğu ve Türkiye'de kopya edilerek çoğaltıldıkları ifade edilmektedir. Tokat - Sivas - Tunceli - Urfa - Mardin bölgelerinde bunların yanı sıra geleneksel çizgiyi sürdüren örnekler de bulunmaktadır. Tokmaklar üzerinde tarih bulunmamaktadır. Bu yüzden, hangi geçmişe kadar tarihlendikleri kesin olarak söylenemez. Çalınabilmeleri kolay olduğu için tokmak ve şakşaklar hurdacılara satılmakta ve bu yüzden sayıları da giderek azalmaktadır. Kapı tokmaklarını, bir zamanlar evlerin cümle kapılarının hemen hemen hepsinde görmek olası iken şimdi çok az sayıda kalmıştır.

Araştırmacı Bekir AKSOY ve M. Ufuk MİSTEPE Zile Sokaklarında
Eski Zile Evleri Kapı Tokmak ve Halkalarının Fotoğraf Çekim ve Kayıtları Esnasında
   
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE ve Bekir AKSOY - 04.10.2007 Zile

            Anadolu halk sanatının ve estetik zevkinin bir örneği olan kapı tokmakları, dışarıdan gelenlerin ev sahibini haberdar etmek için kullanılırken, kapı halkaları kapının açılıp kapatılmasına yardımcı olmaları işleviyle yapılmışlardır. Bu tür fonksiyonel amaçlarının yanı sıra kapı halkaları ve kapı tokmakları kapıların süsleme kompozisyonlarının tamamlanmasına da katkı sağlamışlardır.

            Bu araştırmada temel işlevi ses çıkarmak olan kapı tokmaklarının Anadolu evlerinin cümle kapılarında ağaç ve madenin üstün bir estetik anlayışı ile sosyal yaşamın işlevsel boyutuna sunulmuş birlikteliği Zile evlerinin kapı tokmaklarında örneklendirilmiştir.

            Tokmağın ana fonksiyonu, ses çıkartmaktır. Tokmak; Hareketli kısım, sabit kısım ve tokmağın değdiği yerde daha çok ses çıkarmasını sağlayan bir kabaradan oluşur.

   
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 04/07.10.2007

            Zile evlerinin kapı halkaları ve kapı tokmakları geometrik, bitkisel ve figürlü olmak üzere üç türden örnekleri barındırmaktadır. Zile’de tespit edilen kapı halkaları ve tokmaklarının bir kısmı dövme tekniğiyle, kalan bölümü ise döküm tekniği kullanılarak yapılmışlardır. Zile evlerinin kapılarında görülen kapı halkaları ve kapı tokmakları Anadolu maden sanatının hem yapım hem de süslemede estetik kaygıların gözetildiği güzel örneklerini yansıtmaktadır.

            Makalede, Anadolu Türk sivil mimarîsinin önemli örneklerinin yer aldığı Zile kentindeki kapı tokmakları ile kapı halkalarının tanıtımı yapılmaya çalışılmıştır. Gerçekten sivil mimari örneklerimizin en iyi şekilde korunduğu ve yaşatıldığı birkaç kentimizden birisi de Zile’dir. Fakat bu şehrimizdeki sivil mimarî eserlerimizi genel olarak ciddî ve bilimsel olarak zamanında ele alan yeterli çalışmaların yapılmamış olduğunu belirtmekte fayda vardır.

            Zile'de yapılan fotoğraf çekimleri 03 Ekim 2007 tarihinde başladı ve beş gün sürdü. Araştırmacı Bekir AKSOY ile birlikte Zile cadde, sokak ve çıkmaz sokakları teker teker tarandı. M. Ufuk MİSTEPE tarafından çekimler yapılırken rehberimiz Bekir AKSOY tarafından kapılar sıra ile yazılarak kapı numarası, mahalle ve sokak adları kayıt altına alındı.

            Zile'de eski evlerin yer aldığı Sakiler, Dutlupınar, Cedit, Câmiikebir, Şeyhoğlu, Zincirlisüflâ, Kislik, Minareikebir, Alikadı, Hacımehmet, Minareisağır, Alacamescitzir, Şeyhali, Alacamescitbalâ, Zincirliülyâ ve Kâhya Mahalleleri gezildi. 400'e yakın fotoğraf çekimi yapıldı. Görmeye değer kapı tokmak ve halkalarının çalınmalarına sebebiyet vermemek için bunların listesini burada bilinçli olarak yayınlamıyoruz. Umulur ki bu çalışma yok olan değerlerimizin bir noktada yazıya ve biçime dönüştürülmesi ve tarihe iade edilmesi bağlamında hak ettiği yeri bulur.

.NECMETTİN ERYILMAZ

AHŞAP EVLERİMİZDE KALAN
SON KAPI TOKMAK VE ŞAKŞAKLARI.

DÖRT YIL ÖNCE ATV HABER BÜLTENİ’NDE
ZİLE’NİN ESKİ AHŞAP EVLERİNDEKİ
KAPI ŞAKŞAK VE TOKMAKLARINI KONU ALAN BİR HABER YAPMIŞTIK.
BU HABERDE TOKMAKLARIN
TARİHÎ DEĞERİ OLDUĞU VE İŞLEVİ İLE İLGİLİ ROPÖRTAJLAR VARDI.
  
MAALESEF BU HABERDEN 2 GÜN SONRA BENİM BİLDİĞİM VE BİZE ULAŞAN
“ONLARCA KAPI TOKMAĞININ BİR GECEDE ÇALINDIĞI”NA DAİR HABER GELDİ.
BU ÇALINAN ŞAKŞAKLARIN İÇİNDE
BİZİM HACIMEHMET MAHALLESİ’NDEKİ EVİMİZİN ŞAKŞAĞI DA VARDI.

ŞİMDİ DİYORUM.. ACABA BU HABERİ YAPMASAK MIYDIK?
BAZEN DÜŞÜNÜYORUM  BİZ ZİLE EVLERİNİN ÖNEMİNİ VE GÜZELLİKLERİNİ ANLATTIKÇA HERGÜN KAMYONLARLA ZİLE’DEN ESKİ KÜP, KAPI, PENCERE, KAP, KAŞIK VE BİRÇOK ESER İLÇE DIŞINA SATILIYOR.
 
PEKİ.. TÜRKİYE’DE ANTİKACILAR CENNETİ OLARAK BAŞTA BURSA,
İKİNCİ DE ZİLE’NİN GELDİĞİNİ, KAPADOKYA YÖRESİNDEKİ KAPI PENCERE VE FERFORJE DEMİRLERİN ZİLE’DEN GİTTİĞİNİ BİLİYOR MUYDUNUZ?
BU İDDİA BENİM DEĞİL, BİZZAT ANTİKACILARIN İFADESİ !

NE ZAMAN BU TALANA DUR DENİLECEK BİLMİYORUM !
BU FOTOLARI GÖRÜNCE OLAYIN VEHAMETİNİ SİZLERLE PAYLAŞMAK İSTEDİM.

