gezinti

Tebliğ : Ömer ÇAM - Hasan Tahsin KADIOĞLU
I. Ünye Kurultayı - 14/15 Kasım 1998
ÜNDER - Ünyeliler Derneği

ÜNDER - Ünyeliler Derneği Yayınları No. : 1, 176 sayfa, 43 - 50. sh.'de yayımlandı.
I. Baskı, Kasım 1999, Yapım : ÜNDER

Ömer ÇAM : Muhterem dinleyicilerim. Her şeyden önce Allah'ın rahmetinin, bereketinin üzerinizde olmasını dilerim. Güzel günler görmenizi dilerim. Mesut ve bahtiyâr olmanızı dilerim.

Şimdi peşinen bir hatayı düzeltmek istiyorum. Sayın eski belediye başkanlarından Osman Yurt'un eleştirilerini dinledim. Haklı veya haksız. Bu eleştirilere saygı duymaktayım. Ancak aşırı bir hatasını yakaladım. Hemen kendisine öğreteceğim ki öyle bir hata daha işlemesin. Dediler ki "toprağı bol olsun". "Toprağı bol olsun" cümlesi Müslüman ölüler için asla ve haşa ve kella kullanılmaz. Bu gayri müslimler için kullanılır. Sayın Osman Yurt... Neredesin? Bir daha böyle bir hata yapma!

(Osman Yurt kalktı, Hoca'nın elini öptü. Hoca : "Öğrendin mi şimdi?" dedi.)

Ben İdealtepe'de oturuyorum. Orada sürekli Ünyeliler'le temas kuruyorum. Çünkü ben Ünye'nin tozundan, toprağından yoğrulmuş bir adamım. Son yüzyılın 75 yılını Ünye ile ilgilenerek geçirdim. Ünye'nin hep iyi günlerini gördüm. Allah beni ölene kadar da bu ilgiden mahrum etmesin.

Şimdi burada sürekli Ünye'yi takip ederim. Hemen hemen hergün bir Ünyeli'den bir telefon alırım. Berberinden, manavından, esnafından, büyük tüccarına kadar. Hergün bir Ünyeli'nin yolunu gözlerim oturduğum İdealtepe'deki evde. Sizlere bununla ilgili olarak Fuzuli'den bir alıntı ile hitap etmek isterim.

            Hasılım yok ser-i kûyunda belâdan gayrı
            Garazım yok reh-i aşkında fenadan gayrı
            Yeddi bi keşlim gayete ol çevremde
            Kimse yok cevrine giryan cefadan gayrı
            Ne yanar kimse bana ateş-i dilden özge
            Ne açar kimse kapım bâd-ı sabadan gayrı

Şimdi Ünye ile ilgili bazı ihtisaslarımı anlatmaya çalışacağım. Konuşmam biraz dağınık da olsa sohbet havasında olacağından sizi bunaltmayacağını zannederim.

Toprak ile üzerinde yaşayan canlı arasında ve özellikle insan arasında psikolojik bir bağlantı vardır. Öyle topraklar vardır ki, sıradan insan yetiştirir. Fakat öyle topraklar vardır ki, yüce insan yetiştirir. İşte Ünye toprağı böyle bir topraktır. Hep yüce insan yetiştirir. Ünye insanı merttir, cömerttir. Ünye insanı sağlam insandır.

Ünye toprağı pek yüce hatunlar yetiştirmiştir. Bunlardan bir kısmı ahirete intikal etmiştir. Bir kısmı da halen yaşamaktadır. Ebediyete intikal edenlere Allah'tan rahmet temenni ederim. Geride kalanlara da sıhhat, selâmet niyaz ederim.

Ömer ÇAM, Bir Grup Öğrencisi ile Birlikte.

ÜNDER Fotoğraf Arşivi

Birkaç hatunun isminden bahsedeyim. Meselâ, bir Leman Şahinbaş Hanım vardı. O çok güzel bir hatun idi. Letafet, zerafet sahibi bir hatun idi. Bana da çok iltifat ederdi. Öldüler, Allah'ın rahmetine kavuştular, kendilere bir fatiha hediye edelim.

Bir Afitap Hanımefendi vardı. Öğretmen bir hanımefendi idi. Benim ablam makamındadır. Şu anda Ankara'dadır. Kendilerine Allah'tan uzun ömür niyaz edelim. Emine Hatun, Zahide Hatun... Ünye'nin yetiştirdiği birçok değerli hatunlar var ki, onların hepsine Allah'tan rahmet diliyorum.

