ANA SAYFA            
(Bu sayfa en son 03 Mayıs 2006 tarihinde güncellenmiştir.)

.

 

ÜNYE
HAMAMLARI
İPEK YOLU VE ÜNYE

Makale : Yaşar ARGAN
(Öğretmen - Ünye Belediyesi Başkan Danışmanı - Gazeteci - Yazar)

ÜNYE HAMAMLARI
İPEK YOLU VE ÜNYE
ADLI ESERDEN ALINMIŞTIR.
(Ünye Kent Araştırmaları Serisi : 1 - İst/2004, 192 Sh.)

Tüccarların
Temizlik İhtiyaçlarının Giderildiği Mekânlar :
Hamamlar


Yaşar ARGAN

            Eskiden hamamlarıyla da büyük özellik taşıyan Ünye, ne yazık ki bugün bu özelliğini yitirmiş durumdadır. Ünye eskiden Karadeniz'in değil, Osmanlı'nın en önemli ve işlek limanlarından biri durumundaydı. Ünye'nin o zamanki yerli ve yabancı halkı genelde geçim kaynağı olarak gemicilikle uğraşmaktaydı.


Fotoğraf : Osman N. Kirman

            Niksar ve ahalisine en yakın deniz iskelesinin Ünye olması buraya hareketli ve bereketli yıllar yaşatmıştır. Ünye, ticaret yolları üzerinde bulunduğundan ve de Ermeni, Rum tüccarların burada yığılmasından, burası ticarî yönden hareketlenmiş ve bir ticaret merkezi olmuştur.

            Buraya gelen misafirler bu hamamlarda yolun verdiği yorgunluklarını hamamın buharlı havasında atarlardı. XVI. yüzyılda bir hamam varken, XIX. yüzyıl kaynaklarında bazen üç, genelde dört, bazen de beş hamam olarak gösterilmektedir. Bugün ise sadece bir hamam faaliyette olup, diğer ikisi harabe halinde, biri ise ortalıkta hiç gözükmüyor.


Fotoğraf : Eren TOKGÖZ (İnşaat Mühendisi)

            Ünye'de tespit edilen hamamlar şunlardır.

Çifte Hamam

            Kaledere Mahallesi'nde, Orta Câmi'nin yanında, Kazancılar Caddesi'nde yer alan ve şimdilerde harabe halinde bulunan bu hamam zamanında Ünye halkına olduğu gibi buraya gelen misafirlere de hizmet vermiştir.

            Hamamın iki dev kubbesi olduğundan çifte hamam olarak adlandırılmıştır.

            Şu anda ihata duvarları ve bu duvarlar üzerinde yükselen devasa boyuttaki kubbeleri ile rahatlıkla izlenen hamam, bugün hizmet vermediği gibi etrafındaki apartmanların gölgesinde kalmış, duvarları delinmiş, kubbelerini yeşil yosunlar bürümüş ve üzerini otlar örtmüş hal ü perişan bir hasta gibi kendini zamanın çarkına bırakmıştır.

Derya Hamamı

            Derya Hamamı olarak nam salan bu meşhur hamamdan geriye sadece silik hatıralardan başka hiçbir varlık nişanesi kalmamıştır. Bu hamamın yeri hakkında Ünye'nin yetiştirmiş olduğu değerli şahsiyetlerden Yüksel Şen şu malûmatları vermektedir.

            "Derya Hamamı, Orta Yılmazlar Mahallesi'nde, Terme Caddesi üzerinde, rahmetli Ahmet Ayla'nın evinin arkasındaki arsa üzerinde idi. Söz konusu bu arsaya şimdilerde bina yapılmış. Çocukluğumuzda ben bu hamamın bulunduğu yeri ve hamamın harabelerini çok gezdim. Bu çevrede oturan dayım sobacı Recai Yılmazer'e gittiğimizde, ev komşusu çocuklarla bu yıkıntılarda gidip oynardık."

1960'lı Yıllar Öncesi Yalıkahvesi

            Genelde bu hamama Ünyeli gemici aileler ilgi göstermiştir. Bu hamamın bulunduğu çevreye Ağalar Mahallesi denirdi. Zamanın zenginleri ve gemici aileleri bu hamamın değişmez müşterileriydi. Gün görmüş Ünyeliler'in anlattıklarına nazaran, gemiciler seferlerden döndüklerinde mutlaka bu hamama giderlerdi.