NECMETTİN ERYILMAZ

            Çekimler bittikten sonra anlaşıldı ki bu Taşınabilir Kültürel Eserler'in tespitinde ne yazık ki geç kalınılmıştır. Kapıların % 75'i değiştirilerek madenî kapılara dönüştürülmüş. Halka ve tokmaklarının % 50'si ya sökülerek saklanıp, büyük şehirlere taşınmış ya da çalınarak hurdacılara malzeme yapılmıştır. Büyük bir kısmı da koparılarak orijinaliteleri bozulmuş. Yerleri ya boş bırakılmış ya da eklentilerle kullanılır hale getirilmeye çalışılmıştır.

 
Fotoğraflar : Bekir AKSOY 19.10.2007 Zile

            Kapı tokmaklarındaki işleme ve motiflerden ve yapım yılları bilinen evlerden bazılarının kaç yıllık oldukları saptanabilmektedir. Kapı tokmaklarındaki aynı süsleme tarzı veya demiri dövme tarzı ile döküm stili belli bir üslubu taşıyanların yardımıyla bunların bölgesi, ustaları ile yapım dönemlerinin isimlendirilebilmesi zor da olsa mümkündür.

Dördüncü dönem Belediye Başkanı Zihni AKSOY'un, Ulu Kavak'taki
Un Fabrikası'nda (Değirmen) çalışırken fabrika atölyesinde kalıplayıp, dökümünü yaptığı tunç kapı şakşağını sağ yandaki fotoğrafta görebilirsiniz.

İbrahim AKSOY Evlerinin Önünde

Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE - 24.09.2008

Ulu Kavak Semtindeki Un Fabrikası'nın Harabeleri

Fot. : M. Ufuk MİSTEPE - Mihmandar : M. DOĞTAŞ 05.01.2008

            Halka şeklindeki dövme şakşakların Zile menşeli olduklarını ve Zile İsyanı'ndan evvel Zile'de yapıldıklarını öğrendik. Döküm formundaki tokmakların ise Tokat'tan getirildiği duyumunu aldık. Hattâ Bekir AKSOY, yakın tarihte 1963 yılında Dökümcü Asım Usta'nın Tokat Sulu Sokak'ta bu dökümleri yaparken ustayı seyrettiği bilgisini bizlere aktarmıştır.

                  
                          
ZİLE ÖZLEMİ

      Kapı tokmaklarında kalmış
 

      Eski zamanların sesi gibi
 

      Sen de yalnızlığı yaşıyorsun eminim
 

      Şak şak seslerinden uzak
 

      Alabildiğine

 

 

      Kapılarında zerze yok şimdi
 

      Kapı üstlerinde demirden ışıklık yok
 

      Sokaktan geçen sığırları yok mahallenin
 

      Çetenlerin saman taşıdığı yok
 

      Ama bir şey hep var
 

      Dereboğazı’nda güneş rakı burcuna girince
 

      Büklerin arasında yükselen bülbül sesi
 

      İlâç gibi keyflere
 

Mehmet YARDIMCI
.

.
Yrd. Doç. Dr.

            Demir, Şamanizm'den bu yana Müslüman Türkler için daima kutsal kalan bir madendir. Demire dokunan insan kutsanmış sayılır. Bu inanca göre "Demirden saban demiri yapan usta bereketin kapısını onunla açtığı gibi kapı tokmağı ve kapı şakşağı yaparak da evlerin kapısını dostlara açtırmaktadırlar. Demire dokunan insan kutsandığı gibi kutsal olduğundan dolayı da kapısını çaldığı evden ona kötülük gelmez, kapı tokmağı tutan insan ise zaten o eve kötülük düşünemez." denmektedir.

   
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 04/05.10.2007

            Ev, insanın namusudur, haremidir, mâbedidir. Dolayısıyla mukaddestir. Bu sebepledir ki eve giriş - çıkış sağlayan "kapı" mübarektir. "Eşik" de muazzezdir. Bunun için "eşik"e son derece saygı gösterilir. Üzerine basılmaz; hafifçe atlanarak geçilir.

            Divriği'den Safranbolu'ya; Trabzon'dan, Mardin'e; İstanbul'dan, Erzincan'a kadar bütün yörelerde büyük özen, zevk ve emekle yapılmış kapı tokmakları gayet bol,  zengin ve değişik örneklerle kapılarda yerini almışlardır. Bunların çoğu kaybolmuştur. Bazıları son temsilcileriyle yaşamlarını sürdürmektedirler. Bir kısmı da müzelerde, antikacılarda kaybolan kültürel değerlerimizde elde kalan mahdut örnekleri olarak sergilenilmektedir.

 

            "Kapı" kapalı mekânın dışa açılan yüzüdür. Tatlı dil, güler yüz bizim millî kültürümüzdendir. Misafiri, güler yüz ve tatlı dille karşılamak ise daha kapıda iken başlar. Bunun da ilk mümessili "Kapı Tokmağı"dır. Bu ince düşünceden dolayı kapı tokmaklarına büyük değer verilmiştir.

     
Zile Belediyesi Fotoğraf Arşivi / 2005 Yılı Masa Takvimi'nden.

            Zile evlerinde sokaktan avluya açılan, atların ve arabaların da geçebileceği yükseklik ve genişlikte tutulmuş iki kanatlı ana kapılar yer almaktadır. Evin dış çevreyle bağlantısını sağlayan çift kanatlı kapılar ise zemin kattaki tek açıklık.

            Kapıların büyük bir bölümünün de üzerleri kiremitle kaplanmış olup, taşkın bir saçakla beden duvarlarından taşırılmıştır.

Naci GİRAY Konağı'nda Ana Kapı ve Kiremit Örtülü Tavan ve Saçağı (Sağda)
 

            Evlerin kapılarının yapılış şekilleri hane sahibinin toplumdaki statüsünü göstermesi açısından anlamlıdır. Bu manâlı kapılar ve önleri dünür geleceği zaman Zile kızlarınca sabah erken saatlerde süpürülür ve bir güzel ovularak temizlenirdi.

            Sokaktan avluya, avludan misafir odasına giden yolda arslan başlı bir kapı kolunu tuttuğunuzu veya stilize edilmiş bitki motiflerinden özenle biçimlendirilmiş başka bir kapı tokmağının güçlü sesinin yayıldığını düşünün.


Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 04.10.2007

            Bu ses kapıda birisinin olduğunu ve içeri girmek için kapı tokmağını aracı kabul ederek izin istediğini ifade etmektedir. Bu bireysel yaşamın mahremiyetini koruyan çok ciddî bir unsur olarak algılanabileceği gibi sosyal ilişkilerin inceliğini ifade eden bir olgu olarak da algılanabilir. Aynı zamanda güçlü bir estetik anlayışın ürünü olan bu tokmaklar ev sahibinin kişilik özelliğini de yansıtırlar.

            Kapı tokmakları günümüzdeki kapı zilleri ile aynı fonksiyonu karşılamak için yapılmışlardır. Kapı tokmaklarının ana işlevi, dışardan gelen insanların tokmakları vurarak evde yaşayan insanları haberdar ederek içeri girmek olarak tanımlanabilir.