Bu kurultayın çok hayırlı olacağını düşünüyorum. Şimdi sözü Şefik Dursun talebeme veriyorum. İcap ettikçe tekrar müsaadenizle huzurunuza çıkacağım.

Yönetici : Hocam çok teşekkür ediyorum. Allah sizlere Ünye ile ilgili çok hizmetler nasip etsin. Şimdi Hasan Tahsin Kadıoğlu hocamız Ünye ile ilgili tesbitlerini aktaracaklar.

Tebliği Sunanlar : Ömer ÇAM ve Hasan Tahsin KADIOĞLU

ÜNDER Fotoğraf Arşivi

Hasan Tahsin KADIOĞLU : Ünye Kurultayı'na gelen Ünyeliler, hepinizi sevgiyle selâmlıyorum. Bu işin devamlı olmasını istiyorum. Bu kurultayı düzenleyenlere de saygı ve sevgi ile tebriklerimi sunuyorum. Bizleri davet etmişsiniz, çok memnun olduk. Ünye'miz için ne kadar çalışsak azdır. Ünye güzel bir memlekettir. Bizim memleketimizin en kötü özelliği kıskançlıktır, hasetliktir. Bu yüzden memleketimiz çok şey kaybetmiştir. İnşaallah bundan sonra böyle olmaz. Ünye'mizin tarihinde çok meşhurlar vardır. Ünye'miz paşalar, kadılar, kaptanlar memleketi olmuştur. Ünye'mizden yetişenler sancak beylikleri, paşalıklar yapmıştır.

Ünye için Selçuklular, Bizanslılar savaşmıştır. Niksar İpek Yolu var. Limanımız, havaalanımız daha evvel bitmeliydi. Biz bunlara sahip çıkmalıyız. Biri yapıp diğeri yıkmamak. Yeni nesil inşaallah böyle yapmaz. Yoksa Ünye çoktan il olmuştu. Çoktan daha da büyümüştü, daha büyük üniversitelere sahip olmuştu.

Burada yaşayanlara ve yaşayacaklara şahsen sevgi ve saygılar sunuyorum. İlerde Ünye daha daha büyük üniversitelere kavuşur. Hatta vilâyet olur. Ömrümüz olursa görürüz. Yine bizi buraya çağıran ve bu kurultayı düzenleyenlere candan teşekkür ediyorum. Sağlıklı, sıhhatli yaşam diliyorum. Hepiniz sağolun, varolun.

Yönetici : İki hocamız bu konuşmalarını tamamladılar. Allah razı olsun. Şimdi Hüsrev Subaşı hocamız slayt gösterisini sunacaklar İlk önce slaytı izleyeceğiz.

İzleyicilerden Biri : Sayın Ömer Çam hocamızdan Ünye ile ilgili şiirlerden dinlesek.

Ömer ÇAM : Bir bahar akşamı yazdığım, Ünye'yi netleyen, Ünye'yi tarif eden bir şiirim var. Bir bahar akşamı duygulanarak yazdığım bir şiir. Şimdi bu şiiri inşad edeceğim. Eski bir tâbirdir bu. Şiir okumaya inşad derler.

ÜNYE ÖZLEMİ

   Bir parıltı yükselir tutuşurken yıldızlar
   Bu serin bahçelerin uyuyan baharında,
   Ve gülüşür uzaktan şafak çehreli kızlar
   Süzülürken ışıklar zümrüt dalgalarında.
   Ve mavi mavi kuşlar uçurur rüyamızı
   Pembe pembe uçuşlar kucaklar dünyamızı,

   Çakır Tepe'nin yamaçlarında menekşe renginde
   Yeşil, yemyeşil gölgeler görülür çam ağaçlarında...
   Damla damla, altın peykeler görülür.

   Ünye'de güneş; Cennet'in binbir renkli kızıdır,
   Gün doğarken güneş sarı, batarken kırmızıdır.
   Ünye, canım Ünye, canım ciğerim Ünye,
   Derelerine kaynak olayım Ünye,
   Bahçelerinde toprak olayım Ünye,
   Ağaçlarında yaprak olayım Ünye...

ÖMER ÇAM

Ömer Çam (Kürsüde) - Osman Öztuncer (Solda)

http://ibogurkan.sitemynet.com/index/id2.htm

Yönetici : Sayın Hocam, Ünye'nin kültürel ve tarihî temelleri olduğunu biliyoruz. Meselâ bu kurultay dosyasının arkasında bir beyit var ve burada Ünye'nin yaşının 10 - 15 bin yıl olduğu söyleniyor. Nasıl oluyor anlatır mısınız?