            Yani bir derya'dan çıkıp diğer derya'ya girerlerdi. Zaten hamamın ismi de bununla tam bir uyum ve mutabakat içerisindedir. Aylar süren seyahatleri sonucu olaraktan, şöyle doyarak Ünye'nin şifalı suları ile yıkanır ve denizin yorgunluğunu üzerinden atmaya çalışırlardı.

            Gemiler limana girerken hamam yakılır, sahilde toplar atılır, evlerde helvalar kavrulur ve âdeta şehrin dört tarafında bayram havası eserdi. Rum'u, Ermeni'si, Gürcü'sü, Türk'ü, genç ihtiyar tüm ahali sahile doluşurdu.

            Çok ihtişamlı ve görkemli bir şekilde icra edilen bu karşılama gelenek haline gelerek, uzun süre devam etmiştir. Fakat buharlı gemilerin keşfi ve yelkenli gemilerin yavaş yavaş pasifize edilmesiyle, şehrin bu gelenek ve göreneği de tarihin tozlu sayfalarına karışmıştır.

 

Niksar'daki Yeni (Ünye) Hamamı ve Oteli

Osman Eravşar - Tokat Tarihi Su yapıları (Hamamlar)
Niksar Ünye Hamamı
(Yeni - Matori Hamamı) ve Hotel Ünye

Bânisi ve inşa tarihi bilinmemektedir.

Ancak hamamın ismine bir vakfiyede rastlanılmaktadır.
H. 560/M. 1165 tarihli Danişment Gazi Vakfiyesi'nde hamamın
ismi geçmektedir. Hamamı 12. yüzyıl ortalarına tarihlendirmek
mümkündür. Mimarlık tarihimiz için önemli bir yapıdır.

Saray Hamamı

            Ünye'de diğer mühim hamam Cumhuriyet Meydanı'ndaki göklere kol vermiş asırlık Çınar ağacının hemen yanında Çamurlu Mahallesi'ne uzanan Saray Caddesi üzerinde dillere destan, ama şu anda kendisinden eser kalmayan ve Fransız ressam Jules Laurens'in ebedîleştirdiği Ünye eski Hükûmet Konağı'nın bünyesinde bulunan bu tarihî hamam senelerce saray erkânına ve saraya gelen davetlilere hizmet sunmuştur.

Cumhuriyet Meydanı, Tarihî Çınar Ağacı, Solda Saray Caddesi, Sağda Paşabahçe Evleri

            1960'lı yıllarda faaliyette bulunan bu hamam ile alâkalı Ayla SÜRGİT Ünye Yerel Tarih Grubu'na aktarıyor. "Demokrat Parti zamanındadır. Baba Yaşar Saray Hamamı'nın karşısında her iki partinin (CHP - DP) Ünyeli taraftarları ile hükûmet meselelerini konuşmaktadır.

            Sohbet sürerken adamın biri 'Hükûmet Binası nerede?' diye sorar. Baba Yaşar da ya muzipliğinden ya da adamı başından savmak için iki partili arkadaşının önünde oturduğu hamam kapısını gösterir.

 

Paşalar (Saray) Hamamı - Çamurlu Mahallesi, Saray Caddesi

Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE - 13.05.2005 Cuma 08:42

            Adam kadınların banyo yaptığı saatte, Hükûmet Binası zannettiği hamama girer, çıkışı yaka paça olur ve Baba Yaşar'a çatar; 'Ben sana hükûmeti sordum, sen bana hamamı gösterdin' der.

            Baba Yaşar hiç bozuntuya vermeden 'Yahu daha dün hükûmetti, bugün hamam mı olmuş?' der."

Buram buram tarih kokan bu hamam tarihî dokusu içinde ayakta
durmaya çalışmaktadır. Diğer akranları gibi zamanın vicdanına bırakılmıştır.

            Hamam şu an berbat bir vaziyettedir. Öyle ki içerisini otlar, ağaçlar kaplamış, duvarları yosun tutmuş. Bugün öve öve bitiremediğimiz Ünye Hükûmet Konağı'na olan saygımız, ona uzun süre hizmet eden harap ve bîtap bir vaziyette olan bu yapıya da yansımalıdır.

Çarşı Hamamı

            Kaledere Mahallesi'nde Orta Cadde'de eski Rüştiye Mektebi (Anafarta İlkokulu - geçici olarak Kaymakamlık Binası) arkasında bulunan bu tarihî hamam halâ işlevini sürdürmektedir.

