|
ÇANAKKALE ŞEHİDİ |
|
Araştırma
: Ahmet
DİVRİKLİOĞLU (Tufan)
(Özhaber Gazetesi - Yıl : 8, Sayı : 753, 19.05.2006
tarihli nüshasında yayımlandı.)
Özhaber Gazetesi
Armağanıdır - Mayıs 2006, 11 sh.
ÇANAKKALE ŞEHİDİ
ZİLELİ
KINALI ALİ'NİN
AİLESİ
BULUNDU
(Zile ÖZHABER
Gazetesi - Yıl : 8, Sayı : 753, 19.05.2006'da yayımlandı.)
Şehadetinin 91. yılında Çanakkale Şehidi Zileli KINALI ALİ'nin şeceresi gün ışığına çıktı. Araştırmacı, Yazar, Şâir Ahmet DİVRİKLİOĞLU'nun yaptığı uzun araştırmalar nihayet mutlu sona ulaştı.
Bu konuda bilgisine başvurduğumuz Ahmet DİVRİKLİOĞLU : "KINALI ALİ'nin Zileli olduğu herkesçe biliniyordu, ama ailesi hakkında bilgi edinilemiyordu. Ben Osmanlı Dönemi'nde lâkap ve soy tanımlamalarından yola çıkarak ailenin Cumhuriyet Dönemi'nde KINALI soyadını alabileceği tahmininden yola çıktım.
Yaptığım araştırmalarda şehrimizin iki köyünde KINALI soyadı olan ailelere rastladım. Yine ailelerin oturduğu köylerin tarihçelerini araştırdım ve KINALI ALİ ailesinin kuruluşu eski bir Türkmen köyü olan Yaylakent (Gederük) Köyü'ndeki aile ile temas kurmak için adı geçen köye şehrimiz ÖZHABER Gazetesi Sahibi ve Genel Yönetmeni Hüseyin AKAY'la beraber gittim.
Köydeki yaşlılardan önceki yıllardaki asker uğurlamalarından yola çıkarak sözü KINALI soyadlı aileye getirdim. 1340 doğumlu Hüseyin ÇALBIYIK : Aileye köyde Çıtıkçılar, Çıtıkoğulları dendiğini, Çanakkale savaşlarında bir şehitleri olduğunu duyduğunu, halen Turhal İlçesi Bahçebaşı Köyü mezrasında çiftçilik yapan torunu ALİ KINALI'nın hayatta olduğunu söyledi.
Bunun üzerine Ali KINALI ile temas kurmak için Bahçebaşı Köyü'ne gittik. Ali KINALI'ya neden KINALI soyadını aldıklarını bilip bilmediklerini sorduğumda herkesçe bilinen Çanakkale Şehidi Kınalı Ali'nin dedesi olduğunu kendilerine Çıtıkçılar dendiği halde Şehit Dede'nin hâtırasına hürmeten oğlu yani babam Mehmet bu soyadı tercih etmiş, dedi.
Ahmet DİVRİKLİOĞLU, M. Ufuk MİSTEPE ve Bekir AKSOY
M. Ufuk MİSTEPE Fotoğraf Arşivi - 07.02.2007 11:16 TMO/Ankara
Devamla "Dedem Kınalı Ali fizik olarak gelişmiş bir bünyeye sahipmiş, bu yüzden askere erken yaşta alınmış, evli imiş, hanımı yani babaannemin ismi Ayşe, bir erkek çocukları olmuş, adını Mehmet koymuşlar. Dedemin askerden terhis olan arkadaşları Şehit oldu haberini getirince babaannem Ayşe'yi kayınbiraderi yani Şehit Kınalı Ali'nin kardeşi İlyas'la evlendirmişler." dedi.
Özhaber Gazetesi Makale Yazarı
Araştırmacı Ahmet DİVRİKLİOĞLU Ankara'da
Fotoğraf : Bekir AKSOY - 02.06.2006/Ankara
Ama öykü mektupta kardeşinden Ahmet diye bahsedildiğini söylediğimde aile arasında ismi Ahmet olan kardeş nüfusa İlyas diye yazılmış, çünkü ailenin İlyas'tan küçük kardeşi Ahmet doğduğundan bir müddet sonra İlyas vefat etmiş, nüfus kaydı kapatılmayarak yerine Ahmet gösterilmiş. "Ali Dedem Şehit olduğunda henüz nüfusa kayıt edilmeyen babam Mehmet, amcası tarafından kendi nüfusuna alınmış." dedi.