Tozkoparan Mağaraları'nda Bulunan Âletler ve Koytakkaya Mağaraları'nda Bulunan Bir İnsan Kafası (M.Ö. 5000)

Ömer ÇAM : Onu da arz edeyim; aslen Ünyeli olan Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'nde uzun yıllar Tarih Öncesi Kürsüsü profesörlüğü yapan İsmail Kılıç Kökten Bey benim lise müdürlüğüm sırasında Ünye'ye teşrif buyurdular. Midrebolu, Cevizdere taraflarında mağaralarda kazılar yaptılar. Seri yapılan kazılar neticesinde dediler ki; Ünye'nin tarihi 15 bin yıl öncesine kadar uzanıyor. Bu kazılardan çıkan bulguları da Anafarta İlkokulu'nda sergiledik.

Ünye'nin Osmanlı idaresine geçmesi 1461 senesine rastlar. 1473 senesinde Fatih Sultan Mehmet Han Ünye'den geçmiş, Ünye'de konaklamış ve Ünye'yi çok beğenmiş. Otlukbeli Muharebesi'ne giderken Ünye'de bir gece konaklamış. Ünye'nin suyundan abdest alıp, içmiştir. Bunları da sizlere nakletmekten zevk duyuyorum.

Ömer ÇAM, Öğrencisi İdris Naim ŞAHİN'den Plâketini Alırken.

ÜNDER Fotoğraf Arşivi

Prof. Dr. Coşkun KÖYCÜ : Sayın Başkan hepinizi sevgiyle selâmlıyorum. Ben Prof. Dr. Coşkun Köycü, 19 Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Başkanı'yım. Aynı zamanda TEMA Orta Karadeniz Bölgesi gönüllü temsilcisiyim. Ben de duygu ve hislerimi belirtmek istiyorum. Benim memleketim Erzurum. Allahûekber Dağları eteklerinde kurulu. Şenkaya Kasabası zamanında dağ köyü iken, benim babam oraya hizmet ederek orayı şehirleştirmiş. Ben de topluma hizmet etmenin ruhunu taşıyan bir kimseyim. Ayrıca TEMA Vakfı'nda çalışarak vatan toprağının bir avucunu bile olsa korumaya, ülkemin her tarafında bunun mücadelesini vermeye ant içiyorum.

Sabahtan beri burada büyük bir heyecan içindeyim, çünkü bir ülkenin, bir şehrin, bir yörenin kalkınması için çarpan bir yürek gördüm. Öyle büyük heyecan duydum ki, keşke ben de bu Ünye'nin bir hemşehrisi olsam dedim. Fakat asıl söz almamın sebebi sayın H. Tahsin Kadıoğlu'nun dediği "Ünye'de çekememezlik var" sözü. Bu söz beni hançerledi. Allah ömür verir de, II. Ünye Kurultayı'nı görürsem, II. Kurultay'da böyle bir şeyin kalmadığını duymak istiyorum. Lütfen dikkat buyurun, bunu bekliyorum sizden.

Yönetici : Ben hocama Şeyh Yûnus'la ilgili söyleyecekleri olup olmadığını sormak istiyorum.

Mevlid-i Şerîf Öncesi Yahya Cumhur TAPCI Yûnus'u Anlatıyor.

Ünye Medyası Her Zaman Olması Gereken Yerde - 26.07.2007 11:21

Ünyeliler Ü-STP Grubu Yunus Emre (Şehnuz) Türbesi Önünde.

Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE - 26.07.2007 11:46

Ömer ÇAM : Bunu hatırlattığınız için evvelce size teşekkür ediyorum. Ben Yûnus Emre'nin kabrinin Ünye'de olup olmadığına dair epeyce bir araştırma yaptım. Bu konuda epeyce de düşündüm. Türkiye'de Yûnus Emre'nin 11 yerde mezarı bulunduğunu söylerler. Fakat en kesin ihtimal Ünye'dedir. Bu uydurma değildir.

            İndik Urum'a kışladık
            Çok hayr u şer işledik
            Oney oldu son durak
            Göçtük Elhamdülillah

            Geldi geçti ömrüm benim
            Şol yel esip uçmuş gibi.
            Hele bana şöyle gelir
            Bir göz açıp yummuş gibi.