            Kapı halkaları (şakşaklar) ise dışarı çıkarken özellikle kapının çekilerek örtülmesinde yardımcı bir unsur olarak düşünülmüştür. Ayrıca kapı halkaları daha az ses çıkardıkları için günün erken saatlerinde, evde hasta olduğunda veya başka sebeplerle insanları rahatsız etmemek amacıyla tokmakların yerine de kullanılmıştır. Yine dış kapılardaki kapı tokmakları ile kapı halkalarının yanı sıra özellikle iç kapılarda kullanılan kapı halkaları ve dolap kapaklarındaki halkalar da dikkat çekicidir. Ama bunlar makalemiz dışında tutulmuşlardır.

     
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 04/06.10.2007

            Yıllar öncesinin teknik imkânları ile kapı tokmak ve halkalarını yapabilmek büyük bir çaba, emek ve zaman gerektiriyordu. Daha bir ilgi ve hayranlıkla konuya yaklaşmak gerekir diye düşünüyorum. Nereye gitsem, oraların kapı, kapı tokmakları ve kulplarını inceler, yapılma şekli ve tekniğini düşünür, bunu yapan ustanın o anki duygularını tahayyül ederim. Bu tip bir isteği olan kişinin veya bunu yapan ustaların neyi amaçladıkları ve nasıl çözümledikleri üzerinde kafa yormak kültürel bir sorumluluktur. Bu itibarla ilçe merkezindeki dükkânları bu gözle tetkik ettiğimizde usta mesleklerini demirciler, mıhçılar ve çilingirciler olarak gruplandırabiliriz.

            Maden sanatında en yaygın yapım teknikleri, dövme ve dökümdür. Tornada çekme ise sanat değeri olmayan seri üretim kapı tokmaklarında kullanılmıştır.


Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE 07.10.2007 Zile

            1. Dövme Tekniği : İnce bir levhanın kütük ya da örs üstünde çekiçle dövülerek biçimlendirilmesidir. Ateşte kızdırılmış olan madenin örste dövülerek çeşitli şekillere dönüştürülmesidir. Sığ ve ağzı geniş olan tas, tabak, sini, sahan gibi kaplar genellikle “çökertme” yoluyla içten çekiçlenerek; yüksek ve derin olan ibrik, maşrapa, vazo gibi kaplarsa “yükseltme” yolu ile dıştan çekiçlenerek yapılır. Bu tekniklerle yapılan parçalarda emzik ve kulp gibi bölümler ayrıca üretilip gövdeye lehimle birleştirilir. Ancak çok becerikli ustalar, tek parça levhadan kulplu ve emzikli kaplar yapabilir. Bu gösterir ki kapı tokmakları da usta ellerden çıkmıştır. Ustanın tek tek uğraştığında bu yöntemle çalışması uzun zaman alır.

Dövme Tekniğiyle Yapılan Kapı Halkaları (Şakşak) ve Kabara Çivileri

Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 05.10.2007

            2. Döküm Tekniği : Eritilmiş madenlerin istenilen biçimlerde hazırlanmış kalıplara dökülerek doldurulmasıdır. Eski ve orta çağlarda döküm için kil kalıplar kullanılmış, sonraları ise kum kalıplardan yararlanılmıştır. Büyük boyutlu yapıtlar genellikle birkaç parça halinde dökülüp sonra lehimle birleştirilir. Bugün kapı tokmakları için kullanılan kalıplardan orijinal olarak elimizde çok azı kalmıştır. Tunç dökümden olan kapı tokmakları zengin ve gösterişlidir. Üzerlerinde fazla oyma bulunduğu gibi sade olanları da mevcuttur.

İki Kanatlı Ahşap Bir Kapıda Döküm Tekniğiyle Yapılmış Üç Adet Kapı Tokmağı.

Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 05.10.2007

            Bezeme Teknikleri : Maden sanatındaki en yaygın bezeme teknikleri, kazıma, çalma, kabartma, telkari, savat, delik işi (ajur), kakma, mine (emay), yaldız ve kabartmadır. Kapı tokmaklarında özellikle nakışlı tokmaklarda sıkça rastlanılan bir tekniktir.

 

  

Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 05.10.2007

 

            Zile evlerinde avlu kapıları çift kanatlı veya tek kanatlıdır. Tek kanatlı kapılar genelde evin kapalı bölümlerinde kullanılır. Kapılarda tokmak, şakşak, anahtar gireceği, kabara, frenk (kilit), zırzı (sürgü), zelze (zerze) yapım ve süsleme elemanlarıdır.

 

Müftüoğlu Tekkesi'nin Ana Girişi

Fotoğrafı Gönderen : Dr. Ali Adil GÜNEREN

            MÜHTOĞUN TEKKE
                    http://unyezile.net/tekke.htm

Gençliğimde hatırlıyorum :
İki kanadı birden açar, içeriye eşek arabası, traktör, otomobil sokardık. Hiç zorlanmadan kanatlar açılır - kapanır, zelze/kilit şık diye geçer mûkkem bir kapı idi.

İlkin kapıyı bozdular... içeri giren soysuzlar dışarı çıkmak için balta ile kilit/zelze mekanizmasını kırdılar.

Gerçi tekrar tamir edildi ama ne çıkar, eski düzen bir kez bozuldu!
                              Dr. Ali Adil GÜNEREN

Yaklaşık 170 yıl önce bir at satılmış, parası ile bu ''KAPI'' yaptırılmış.
Sabah Namazı'ndan önce her iki kanadı ardına kadar açılır, Yatsı Namazı'ndan sonra
kapanır, gün boyu taliplilerin girişine sorgusuz sualsiz yol verirmiş.
    
"Bir At Bir Kapı Oldu" denilen Tekke Kapısı - Müftüoğlu Tekkesi'nin Ana Giriş Kapısı
Fotoğrafları Gönderen : Dr. Ali Adil GÜNEREN

            Kapılarda yapım malzemesi olarak ahşap ve demir kullanılmıştır.  Kanatlı kapılar büyüklük olarak standart ölçü göstermez. Yalnız bir at arabası ya da yük hayvanının rahatça geçeceği büyüklükte yapılır. Kapı elemanlarını hem fonksiyonel hem de süsleme amacı taşıyan öğeler olarak ele almak gerekir. Çünkü bunlar; yani kapı tokmakları, aynalar, şakşaklar, zerzeler, anahtar girecekleri sadece belirli bir iş gören demir parçaları olmaktan öteye, üzerindeki oyma ve motiflerle zengin bir sanat zevkini yaratır.

.
*** Zile’nin Taşlı Sokaklarında ***
(Eskiye Özlem 3)

http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp?sair=26713&siir=637911


Kapıları büyük iki kanatlıydı…
Gelenler zelze ya da şakşak’ı çalardı…*
Onun bile yolu yordamı vardı…
Zile’nin o eski sokaklarında…
Ali Orhan GÜNAYDIN

Zelze ya da Zerze : Bayanların kapının üstündeki çalacağı ince ses veren zil - tokmak
Şakşak : Erkeklerin kapının üstündeki çalacağı kalın ses veren zil - tokmak

            A - KAPI TOKMAKLARI :

            Kapı tokmakları hakkındaki yayınlarda, örneklerin biçimlerine göre tipoloji yapıldığı görülmektedir. Henüz Türkiye’deki örneklerin tamamı tespit edilmediğinden biçime göre yapılacak adlandırmalarda çeşitli zorluklar çekildiği bilinmektedir.