Ali KINALI'nın bu açıklamalarından devamla Zile Nüfus Müdürlüğü ve M.S.B.'nın beş ciltlik "Şehitlerimiz" isimli yayınında araştırmaya yöneldim ve ili belli olmayan Çanakkale Şehitleri'nden 4. Kolordu, 11. Fırka, 126. Alay, 1. Tabur, 4. Bölük'te Er olarak görevde iken 22.02.1915 tarihinde Seddülbahir'de şehit olan Hüseyin oğlu Ali'nin hemşehrimiz "Çanakkale Şehidi KINAL ALİ" olduğuna kanaat getirdim.
Albüm Tokat Vâliliği'nin Bir Kültür Hizmetidir.
Hâtırasına hürmeten yetmiş yedi kıta, 308 mısradan oluşan "KINALI ALİ DESTANI"nı ve güftesi bana, bestesi Tekin KİREÇCİ'ye ve nota düzenlemesi Müzik Öğretmeni oğlum Ali İhsan DİVRİKLİOĞLU'na ait Kınalı Ali Türküsü'nü yazdım.
Ben Şehidimize Öyküsü - Destanı - Türküsü ile görevimi yaptım kanaatındayım. Bu vatanın gerçek sahipleri kahraman Ecdad'tır. Onların hâtıralarını hep taze tutmalıyız, onların hâtıraları bizim manevî güç kaynaklarımızdır. "Türk çocuğu Ecdad'ını tanıdıkça daha büyük işler yapacaktır." Yüce Ata'mızın veciz sözü Türk Milleti'nin her ferdinin düsturu olmalıdır." dedi.
Tekin KİREÇCİ, Ali DİVRİKLİOĞLU'nun Şiirine Türkü Yaktı.
Özhaber Gazetesi - 20.03.2008, Yıl : 10, Sayı : 1316, 10 Ykr.
ÇANAKKALE
ŞEHİDİ
ZİLELİ KINALI ALİ
ÖYKÜSÜ -
DESTANI - TÜRKÜSÜ
Kınalı Ali'nin Mektubu Okuyuşunun Temsili Resmi
Bu tabloda, Çanakkale Savaşı'nda Türk siperlerindeki
gündelik hayat (Esir alınan Anzak
askerinin traş edilmesi, Mehmetçiğin sıladan gelen mektubu okuması, bir askerin
saz çalarak arkadaşlarını
eğlendirmesi, arka plânda ise Anzak askerleri ile Türk askerlerinin futbol
oynaması) anlatılmaktadır.)
T.C. Genelkurmay Başkanlığı - Atatürk ve Kurtuluş Savaşı
Müzesi Kataloğu, Sh. 103
Ne çelik tabyalar ister, ne siner
hasmından
Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman?
...............
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe, desem sığmazsın.
Mehmet Âkif ERSOY
ÖNSÖZ
Her milletin, her devletin Millî Bayram'ı, bayramları veya bayram coşkusuna denk günleri vardır. Bu günler onların övünç, gurur ve coşku kaynakları olup, tarih sayfalarında bıraktıkları izle doğru orantılıdır.
"Milletlerin de insanlar gibi tarih boyunca kaderlerini etkileyecek çok az miktarda sahip olabilecekleri dönüm noktaları vardır. Bu dönüm noktalarını görebilen ve uygulamaya koyabilen milletler tarihe yön vermeyi ve bu şekilde anılmayı hak ederler."
Bizim milletimiz tarih boyunca hep onunla yaşamış, esarete boyun eğmemiş, hürriyet ve istiklâlinden asla ödün vermemiş nadir milletlerden biridir, birincisidir. Türk Milleti'nin vatan uğrunda genç, ihtiyar, kadın, çocuk demeden şehadet şerbetini içmek için birbiri ile yarışan Dünya'da başka bir örneği yoktur.
Milyonlarca isimsiz Şehitlerimiz içerisinde bazıları kahramanlıkları ile efsaneleşmişlerdir. Öyküleri ile hafızalarımızdan silinmemiş, hep taze kalmışlardır. Tarihimizde cihana kahramanlığımızla örnek olduğumuz Çanakkale Savaşları'nda Kahraman Şehitlerimiz'den bir tanesi var ki, öyküsü ile Türk Milleti O'nu sînesine nakşetmiştir. Bu kahramanın adı KINALI ALİ'dir.