            Ünye'nin tanınmış ailelerinden merhum İsmail Soysal Bey'in varislerinin sevk ve idaresinde Ünye ahalisine hizmet veren bu hamam için eski bir kilise olduğu varsayımları ortaya atılmaktadır.

            Tarih Vakfı ile Ünye Yerel Tarih Grubu'nun ortak hazırladıkları 'Çınarın Gölgesinde Cumhuriyet Meydanı, Kavak Dibinden Ünye'nin Geçmişine Bir Bakış Sergisi' adlı sergide bu yapı ile alâkalı şu cümleleri görmekteyiz.

Çarşı Hamamı

Soysal Hamamı Restorasyonu

            "Meydanın yakınında bulunan hamam, mimarî özellikleriyle bir zamanlar kilise yapısı olduğunu açığa vurur. Buna karşın, kilise olduğuna dair kesin bilgilere ulaşılamamaktadır. Les Armeniens (Ermeniler) adlı kitapta, 18. yüzyılda Ünye'de merkezde bulunan bir Ermeni Kilisesi'nin bahsi geçmektedir.

            Kilise Aziz Minas'a adanmıştır. Yine aynı kaynakta, 1335 yılında onarım gördüğü anlatılmaktadır. 1299 yıllık tapu kaydında ise herhangi bir "kilise" tanımı geçmemekte, aksine yapıdan hamam olarak söz edilmektedir.

            Halk arasında Rum kilisesi olarak anılan yapı, 1872 Ünye tapu kayıtlarında hamamdır; ilk tapu kaydı da bu yıla aittir. Senetsiz olarak kaydedilmiştir. Sözlü anlatımlarda hamamın Rum Kilisesi olduğu zamanlardan kalma duvar resimlerinin bahsi geçer.

            Ancak günümüzde bu fresklerden iz yoktur. Hamam girişte genişçe bir avlu, iki bölümlü giriş, bir salon ve ona açılan iki hücre ile dört büyük odadan oluşur. Salondaki göbek taşı, yuvarlak kubbeleri, kurna taşlarıyla ilk bakışla klâsik bir hamam yapısı görünümündedir. Avlusunda olduğu söylenen serinletici havuz bugün kaybolmuştur."

            Yüksel Şen Bey bu hamamla alâkalı. "Hamamın ilginç bir mimarî tarzı vardır; çocukluğumuzda bu hamamda çok yıkanmış, göbek taşında evlerimizden getirdiğimiz nevaleleri iştahla yemiştik. Bilmem şimdilerde bu gelenek ve göreneği günümüz Ünyelisi yapıyor mu?" Yüksel Şen, Ünye Hamamları'nın kullanımını da şöyle anlatmaktadır.

            "Hamam yıkanıp, istenmeyen kokulardan arınıp temizlenme, yeme dışında aynı zamanda söyleşi mahalli olarak da kullanılırdı. Her Türk hamamında olduğu gibi Ünye hamamlarında da erkek ve kadın tellâklar vardı.

            Hamamlar sabahtan öğleye kadar erkeklere, öğleden sonra hanımlara açıktı. Erkek tellâklar sabah seansında, kadın tellâklar öğleden sonraki müşterilerine hizmet ederdi. Tellâkların görevi arzu eden müşterilerine kese yapmak, kir çıkartmaktan ibaretti.

            Göbek taşları ve kurna başları, müşterilerin hamam tası takırtıları ile inlerdi. Hele bazı kadınların giydikleri sedef kakmalı takunyaların sesleri melodi gibi gelirdi. Halvetten buhardan geçilmez, sıcaktan bunalanlar olurdu.

            Hamam müşterileri renk renk peştemal ve havluları içerisinde güzel bir görünüm sergilerdi. Bir zamanlar Ünye'de altı yedi yaş grubuna dahil çocuklar anne ve babalarının refakatinde hamama götürülürdü.

            Şehirlerinde umuma açık hamam yapılıncaya kadar komşu ilçelerimiz, Fatsa ve Terme halkı da temizlenmek için Ünye hamamlarına gelirlerdi."

                                                        Yaşar ARGAN

 

Ünye Makaleleri Sayfasına  

Dönmek İçin TIKLAYINIZ

 

YAZDIR