            İşbu söze Hakk tanıktır
            Bu can gövdeye konuktur
            Bir gün gele çıka gide
            Kafesten kuş uçmuş gibi.

            Şu dünyada bir nesneye
            Yanar içim göynür özüm
            Yiğit iken ölenlere
            Hak şerabın içmiş gibi.

Şehnuz'un Türbe İçerisindeki Kabri

Fot. : M. Ufuk MİSTEPE - 26.07.2007

Bu ilâhi de benim hatırımdan hiç çıkmaz. Yûnus Emre.. onun için hissediyorum ki, Ünye'dedir. Çınarlık tarafındadır.

Saraçlı Mahallesi Sınırlarında Gölevi Topraklarındaki Şehnuz'un Türbesi ve Türbe İçerisindeki Kabri

Fotoğraflar : M. Ufuk MİSTEPE - 26.07.2007

Ünye toprağına gark olmak istiyorum. Ünye dışında bir yerde eğer vefat edersem, gücü yeten birisi beni Ünye'ye defnetsin. Bunu hepinize hassaten vasiyet ediyorum!

Vasiyeti Hilâfına İstanbul'da Gülsuyu Mezarlığı'na Defnedilen Hocamızı Dostları Unutmadı!

            Senin toprağına karışmak istiyorum Ünye
            Ne güzel kader olacak bu.
            Yolum açılacak Cennet'e
            Ve senin koynunda uyuyacağım kıyametece...

Ömer ÇAM Hocamızın Cenaze Töreni ve Mezar Taşı
Başbakan Tayyip ERDOĞAN, Oğlu Doç. Dr. H. Kâmil ÇAM, M. Ü. İlâhiyat Fak. Dek. Prof. Dr. Zekeriya BEYAZ

Kaynak : http://ibogurkan.sitemynet.com/yeni/id5.htm

Hasan Tahsin KADIOĞLU : Bir şey söylemek istiyorum. Bizim memleketimiz kaptanlar, paşalar, kadılar memleketidir. Bu Osmanlı'dan beri böyledir. Şimdi parayı veren ismini caddeye yazdırıyor. Bizim belediyemiz Ünye'nin yetiştirdiği değerlerin isimlerini hiç kullanmıyor. Sizler buna öncülük edin, hiç olmazsa yeni cadde ve sokaklara bu insanların isimleri konulsun.

Osmanlı İlk Deniz İnşaiye Mühendisi Hacı Emin Bey Adına İzafeten
Saray Câmii'nin Solundaki Caddeye de Hacı Emin Caddesi Adı Verilmiştir.

"Bitti Bitecek" Sitesinde 60 YTL'ye Mezata Bırakılan Fotoğraf - 1959
Gönderen : İbrahim GÜRKAN

Ömer ÇAM : Ben burada Hasan Tahsin Kadıoğlu'na bir katkı yapmak istiyorum. İsterdim ki Necip Avcı burada olsun. Ama onu ilk gördüğümde bunu kendisine tavsiye edeceğim. Kaptanların, kadıların, hattatların isimlerini Ünye Caddeleri'ne vermesini ileteceğim. Hattâ Şükrü Yürür'den bunu yapması için Necip Avcı'ya baskı yapmasını isteyeceğim.

Soru : Hepinizin bildiği gibi Anafarta İlkokulu'nun yanında bir yatır var ve bu yatırın Kılıç Ali Paşa'ya ait olduğu söyleniyor. Bu ne derece doğrudur? Bunu öğrenmek istiyorum.

Ömer ÇAM : O Anafarta İlkokulu'nun yanındaki yatırın kime ait olduğunu öğrenmek nasip olmadı, ancak ona her kazma atan yere düştü, sonra da vazgeçtiler. Kılıç Ali Paşa'nın kabri ise Bolu taraflarındadır.

Rüşat AYDOĞAN : Ordu'nun Mesudiye İlçesi'ndenim. Ordulular Vakfı ve Mesudiyeliler Vakfı kurucusuyum. Ordu Haber Gazetesi imtiyaz sahibiyim. I. Ünye Kurultayı'nı düzenleyen tüm yetkililere teşekkür ediyorum.