KINALI ALİ, yurdumuzu işgal etmek için ta Yenizelanda'dan, Kanada'dan, İngiltere'den, Fransa'dan.. devrin en modern gemi ve silâhları ile zafer hayal ederek, Çanakkale'ye çıkmaya çalışan düşmana memleketi Zile'den koşup, "ÇANAKKALE GEÇİLMEZ" dedirten yiğitlerden biridir.
KINALI ALİ ZİLELİ'dir. Her Zileli Türk Milleti'nin özelliklerinden olan devletine, vatanına canı pahasına sahip çıkar. Bayrağının renginin kutsallığının bilincindedir. İstiklâl Savaşı'mızın başlangıcında çevre şehir ve köylerden gelen eşkıyanın Zile'yi işgal etmesi neticesinde Zileli mağdur olmuş, zarar görmüştür. Hal böyle iken, her vatansever Zileli'yi üzdüğü gibi beni de üzen, tarihe bu olayın Zile İsyanı olarak geçmesidir. Oysa her Zileli bir KINALI ALİ'dir.
Değerli okuyucu, hemşehrimiz KINALI ALİ'yi sizlere tanıtabilmek, hafızalarınızda hâtırasını hep taze tutabilmek amacıyla bu çalışmayı sizlere sunuyorum.
"Türk Çocuğu Ecdâd'ını tanıdıkça daha büyük işler yapacaktır."
Saygılarımla
Ahmet DİVRİKLİOĞLU
KINALI ALİ ÖYKÜSÜ
Çanakkale Savaşı dendiğinde akla gelen şehit menkıbelerinden bir tanesi de KINALI ALİ Menkıbesi'dir. Özetle şöyledir :
Üsteğmen Faruk bölüğüne yeni gelen askerleri kontrol ediyor, onları tanımak için de sorular yöneltiyordu. Bir ara saçı kırmızıya boyanmış bir delikanlı görür. Merakla;
- Adın nedir senin evlâdım?" der.
- Ali Komutanım.
- Nerelisin?
- Tokat ZİLE’denim.
- Peki evlâdım, bu kafanın hali ne?
- Anam cepheye gelirken kına yaktı komutanım.
- Ne için oğlum?
- Bilmiyorum komutanım.
- Peki gidebilirsin KINALI ALİ.
O günden sonra herkes O’na “KINALI ALİ” demekle kalmaz, kınasıyla da dalga geçmeye başlar.
Bu arada Kınalı Ali cana yakın, cesur tavırları ile arkadaşlarının sevgisini kazanmıştır, ama saçındaki “KINA” yüzünden içinde bir burukluk kalmıştır.
M. Ufuk MİSTEPE ve Ahmet DİVRİKLİOĞLU
Zile ve Kınalı Ali Sohbetinde TMO Ziyâretçi
Salonu'nda
Fotoğraf : Bekir AKSOY - 02.06.2006/TMO - Ankara
Oturur, ailesine mektup yazar.
Mektubuna “Sevgili Anacığım, Babacığım hasretle ellerinizden öperim. Çok iyiyim, beni merak etmeyin.” diye başlar. Tüm aile fertlerinin hele de minik oğlu Hüseyin’in halini hatırını sorduktan sonra, mektubunun sonuna bir not düşer anasına…
Ali’nin kendisinden hemen sonra askere gidecek Ahmet isimli bir kardeşi daha vardır. “Anacığım” der :
- Kafama kına yaktın, burada komutanlar ve arkadaşlarım benle dalga geçtiler. Sakın kardeşim Ahmet’e de kına yakma. Onunla da dalga geçmesinler anacığım.
Bu arada savaş bütün şiddetiyle devam etmekte ve hızını arttırmaktadır. KINALI ALİ ve arkadaşları şehit düşmüşlerdir.
Ancak Ali’nin annesinin, oğlunun şehit düştüğünden henüz haberi yoktur.
Oğlunun mektubuna cevap yazıp göndermiştir.
KINALI ALİ’nin sağ kalan arkadaşları ve komutanları gözyaşları arasında bu mektubu okurlar.
Siperde Mektup Okuyan Askerler
Mektupta şöyle der anası :
“Sevgili oğlum, ciğerparem, Ali’m” diye başlar Ana…
Yazmışsın ki “Kafamdaki kınayla dalga geçiyorlar, kardeşime de yakma!" demişsin. Kardeşine de kına yaktım. Komutan ve arkadaşlarına söyle. Seninle, senin kınanla dalga geçmesinler. Bizde âdet üç şeye kına yakarlar :
1. Gelinlik Kıza; Gitsin ailesine, çocuklarına KURBAN OLSUN diye,
2. Kurbanlık Koça; Allah’a Kurban olsun diye,
3. Askere Giden Yiğitlerimize, Mehmetçiklerimize; “VATANA KURBAN OLSUN” diye.
Senin de arkadaşlarının da gözlerinden öperim. Kınan mübarek olsun…
Şube Müdürleri'nden Hemşehrimiz Sayın Nizam AKSU Bey'e Katkılarından Dolayı Müteşekkiriz.