            Kapılar, mekânla insan arasında bir sınır noktasıdır. İlk iletişimi eve gelenle kişi ya da kişilerle kapılar sağlar... Çocukluğumun geçtiği evdeki kapımızın tokmağını bir daha hiçbir yerde göremedim, evler yıkıldı kapılar da bunlarla birlikte yok oldu... Çağdaş yaşama geçinceye değin fonksiyonel varlıklarını sürdüren, görevleri kalmayınca da ortadan kaybolan bu sanat eserleri elektriğin yaygın kullanımı ile birlikte yerlerini zillere bıraktı... Kaybolmuş ya da kaybolmaya yüz tutmuş eserlerimizi yeni nesillere tanıtmak gerekiyor diye düşünüyorum.

            Erkeklerin ve kadınların ayrı ayrı kullanımına ayrılmış, kalın ve ince sesler çıkaran tokmaklar, gelenekler doğrultusunda bezenmiş "Ayna"lar ve "Kabara"ların üzerinde yer alır.

            Kapı tokmaklarında iki tür ses verme elemanı vardır :

            Birincisi yabancı erkek misafirler için olanıdır ki, bu üstte bulunan kalın sesli kapı tokmağıdır, ikincisini ev halkı ve kadın misafirler kullanır. Bu tokmak altta bulunur ve ince ses verir. Böylece ev halkı hazırlıksız yakalanmamış olur; kapı tokmağının çıkardığı sese göre misafir karşılanır. Bu tür ev kapılarının sayısı yok denecek kadar azalmıştır.

Tarık TİMUROĞLU'nun Bir Şiiri

Hüseyin HOŞCAN'ın Gazete Arşivi'nden Alınmıştır.
Zile Postası Gazetesi - 05.04.1970, Yıl : 14, Sayı : 1009/2043, sh. 3.

            1. Geometrik Biçimli Kapı Tokmakları :

            Zile evlerinin % 65 gibi büyük bir bölümünde geometrik biçimli (halka formlu bükmeli) kapı tokmakları sevilerek kullanılmıştır. Geometrik biçimli kapı tokmakları da kendi içerisinde farklılıklar gösterir. Bu gruptaki kapı tokmaklarını kapı gövdesiyle “L” şeklinde buluşan düşey kapı tokmakları, kapı gövdesiyle “C” şeklinde buluşan düşey kapı tokmakları, kapı gövdesiyle ters “S” şeklinde buluşan ve kapı gövdesiyle "U" şeklinde buluşan düşey kapı tokmakları olarak dört ana grupta ele almak mümkündür.

            1.1 - Kapı Gövdesiyle “L - C - S - U” Şeklinde Buluşan Düşey Kapı Tokmakları :

            Bu gruba giren kapı tokmaklarının tamamına yakını dövme tekniğinde yapılmışlardır. Bu tip kapı tokmakları düşey demir bir çubuktan oluşmakta olup, alt uçları dik açılı “L”, “C” “S” ve "U" kıvrımlarını andırır şekilde yapılmış olmaları ortak özellikleridir. Kapı tokmağının kısa ucunun alt bölümüne kapıya vurulduğunda ses çıkartmak için bir kabara çakılmıştır. Tokmak gövdesinin üst kısmına bir ya da iki delik açılarak buradan geçirilen çivi kapıya çakılarak tokmak monte edilmiştir. Bu tür kapı tokmakları, Zile’de en çok kullanılan kapı tokmağı tipini oluşturmaktadır.

            Bu gruptaki tokmakların genel özelliği, diğer örneklere nazaran oldukça sade olarak yapılmış olmalarıdır.

            1.1.1. Kapı Gövdesiyle “L” Şeklinde Buluşan Düşey Kapı Tokmakları :

   
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 05.10.2007

            Bu gruptaki tokmakların genel özelliği, diğer örneklere nazaran oldukça sade olarak yapılmış olmalarıdır.

  
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 06.10.2007

            Bu tip tokmaklar kapı gövdesiyle düz “L” şeklinde buluşmaktadırlar.  Bu tip kapı tokmaklarının büyük ölçüde benzerleriyle Divriği ve Niğde’de karşılaşılmaktadır.

     
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 04/05.10.2007

            1.1.2  - Ucu Kıvrımlı “C” Biçimli (Halka Formlu Bükmeli) Kapı Tokmakları :

            Bu tip tokmaklarının ağız kısmı yukarıya doğru “C” biçiminde olup, ana gövdenin yan kısımları halka şeklinde kıvrım yapmaktadır. Kapı tokmağının aynalık kısmına bağlanan halkanın üst taraftaki uçları oyularak volüt biçimi verilmeye çalışılmıştır.

  
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 04/09.10.2007

            Halkanın alt kısmının merkezine yan yana üç adet elips biçimindeki şekiller ana gövdeden taşırılarak işlenmiştir. Bu tip kapı tokmaklarına Anadolu’nun birçok şehrinde rastlanılmaktadır.


Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE 05.10.2007 Zile

            Bükmeli olanların yapılışları S kıvrımlı tokmaklardaki sırayı takip eder. Yalnız halka deliği yapıldıktan sonra gövde kısmı ocakta yeniden ısıtılır. Soğuk olan kafa kısmı mengeneye sıkıştırılır. Halkaya uzun bir demir geçirilerek gövde bükülür. Daha sonra yeniden ısıtılan demir kafaya yakın kısımda eğilir.

  
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 05.10.2007

            1.1.3 - Kapı Gövdesiyle “C” Şeklinde Buluşan Düşey Kıvrımlı Kapı Tokmakları :

            Kapı gövdesiyle “L” şeklinde buluşan düşey kapı tokmaklarının alt grubunu oluşturan kapı gövdesiyle “C” şeklinde buluşan düşey kıvrımlı kapı tokmakları kendi içerisinde de gövdelerindeki kıvrım sayısına göre dört ana grupta incelenebilmektedir.

    
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 05/06.10.2007

            Bunlar; kapı gövdesiyle “C” şeklinde buluşan düşey bir kıvrımlı kapı tokmakları, kapı gövdesiyle “C” şeklinde buluşan düşey iki kıvrımlı kapı tokmakları, kapı gövdesiyle “C” şeklinde buluşan düşey üç kıvrımlı kapı tokmakları ve kapı gövdesiyle “C” şeklinde buluşan düşey dört kıvrımlı kapı tokmaklarıdır.

Antikacıda pazarlanan 40 cm boyunda ve 3.5 kg ağırlığındaki kapı tokmakları.
Tokmakların uçları erkek ve bayan seslerine duyarlı formlarda dizayn edilmiştir.

Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 07.10.2007

            Bu gruptaki kapı tokmakları, Zile’de üçüncü sırada (% 12) en fazla tercih edilen kapı tokmağı örneklerini oluşturmaktadır.

   
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 05/06.10.2007

            1.1.4 - C Kıvrımlı, Yatay Oval Biçimli Kapı Tokmakları :


Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 05.10.2007

            Sade bir şekli vardır ve incedir. Bu tipte Zile’de birçok örnek bulunmaktadır. Kapı çivisinin bağlandığı yüzey ışınsal şeritlerle hareketlendirilmiş yekpare yatay bir oval madalyonu anımsatmaktadır.