Ben I. Ünye Kurultayı'nı duyduğumda 1.000 km uzaklıktan, İstanbul'dan buraya koşarak geldim. Hayırlara vesile olmasını diliyorum. I. Ünye Kurultayı'na tanık olmak istiyorum. Birincisine şahit olmak istiyorum. Geldim gördüm ve gerçekten bu kurultayın hayırlara vesile olacağına inanıyorum. "İnsanların en hayırlısı, insanlara en faydalı olan insandır." Bu kurultayı tertipleyen kim varsa; bu kurultayın tertip komitesi içerisinde, hepsinden Allah razı olsun dileklerimi diliyorum, bu kurultayın tüm insanlara hayırlı olmasını diliyorum. Burada hüzünlü olaylar da gördüm, üzüldüm. Burada en azından ev sahibi olması gerekenler burada yoklar, bu nedenle üzüntülerimi dile getiriyorum, yalnız Necip Fazıl'ın bir dörtlüğü ile de konuşmama son vermek istiyorum :

Kaybolan Miras - Konak Sineması ve Kadılar Yokuşu'nda Ünye Mimarîsini Yansıtan Evler

Fotoğraf : Yusuf ALVER - Günümüze Ulaştıran : Eren TOKGÖZ (İnşaat Mühendisi)

            Tohum saç, bitmezse toprak utansın.
            Hedefe varmayan mızrak utansın.
            Hey gidi küheylan koşmana bak sen,
            Çatlar isen doğuran kısrak utansın.

Sunucu : Saygıdeğer hocalarımız Ömer Çam Bey'e ve Hasan Tahsin Kadıoğlu'na çok teşekkür ediyoruz, katkıda bulunanlara da. Şimdi bir slayt gösterisi izleyeceğiz. Bu gösteri bu konferansın tamamlayıcısı olacaktır. Ünye'nin tarihî yapısını aktaracak bu slayt gösterisi. Hemen devam ediyoruz efendim. Ben hocamı yalnız buraya alayım izleyebilmesi için, lütfen.

(Ünye'nin eski ve yeni fotoğraflarından oluşan bir slayt gösterisi oldu.)

UNIEH La Ville (Ünye Kenti) / Le Voyage du «CHEHBAL» (Şeh-Bâl'in Seyahati)
Mâziden Bir Fotoğraf - Série 1 - Les Ports de l'Asie Mineure (Seri 1 - Küçük Asya Limanları)

Bu fotoğraf 28 Mart 1909 tarihli Şeh-Bâl Mecmuası, Sayı : 20, Sayfa : 393'te yayımlanmıştır.

Ömer ÇAM : Bir hoş hâtıra ile şuradan ineyim. Ben Ünye'de ortaokulda hocayım. Şükrü Yürür de benim talebem. Bir yazılı imtihan yapmışım.

O zaman Şükrü Yürür dört almış, geldi dedi ki : "Hocam bana dört vermişsin." Yani haksızlığa uğramış bir tavırla... Hemen masamın gözünü çektim, açtım. "Şükrü bak oğlum" dedim, çıkardım kâğıdını. Çizdim kırmızı kalemle hataları, o hataları sebebiyle puan puan inmişim. Bir de o kompozisyonda havyar sözü geçiyor, bu 'havyar'ı bile "hayvar" yazmış. "Bizim Ünye'de hayvar derler" dedi. "Bizim Ünye'de hayvar derlerse doğrudur" dedim; çünkü "Ünye'nin lisanı Türkiye'nin lisanıdır. Ama başka yanlış varsa bakalım" dedim. "Hocam o zaman kâğıdım olduğu gibi kalsın" dedi.

Yönetici : I. Ünye Kurultayı'nın değerli katılımcıları, gerçekten bir toplantının açılışı, dinleyicilerin katkısı fevkalâde zaman kaybına sebep oluyor. Çünkü kimlerin katılacağını ve ne kadar konuşacağını bilemiyoruz. Bütün bunlara rağmen zamanında programımıza başlamış oluyoruz.

Biraz önce belirttiğim ve yemekten önce ifade ettiğim gibi tebliğin ikincisi sunulacak. Yani Ünye'de tarım toprak özellikleri, fındık ve meyve üretimi konusunu ele alıyoruz. Sonra Prof. Dr. Fethi Bayraklı, İktisadî ve İdarî Bilimler Fakültesi Dekanı bildiğiniz gibi ve arkadaşımız Prof. Dr. Ahmet Korkmaz Bey'le takdim edecekler tebliği, buyurun efendim.

Adnan MEHEL, Hasan KARAOĞLAN, Ömer ÇAM, İdris Naim ŞAHİN

ÜNDER Fotoğraf Arşivi