Hazırlayan : A. DİVRİKLİOĞLU![]() Zileli Kınalı Ali CD'si |
Zileli Kınalı Ali Kitapçığı![]() Özhaber Gazetesi Armağanı |
ÇANAKKALE ŞEHİDİ
ZİLELİ KINALI ALİ DESTANI
(ÖZHABER Gazetesi - Yıl : 7, Sayı
: 720, 11.04.2006 tarih, Sh. 3'de yayımlandı.)
Bu
sene de ekinler Ancak bire beş verdi Şükür ettik Veren'e Böyle münasip gördü
Bir çift koca öküzle Hasta babam
ihtiyar Bu yüzden
çalışamaz |
Dönerken havada kar Şükür bitti çift, çubuk İki kağnı da odun Getirdim çalı, çubuk
Şimdi bahara kadar Derken bir atlı
geldi Sonra bizim avluda |
|
|
“Çanakkale’ye düşman Dedi
babamla, emmim Bizim
evin damına
Karabit Halayı’nı |
Sonra
dua edildi Karım
Ayşe ve oğlum Yaşım
henüz on sekiz
Zemheri ayazında |
Bizde
âdet böyledir Öptüm
Anam, Babamın Dedi ki : "Eğer
oğul
Ben de; "Söz Ana" dedim |
|
Çıktım Besmele ile Evimin kapısından Oğlum el sallıyordu Ayşe'min kucağından
Döktüler bir kova su Arkadaşlarım
Memet Beni uğurluyorken |
Hakkından gelemezsem Ki gelirim düşmanın O zaman gelirsiniz Tamam mı gardaşlarım
Akranlarımla birlik Deveci Dağları'nı Geçtik Bozok
Eli'nden |
Azıklardaki ekmek Kurumuş, taştan katı Su da zor ıslatıyor Küf kokan peksimeti
Eynimizde elbise Yalnız Anadolu
mu? Türk'ün Er
Meydanı'na |
|
|
Gidenden kaçı döndü Balkanlar'dan, Batum'dan Hepsi Kurban Vatan'a Asenalar'dan doğan
Anadolu burası Balıkesir ve
Çan'dan Nasıl bir koku
ise |
Öylesi gürültü ki Çöküyor sanki gökler Yer öyle sarsılıyor Az bile zelzeleler
Demek ki düşman bize Korku olur mu
Türk'te? Ben Vatan'ım
uğruna |
Vatan'ın namusuna Uzanırsa kirli el Onu kırmak gerekir Değil mi bir an evvel?
Bir an evvel öyleyse Bu duygular
içinde Sonra.. masmavi
derya |
|
Hani Er Meydanı'nda Vurulunca davullar Pehlivana coş gelir Şimdi bende o hal var
Ne yorgunluk var serde Vardık
Çanakkale'ye Dediler : Bunlar
düşman |
Faruk Üsteğmen beni Yazdırdı Bölüğüne Dedi : Oğlum ZİLELİ Başla sen eğitime
Üç beş günün içinde Her iş
güzel gidiyor Bilmiyorum
ki.. dedim |
Yazdım ilk mektubuma Selâm, kelâm her şeyi Ali idim köyümde Oldum "KINALI ALİ"
Saçımdaki kınayı Karındaşım Ahmet
de Arkadaşlar
benimle |
|
|
Savaş çetin mi çetin Gece Gayye Kuyusu Gündüz her yan Cehennem Kanlarsa çağlayan su
Bizim Bölük cephede "Süngü tak,
hücum!" diye Beni tanımaz
düşman |
Kırmak ile bitmiyor Çekirge sürüsünü Bırakıp kaçıyorlar Cephede ölüsünü
Gördü Komutanım da Yiğitlik
Milletim'in Göğüs göğüse
gelmez |
Yine böyle seherle Bölük kalktı hücuma Sanki bir sancı girdi Sol yandan vücuduma
Damla damla sıcak kan
ALLAH dedim YÂ ALLAH Ne mutlu ki
Gazi'ydim |
|
Benden sonra
mektubum Gelmiş Anacığım'dan Bilmiyor ki Ali'si Yüceleşti dağ kadar
Bizim Faruk Üsteğmen Benim ellerim
tutmaz Yazmışsın; Oğlum
Ali |
Söz etmişsin Köyüm'den Tarla, çiftten, çubuktan Selâmlar eklemişsin Gelinin Ayşe Kız'dan
Sonra
KINA
demişsin |
Üçüncüsüyse Yavrum |
Anlatmışsın; Bak
Yavrum Bizde âdet kınayı GELİNE yakarlar ki Olsun evin Kurbanı
Sonra KURBANLIK KOÇ'a |
KINALI ALİ TÜRKÜSÜ
Kınalı Ali Türküsü Sözleri : Ahmet DİVRİKLİOĞLU (Tufan)
- 2 -
Çanakkale Tabyası
Ali’m
Kınalı Ali’m |
- 3 -
Ali’mden haber geldi
Ali’m
Kınalı Ali’m |
İngiliz ve Fransız donanmasının
desteğinde Çanakkale'de Fransız çıkarması.