  
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 04.10.2007

            Zile’de tespit edilen bu tipin örneklerinde kapı tokmağı yatay bir elips şeklini çağrıştırmakta olup gövdesi sade olarak bırakılmıştır. Kapıya vurulan alt orta kısmı biraz şişkincedir. Sadece üst parçası olan aynalığın, farklı şekilleri bulunmaktadır.

  
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 05.10.2007

            Aynalıkları farklı olan örneklerde kalıp değişiktir, dolayısıyla gövdelerde de küçük farklar görülür.

  
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 07.10.2007

            Döküm tekniğinde yapılmıştır.

  
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 04.10.2007

            Kapı tokmağının çiviyle tutturulduğu yüzey tek bir merkezden çevreye ışınsal olarak dağılan ve her bir bağımsız şeridin üst kısımlarından çivi yardımıyla kapıya bağlandığı yarım güneş formu oluşturulmaya çalışılmıştır.

            1.1.5 - Kapı Gövdesiyle “C” Şeklinde Buluşan Özel C Formlu Kapı Tokmakları :


Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE 07.10.2007 Zile

            Zile'de kapı gövdesiyle "C" şeklinde buluşan kapı tokmakları kullanımı yaygındır. Bunların değişik formlar ihtiva etmeleri özel tip olarak kategorize edilmelerine neden olmuştur.

  
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 05/06.10.2007

            Döküm ve dövme tekniğiyle yapılmışlardır ve çok azı Zile menşelidir.

            1.1.6 - Kapı Gövdesiyle “U” Şeklinde Buluşan Kapı Tokmakları :


Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE 06.10.2007

            Bu tip tokmakların yapılış formları tam olarak “U” harfini hatırlattıkları için bu adla gruplandırılmışlardır. “U”nun her iki kolunun bağlandığı aynalık bazı tiplerde gövdeden daha süslü ve gösterişlidir.

  

Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 05/06.10.2007

            Aynalığın üst bölümüne, çanak ve taç yaprakları dilimlenmiş ve yüzeyi yivlenmiş beş dilimli bir palmet motifi, alt bölümüne ise yaprak düzenlemesi üsttekine benzer şekilde yedi dilimli palmet motifi işlenmiştir. Döküm tekniğiyle yapılmış olan bu tokmak muhtemelen Batı’dan ithal edilmiş olmalıdır. Benzer kapı tokmağı ile Divriği ve Trabzon’da karşılaşılmaktadır.

 
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 06.10.2007

            1.2 - Halka Formlu Nakışlı Tokmaklar


Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 04.10.2007

            Bu çeşit tokmaklar, Türk demir işçiliğinin zarif örneklerindendir ve işçilikleri mükemmeldir.

 
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 04.10.2007

            Tespit edilen tokmakların sayısı oldukça azdır (% 3). Mutlaka bunlar korunmaya alınmalıdır.  Bu tip kapı tokmaklarında bitki stilizasyonları dikkati çeker. Halka formlu tokmaklar ile aynı teknikler ile üretilmişlerdir. Bu tip tokmaklarında tamamı tunç ve pirinç dökümdür.


Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE 05.10.2007 Zile

            2. Bitkisel Biçimli Kapı Tokmakları :


Zile Belediyesi Fotoğraf Arşivi

            2.1 - Kıvrımlı Bitki Biçimli Kapı Tokmakları :

  
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 06.10.2007

            İki adet görülmüştür ve ne yazık ki koparılarak orijinaliteleri bozulmuştur. Bir adedinin de fotoğrafı Zile Belediyesi fotoğraf arşivinde bulunmuştur.

  
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 05.10.2007

            2.2 - Armut Biçimli Kapı Tokmakları :

            Zile’de görülen örneklerden birisi de Armut Biçimli Kapı Tokmakları'dır. Bu tipteki kapı tokmakları Anadolu’nun bazı şehirlerinde vazo biçimli kapı tokmakları olarak da gruplandırılmaktadır. Bu tipte tespit edilen örneklerin çoğunluğu dövme tekniği ile yapılmıştır.


Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE 05.10.2007

            Bu grup kendi içerisinde sade ve aynalı örnekler olarak gruplandırılmaktadır. Yine bu tipte yapılan kapı tokmakları aynalı örnekleri dış kapıların genel görünüşüne zengin bir hava katmışlardır.

  
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 05.10.2007

            Bu tokmaklar üst tepe noktasından çiviyle kapıya çakılmıştır. Gövdenin geniş olan alt bölümünün tam ortası daha güçlü ses çıkartması amacıyla küçük bir top şeklinde düzenlenmiştir.

               3. Figürlü Kapı Tokmakları :

            3.1 - İnsan Eli Biçimli (Hanımeli Formlu) Kapı Tokmakları :

            İnsan eli biçimindeki kapı tokmaklarına ait örneklerle Zile’de de karşılaşılmaktadır. Örnekte kolun bilekten aşağısı tasarlanmış ve avucun içerisine bir küçük top yerleştirilmiştir.

            "Hanım eli" tarzındaki tokmaklarda avuçta bulunan top, ses çıkarır. Bilek kısmı da daha çok batılı kadın kıyafetlerinin büzgülü dantelâlı kol ağzını hatırlatır. İnce veya kalın; tek veya çift bileziklidir. Bir parmağında gösterişli bir kaşlı yüzük göze çarpar.

   
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 07/08.10.2007

            Yüzük parmağının üzerine kaşlı bir yüzük tasarlanmıştır. Baş parmak diğer parmaklardan ayrı tutulmuştur. Her yedi örnek de döküm tekniğinde yapılmıştır. Beypazarı, Amasya, Niğde, Diyarbakır, Kayseri, Afyon ve diğer pek çok Anadolu şehirlerinde en çok kullanılan kapı tokmak biçimlerinin başında el şeklindeki kapı tokmakları gelmektedir.

   
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 04/05.10.2007

            3.2 - Halka Formlu Hayvan Tasvirli Kapı Tokmakları :

            Bu grup kapı tokmakları genellikle döküm tekniğinde tunç ve pirinç malzeme kullanılarak yapılmıştır. Anadolu’nun bir çok kentinde örneklerine rastlanan bu tip kapı tokmaklarından Malatya yöresinde en sık rastlanılanı aslan başlı kapı tokmağıdır. Zile'de bu tip kapı tokmağına (zil'e) çok ender rastlanılmıştır.


Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE 06.10.2007 Zile

            B - KAPI HALKALARI (Şakşaklar) :

            Ayna veya göbek adı verilen bir parça ile bu parçanın üzerine bağlantılı bir halkadan meydana gelmiş süs unsurlarına şakşak denir.

            Zile evlerinin büyük bölümünde avluya giriş kapısı iki kanatlı olarak yapılmış ve her iki kanat üzerine de kapı halkaları konulmuştur. Kapı halkaları yerine Sakaoğlu, çekecek ve Özen, şakşaklar terimlerini kullanmışlardır. Sakaoğlu’nun kullandığı çekecek terimi kapı halkalarının kapıyı çekerek kapatılmasından dolayı Zile dışındaki halkın bu adı verdiği ve severek kullandığı anlaşılmaktadır.