SON SÖZ
ARZUHAL
18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi yedi düvele “Düvel-i Muazzama”nın en gelişmiş silâhlarına rağmen (İngilizler’in kullandığı bir top mermisi düştüğü yerde 15 m çapında, 4 m derinliğinde bir çukur açmakta örneğinde olduğu gibi) Türk’ün var olma zaferidir. Yalnız Türk’ün değil İslâm’ın da var olma savaşıdır. Eğer böyle olmasa idi en büyük Vatan Şâiri’miz, aynı zamanda Kur’an’ı tefsir edecek kadar dinî bilgiye sahip Mehmet Akif Ersoy Çanakkale Şehitleri için yazdığı meşhur şiirinde “Bedrin Aslanları ancak bu kadar şanlı idi” “Bu taşındır diyerek Kâbe’yi diksem başına” mısralarında İslâm’ın en kutsal değerlerini Kahraman Mehmetçik için kullanır mı idi ki hikmeti anlaşılmalıdır. Anlatmak gerekir.
Düşünün ki Çanakkale kaybedildi. O Haçlı Ordusu’nun 20. yy seferini taaa Hindistan’a, taaa Mısır’a kadar durdurabilecek bir askerî güç var mı idi o tarihte? O müthiş savaşın o Dünya Savaş Tarihi’ndeki en büyük Türk’ün zaferinin değerini çok iyi bilmek gerekir.
Mehmet Akif Ersoy “Bedr’in Aslanları’nı ancak Çanakkale kahramanlarına eş tutuyorsa” Pakistanlı büyük mütefekkir Muhammed İkbal rüyasında Cenab-ı Peygamber’e en güzel hediye olarak Çanakkale şehitlerinin kanını sunuyorsa iyi düşünmek, onlara lâyık şekilde hâtıralarına saygı duymak her Türk’ün her Müslüman’ın görevi olmalıdır.
http://www.canakkaleonline.com/
Değerli okuyucu; işte bu müthiş savaşın, eşsiz zaferin kahramanları Cenab-ı Peygamber’in övgüsüne mazhar olmuş Mehmetçikler’dir. Bu Mehmetçikler içerisinde bir de KINALI ALİ vardır ki hemşehrimizdir; Zileli’dir. Öyküsünü nesir ve nazım, güfte olarak okuduğunuz bu kahramanımıza sahip çıkmalıyız. Onların ve O’nun hâtıralarını hep canlı tutmalıyız. Onlar bizim manevî güç kaynaklarımızdır, övünç kaynaklarımızdır.
KINALI ALİ şehrimizin Yaylakent (Gederük) Köyü’nden Çıtıkoğulları’ndan Hüseyin oğlu olup, Çanakkale Savaşı’nda görevli olduğu 4. Kolordu, 11. Fırka, 126. Alay, 1. Tabur, 4. Bölük’te 22.02.1915 tarihinde Seddülbahir’de şehit olduğu bilinmektedir.
Aziz Şehidimiz’in bir heykeli şehrimizin en güzel parkına veya merkezî yerine dikilmeli. Adı, adres olarak en çok kullanılan caddeye veya yeni oluşacak bir mahalleye verilerek zaten ölümsüzleşmiş olan KINALI ALİ’mize hemşehrilik görevimizi yerine getirmeliyiz. Bu görev Belediye’mize, sosyal ve meslekî kuruluşlarımıza düşmektedir.
http://www.canakkale.gen.tr/canakkale/canakkalei.html