            Kapı halkaları; halka, ayna ve halkayı kapıya sabitleyen iki kollu çividen oluşmaktadır. Zile’deki kapı halkaları geometrik biçimli kapı halkaları, bitkisel biçimli kapı halkaları, figürlü kapı halkaları olarak üç ana grupta ele alınmış ve bu ana grupların alt başlıkları da oluşturulmuştur.

            Şakşaklar, hem kapı tokmağı gibi ses duyurmada hem de kapı kanatlarını açıp kaparken kanatları çekmede kullanılır.

            Sade görünüşlü şakşaklar, fazla işçilik istemeyen kapı süsleridir. Bir göbek bir halkadan ibarettir. Yapılmaları daha çok basittir. Oldukça kalın bir sac ustanın zevkine göre kesilir sonra ocakta ısıtılır önceden toprakta hazırlanmış olan çukura yerleştirilir. Çekiçle bombeleştirilir. Daha sonra makasla kenarları düzeltilir. Zımba ile çeşitli yerleri delinerek desen yapılır. Sade görünüşlü şakşaklar oldukça fazladır, çükü fazla işçilik istemez. Ayna veya göbek adı verdiğimiz parça bu şekilde hazırlandıktan sonra kapıya çakılır ve göbek kısmına halka adı verilen parça takılır.

            Şakşak kapıya çakılmadan önce, dışarıdan görülecek şekilde, göbeğin iç kısmına kırmızı kadife veya çuha yerleştirilir. Bu şakşağın aynasına veya göbeğine nefis bir görünüm verilir. Her şakşak teker teker yapıldığı için ortaya çıkan eser, o demircinin ustalığını belli eder.

            1 - Geometrik Biçimli Kapı Halkaları :

            1.1 - Daire Biçimli Kapı Halkaları (Şakşaklar) :


Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 04.10.2007

            Zile evlerinde kapı halkaları içerisinde yaygın olarak kullanılan tiptir. Bu tipte kapı halkalarının ölçüleri diğer örneklerden daha küçük tutulmuş olup, çapları ortalama olarak 6 - 20 cm arasında değişmektedir.

   
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 05.10.2007

            Bu halkaların büyük çoğunluğunda ayna kısımları bulunurken bazı örneklerde aynanın kullanılmadığı görülmektedir. Bu örneklerden bazıları oldukça sade olmasına karşılık, bazı örnekleri ise geometrik ve bitkisel şekiller oluşturacak şekilde süslenmişlerdir.

     
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 04/07.10.2007

            Zile evlerinde kullanılan daire biçimli kapı halkalarının büyük bölümü dövme tekniğinde yapılmış olmalarından dolayı formları kısmen bozuktur. Bu tip şakşaklar Zile'de ikinci sırada (% 15) tercih edilen kapı aksesuarlarıdır.


Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 06.10.2007

            2. Bitkisel Biçimli Kapı Halkaları :

            2.2 - Armut ve Elma Biçimli Kapı Halkaları :

Armut Biçimli Estetik Bir Kapı Halkası

Fotoğraf : Bekir AKSOY - 19.10.2007 Zile

            Armut ve elma biçimli kapı halkası ile Zile’de de karşılaşılmaktadır. Bu halkalardan bazısı dövme, bazısı ise döküm tekniğinde yapılmıştır. Armut ve elma biçimindeki kapı halkalarının bazı örneklerinde aynalık kısımları sade olarak bırakıldığı gibi bazı örneklerinde ise orijinal olmayan eklentiler yapılmıştır.


Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE - 07.10.2007

            Kapı halkalarının üst bölümüne de yatay olarak aynalığın daha küçük ölçülerdeki bir benzeri yerleştirilmiştir. Böylece kapılar zengin bir görünüş kazanmıştır. Kapı halkası örneğinde alt bölümde birbirine yaklaşan kolların uçları geriye doğru ters ve düz "C" biçiminde kıvrımlı olarak düzenlenmiştir.

Coşkun ERTEPINAR'dan Bir Şiir

- Hüseyin HOŞCAN Gazete Arşivi -
Şafak Gazetesi - 26.09.1958, Yıl : 2, Sayı : 457.

            C - ZELZELER (ZERZE) = Kapı Kilidi Zincirleri :

 
Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 06.10.2007

            Zile evlerinin eski ahşap kapılarında kapıları kilitlemek için asma kilidin geçirildiği dövme demirden ya da zincirden yapılmış madenî aksamları bulunurdu. Zerzelere, “kapıları kilitleme fonksiyonlu zincir mekanizmaları”dır diyebiliriz.

   
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 06.10.2007

            Kapıların her bir kanadına ucu yuvarlak madenî birer çivi çakılır ve içeriden çivi ucu iki yana açılarak bükülüp sabitlenirdi. Genelde üç parçalı zerze (zelze) zincirinin bir ucu bu yuvarlak başa geçirilir ve diğer ucu da kapının diğer kanadındaki yuvarlak ucu dıştan saracak şekilde daha büyük halkalı yapılırdı. Ve asma kilit de çivinin halkalı başına geçirilerek, kilitlenirdi.

            Bazı örneklerde zerzenin şakşak (kapı halkası) gibi işlev gördüğü de anlaşılmaktadır. Bayanların geldiğini vurgulamak için zerzenin madenî aksamı metal halkaya (ayna) vurulmaktadır.


Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 06.10.2007

*** Zile’nin Taşlı Sokaklarında ***
(Eskiye Özlem 3)

Evleri kerpiç, duvarları ahşaptandı…
Geniş avlulu iki katlı içten badallıydı…
Her ev ayrı ayrı tarih kokardı…
Zile’nin o eski sokaklarında…

Kapıları büyük iki kanatlıydı…
Gelenler zelze ya da şakşak’ı çalardı…
Onun bile yolu yordamı vardı…
Zile’nin o eski sokaklarında…

Çocuklar zamandan habersiz oyun oynardı…
Acıkınca en yakın kapı çalınırdı…
Her ev sanki yuvamızdı…
Zile’nin o eski sokaklarında…
                                                               Ali Orhan Günaydın


Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 04.10.2007

            Ç - KAPI KOLLARI


Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE 05.10.2007 Zile

            Kapıya gelen insanın kapı tokmağı ya da halkasını çalmasını müteakiben evden “KİM O?” nidası gelir ve alınan ikna edici cevaptan sonra kapılar güvenle açılır. Açma ve kapama eylemi “Kapı Kolları” yardımıyla yapılır. Kapı kollarının işlevini daha önceleri kapı halkaları (şakşaklar) yapardı.

 
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 05.10.2007

            Zile eski ahşap kapılarındaki günümüze dek yerini koruyabilen kapı kolları, kapı tokmakları ve halkalarına nazaran daha fazla çeşitlilik göstermektedir.


Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 04.10.2007

            Bazı evlerde her kapı kanadında birer tane bazılarında bir tane kapı kolu görmek mümkündür.

  
Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE 05.10.2007

            Genelde döküm tekniğiyle yapılmışlardır ve malzeme olarak tunç, pirinç ve alüminyum kapı kollarında ağırlıklı olarak kullanılmıştır.

  
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 06.10.2007

            Ender rastlanılan kapı kollarını koruma altına almak gerekmektedir. Zile’de MÜZE olmaması diğer tarihî ve kültürel değerlerin dışarıya kaçırılmasına vesile olduğundan, Zile evlerindeki mimarî aksesuarlar da bu süreçte hergün kaybolmanın eşiğinde gitgide azalmaktadırlar.


Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 05.10.2007

            D - KAPI KULPLARI :

            Zile eski evlerinde mimarî gereği orijinal kulplar görülmez. Zaman içerisinde teknolojinin gelişmesiyle kapı kulpları revaç görmüş ve bunların çok azı eski Zile evleri kapılarına adapte edilmeye çalışılmıştır.

     
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 05.10.2007

            Kapı kulpları yeni ikametgâhlardaki kapılara ait aksesuar olarak ağırlığını hissettirmektedir. İç mimarîde yer alan dolap, sandık ve kapılarda daha belirgin ve sıkça kullanılan kulplar makalemiz muhtevası dışarısında bırakılmıştır.

            E - KABARALAR (KAPI MIHLARI) :

Kapı Tokmağı ve Halkası Üzerinde Üç Adet Kabara (Dövme Çivi)

Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 04.10.2007

            Ahşap Kapı Kanatları yan yana dizilmiş tahtaların arkadan üç yada dört kuşakla bağlanmasıyla oluşturulur. Dıştan ise bu kuşakların üstüne rastlayacak şekilde kabara adı verilen iri başlı dövme çiviler (mıh) çakılarak tahtalar kuşaklara sabitlenir.

Ahşap ve Şakşak Üzerine Çakılmış İki Farklı Kabara (Mıh) Formu
  
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 04.10.2007

            Kapının çerçevesini oluşturan kasanın sövelerine (pervaz) kuşaklar hizasında gullep denilen demirden bağlantı halkaları çakılır.

Her Bir Kapı Kanadı Z ve Ters Z Şeklinde İçten 3 Adet Kuşakla Kabaralı Olarak Sabitlenmiş.
  
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 07.10.2007

            Kanatların dış yüzünde sıralanan kabaraların hemen  üzerinde ireze (karga burnu) denilen bağlantı demirleri bulunur. Kanatlar buralardan gulleplere takılır. Kasanın lentosuna kapı başlığı, alt kısmına eşik, sövelerine ise pervaz ya da yan ağaç adı verilir.

Kapı Zerzesi Etrafında Yer Alan Yedi Adet Kabaranın İlginç Formları

Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 05.10.2007

            İngilizce olan "Dead as a doornail" deyiminin öyküsü bizi kabaralara ulaştırır. Bu deyim, herhangi bir şeyin işe yaramayacak kadar bozuk olduğunu, ya da bir canlının hakikaten ölü olduğunu anlatmak için kullanılır. "Ölümün, kapıyla ya da çiviyle ne ilişkisi var?" diye merak edebilirsiniz ama, bu deyimle ilgili duyduğum iki hikâyeyi anlatınca merakınızı gidereceğini sanıyorum. Hikâyenin biri şöyle;

 


Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 05.10.2007

 

            Eskiden, iki parçanın birleştirilmesinde kullanılan vidanın henüz icat edilmediği devirlerde, menteşeler kapılara çivilerle çakılarak tutturulurmuş. Çivilerin kapının tahtasından dışarı çıkan uçları da, bir daha sökülmemesi için çekiçlenip yan yatırılır, âdeta perçinlenirmiş. Böylece, çiviler bir başka işe yaramayacak şekilde, "dead as a doornail" deyimindeki gibi "öldürülürmüş".

Kapı Zerzesi Kilit Halkasına Geçirilen Kabaranın (Kapı Mıhı) İlginç Kullanımı

Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 05.10.2007

            İkinci hikâye ise şöyle; Elektrikle çalışan kapı zilinin henüz icat edilmediği devirlerde, eve gelen kişinin sokak kapısını çalabilmesi için, kapıya bir halka ya da bir tokmak takılırmış. Asılan halkanın ya da tokmağın darbesinden kapının tahtası bozulmasın diye de, tam temas noktasına iri başlı bir çivi çakılır, gelen kişi, tokmağı bu çivinin başına vurarak çalarmış.

 

Bir Şakşağın Üzerindeki Kapı Halkası Formunda Hazırlanan Kabaralar

Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 05.10.2007

 

            "Dead as a doornail" deyimindeki "doornail", işte bu her kapı çalındığında kafasına vurula vurula "vefat ettiğine" hükmedilen çiviymiş.

Kapı Tokmakları Üzerinde Ahşaba Çakılmış Muhtelif Kabara Formları
   
Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 05.10.2007

            DEĞERLENDİRME - SONUÇ :

            Zile’de en yaygın kullanılan kapı tokmakları içerisinde kapı gövdesi ile “L” ve "C" şeklinde buluşan tokmaklar sevilerek kullanılmıştır.

            Zile evlerinin büyük bir bölümünde kapılar üzerinde çift kapı halkaları (şakşaklar) yer almaktadır. Zile ve civarındaki yerleşimlerde, evlerin kapılarındaki tokmakların ortak sayılabilecek bir özelliği, simetrik olmalarıdır.

            Zile’de tespiti yapılan kapı halkaları ve tokmaklarının % 32’si dövme tekniğiyle, kalan % 68’lik bölümü ise döküm tekniği kullanılarak yapılmışlardır. Yine dış kapılardaki kapı tokmakları ile kapı halkalarının yanında özellikle iç kapılarda kullanılan kapı halkaları da dikkat çekicidir.

            Renk renk kapılar üstündeki kapı tokmakları ve kulpları, işlevselliklerinin ötesinde, biçimleriyle de yöresel kültürün izlerini taşırlar. Kapı tokmaklarında kullanılan malzeme ya dövme demir ya da pirinçtir. Kimi tokmaklarda döküm malzemeyle özgün biçimler üretilmiştir. Kapı tokmağının hareketli elemanının altına, ahşap kanat üstüne vurulduğu zaman ses vermesini sağlayacak kalpaklı bir çivi (ayna) yerleştirilir.

            Zile evlerinin kapılarında, Anadolu Türk maden sanatının güzel örneklerini oluşturan kapı tokmakları ve halkalarının (şakşak) yanı sıra anahtar ağızlıkları, kabaralar, çiviler, kilitler, zerzeler (zelze) ve değişik kapı kolları ile de karşılaşılmaktadır.

            Anadolu’nun değişik şehirlerinde bulunan kapı tokmakları ile Zile’de tespit edilen kapı tokmakları büyük oranda benzerlik göstermektedir. Fakat Zile’de demir işçiliğinin gelişmiş olmasından dolayı özellikle kapı halkalarının (şakşak) aynalık bölümlerinde daha seri işçilik dikkati çekmektedir. İncelenen hiçbir kapı tokmağı ve halkasında tarihle karşılaşılmamıştır. Ancak evlerin inşa tarihleri baz alınarak kısmî değerlendirmeler yapılabilinir.

            Anadolu’nun diğer şehirlerindeki kapı tokmakları ve halkaları ile Zile’deki kapı tokmakları ve halkaları karşılaştırıldığında, diğer şehirlerimizde çok farklı ve çeşitli örneklerle karşılaşılırken, Zile’de aşağıdaki geleneksel dört örneğin daha fazla sevilerek kullanıldığı tespit edilmiştir.

     
Fotoğraflar : Bekir AKSOY (1) 19.10.2007 - M. Ufuk MİSTEPE (2, 3, 4) / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 04/05.10.2007

            Zile kapı tokmak ve halkalarının bezemelerinde Ulu Câmi ve diğer tarihî câmilerin zengin bezemeli kapılarından ve minber süslemelerinden ilham alınarak yapılmış hiçbir esinlenmenin olmaması oldukça ilginçtir.

            Zile kapı tokmak ve şakşakları genellikle ahşap kapı üzerine montaj edilmiştir. Evlerde hem bahçe kapısı, hem de esas ev kapısında olmaları onları daha da değerli kılar. Her kapı tokmak ve şakşağı ayrı bir ses çıkarır. Mahallede yakın evlerde birbirine benzeyen tokmaklar da birbirinden ayrı ayrı ses çıkarırlar. Çünkü bunlar dövme demirden olduğundan sesleri ayrı ayrıdır. "Demirci ustası onlara ayrı ayrı ses yüklemiş" derler.

            Teknolojinin hayatımıza girmesi ile birlikte işlevselliğini kaybeden kapı tokmakları her ne kadar günümüz çelik kapıları üzerinde seri üretime dayalı, alın terinden ve estetikten yoksun yeni tip kapı tokmakları ile yaşatılmaya çalışılsa da eski evlerin kanatlı kapıları üzerindeki; her biri bir sanat eseri niteliğinde, değişik biçim ve motiflerle süslenmiş, binlerce yıllık Anadolu sanatının özüyle yoğrulmuş ve kültür miraslarımızın içinde en çok ses çıkartan ve de günümüzde bu seslerin acıyla kaybolduğunu hissettiğimiz o harika emek ürünlerinin yerini tutamazlar.


Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE 06.10.2007

            Bu seslerin içinden bir merhabanın, bir hoşgeldinin değeri Türk maden işçiliğinin güçlü ifade anlayışı ile maddeye dönüşmüştür.

            Doğanın parçası olan insanı doğadan uzaklaştıran, estetiksel ruh gücünü elinden alan bu betonik yapılanma tüm bunlarla yetinmeyip Güneş'in dünya üzerine doğduğu ilk günden beri oluşan ve tarihin organik yapısı ile birlikte gelişip tüm soyut güzellikleri ve değerleri üzerinde taşıyan kültür mirasımızı da büyük ölçüde eritmeye başlamıştır.

            Kapı tokmaklarının diğer bir enteresan yönü de ip bağlanılması idi. Evin sahibi kısa bir süre sonra döneceği bir yere giderken tokmağa, ince, sarkık bir ip; uzun bir süre kalacağı yere, yatıya gitmişse kalın ve iki düğümlü ip bağlardı. Kapıya gelen durumu anlayarak buna göre hareket ederdi. Görülüyor ki halkımızın ince düşüncesi, nezaketi, izanı, kapı tokmaklarına, buraya bağlanan ipin şekline kadar sirayet etmiştir. Bunların her biri, asil duyguların, köklü bir irfan ve faziletin çarpıcı tezahürleridir.

            "Kapı Tokmakları" millî kültürümüzde başlı başına, enteresan bir konudur. Değişik şartlar, kültürel, ekonomik, sosyal zevkler ve değer ölçüleri nedeniyle günümüzde, Türk kültür ve sanatının tarihi içerisinde gayet anlamlı ve değerli bir yere sahip bulunan kapı tokmakları, ne acıdır ki çağdaş yaşama yenik düşmüştür. Yerini zillere ve zilli kapılara bırakıyor. Bize de sadece "Bir zamanlar kapı tokmakları vardı!" demek kalıyor. Bilmem yeni nesiller kapı zilini çalanın kim olduğunu tahmin edebiliyorlar mı? Tokmağa odaklanan tınılardaki ve iplerdeki ince duyguları zille yaşayabiliyorlar mı?

            Antikacı dükkânlarının ve yurt dışında ki yabancı kültürlere ait müzelerin bizim öz varlıklarımız ile dolmaya devam etmesi duyguların yitirilişinin en somut göstergesidir. Bu yok oluşta bütün suçu devlete ya da Kültür Bakanlığı’nın yetersiz uygulamalarına bağlamak doğru olmayacaktır. Eğitim sistemindeki bozuklukların neden olduğu bilinçsizliğin, aile terbiyesindeki yozlaşmanın ve vurdumduymazlığın etkisi de büyüktür.


Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE / Kayıt ve Rehber : Bekir AKSOY 04.10.2007

            Eski Zile evlerinin korunması ve sürekliliğinin sağlanması, yöre halkıyla birlikte merkezî otoritenin, yerel yönetim, eğitim câmiası, sivil toplum örgütleri ve gönüllü kuruluşların yönlendirilmesi ve bilinçlendirilmesi ile ancak mümkün olacaktır. Tarihî kent dokusunda eski Zile evlerinin bölgesel eğilimleri ve evrensel değişimi, projelendirme ve alan çalışmaları ile yeniden canlandırılmalı ve koruma altına alınmalıdır. Böylece eski evlerin madenî süsleri olan bir dönemin üslûp, gelenek, inanç ve estetik anlayışını dile getiren kapı tokmak ve halkaları da kültürel alt yapı ve turizm açısından ilgi çekmeye devam edecektir.

            KAYNAKÇA :

            1. Doç. Dr. Mustafa DENKTAŞ - Erciyes Üniversitesi Fen - Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi - http://sbe.erciyes.edu.tr/dergi/sayi_19/6-%20(113-128%5B1%5D.%20syf.).pdf

            2. Levent İskenderoğlu - Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk ve İslâm Sanatları A.B.D., Yüksek Lisans Öğrencisi - Resim Öğretmeni. http://www.dizgesanat.com/malatyaevleri.html

            3. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Web Sitesi - http://www.kultur.gov.tr/TR/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFF71BE64510F6C8BC900AF431ED596545C

            4. Koray OLŞEN – Kapı Tokmakları / Solan Renkler http://www.fotografya.gen.tr/issue-16/goster.php?sayi=16&dosya=koray_olsen.htm

            5. Anadolu Kapı Tokmakları ve Bu Formlardan Yola Çıkarak Üretilen Çağdaş Seramik Yapıtlar / Sunum http://www.aydanbirdevrim.havuz.de/anadolukapitokmaklari.html

            6. İstanbul Yazıları - http://www.kiptas.com.tr/TR/SEHIR/seh_istanbul.asp?ist=2

            7. Eski Erzurum Evlerinde Kapı Tokmakları - Yrd. Doç. Dr. Zerrin KÖŞKLÜ, Atatürk Ünv. Edb. Fak. San. Tar. Bl. Öğr. Üyesi - http://www.beyazdogu.com/?link=0&dt=300&vars=327

             8. Tarihe Karışan Kültürel Değerlerimiz : Kapı Tokmakları - Şemsettin KÜÇÜKAZAY http://www.kto.org.tr/tr/dergi/dergiyazioku.asp?yno=754&ano=63

             9. Sahip AKOSMAN - "Merak Ettiğim Konularla İlgili Sorular ve Bulabildiğim Yanıtları" http://www.denizce.com/sahipak280203.asp#2

 


 

Zile Makaleleri Sayfasına  

Dönmek İçin TIKLAYINIZ

YAZDIR