Röportaj : M. Ufuk MİSTEPE
(Araştırmacı - Orman Endüstri Yüksek Mühendisi)
20.08.2004/Zile

RENK DERYASI GİZEMİNDE
FARKLI BİR RENK

• Resme nasıl başladığınızı her Zileli gibi ben de merak ediyorum?

            1982 Zile doğumlu ve İmam Hatip Lisesi mezunuyum. Resme ilgim ilkokul yıllarından beri vardı. Hocalarım resimlerimin çok güzel olduğunu söyler ve bazı yarışmalara girmem için bana öneride bulunurlardı.

            Ben resim hakkında okul düzeyindeki bilgileri edindim; fakat onun dışında hiçbir kurs ve teknik eğitim almaksızın bu işe başladım. Tuval üzerine yağlı boyanın nasıl yapılacağı konusunda dahi bir bilgim yoktu.

Ressam Derya ALTINER ve Kardeşi Tebarik

Tokat Etkinlikleri/Ankara - Zafer Çarşısı
Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE  25.02.2005 14:13

            Nitekim liseden mezun olduktan bir yıl sonra, yani 2001 yılında kendi kendime tuval üzerine yağlı boya çalışma kararı aldım ve ertesi gün kırtasiyeye gidip gerekli malzemeleri aldıktan sonra ilk tablomu yapmaya başladım. Tabi ki hiçbir teknik bilgim olmadığından tuvali suluboyayla resim yaparcasına boyadım.

Doğayı ve Bir Mimarî Kültürü Ayağa Kaldırmak .

            Prensibimdir; başladığım bir işin her zaman arkasında olur ve onun istediğim düzeye yükselmesini gerçekleştirene kadar da mücadelemi sürdürürüm. Bu kararım beni bir sergi açmaya yöneltti.

            İlk sergimi 2003 yılında METEF Ticaret ve Sanayi Fuarı'nda 8 resim, 2 adet küp boyama ve 1 adet de nakıştan yaptığım panoyla açtım. Bu sergiyi açarken fuarda stand bulma sorunu yaşadım. Açılışa son birkaç saat kala, uzun bir sehpa üzerine dayadığım eserler Zile halkı tarafından ilgi ve beğeniyle gezildi.

.

.

•  Resim sergileme çabanızda elinizden tutarak, destek verenler oldu mu?

            Fuardan sonra Zile Belediyesi'nin Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Necmettin ERYILMAZ'ın san'atıma gösterdiği ilgi ve yardım; yine Zile Belediye Başkanı Murat AYVALIOĞLU'nun da fuarda bulunan esnaf ve işadamlarına sertifika vermek amaçlı yaptığı yemekli toplantıya beni de düşünerek davet etmeleri beni çok onurlandırdı.

.

.

            Toplantının bitiminde Başkanımız bana hem sertifikamı verdiler, hem de resim masası hediye ettiler. Bu davranışları benim resim yapma hevesimi ve azmimi daha da arttırdı. Bunun ardından yine Necmettin Bey'in ve Başkanımızın desteğiyle bana hem sergi, hem atölye amaçlı San'at Galerisi tahsis edip, açılışla teslim ettiler.

            Bu galerinin açılmasında bana maddî ve manevî destekte bulunan tüm insanlara; başta Başkanımız Murat AYVALIOĞLU ve Necmettin ERYILMAZ'a, galerinin düzenlenmesinde ve dekorunda benden yardımlarını eksik etmeyen Belediye personeli Gülsenem Bayramoğlu ve Belediye Basın ve Halkla İlişkilerde görevli Mustafa Beldek'e çok teşekkür ediyorum.

.

.

• San'atın kendi başına bir değeri olduğu hakkında ne söylersiniz?

            Aslında Zile'de resim yapan, hattâ resmin dışında san'atın farklı dallarıyla uğraşan belki birçok insan var; ama sanıyorum ki bunu sadece gün ışığına çıkarma gibi düşünceleri olmaksızın kendi kendilerine uğraşıyorlar.

            Bu kanıya şöyle vardım. Sergiye gelen ve tanıştığım birçok insan «Ben de yapıyorum, ama evde! Sergi açmayı ya da satmayı düşünmüyorum.» diyor. Kanaatimce düşüncelerinde hatalılar. Çünkü, bana göre tavan arasına kaldırılmış eşyaların insanlara pek faydası olmayıp ve önem taşımaması gibi, bu yapılan eserlerin de insanlara sunulmaksızın yapılıp, bir kenara koyulması, tavan arasına atılmış değersiz eşyadan bir farkı olmadığını ortaya koyar.

            Bu durumda san'atın kendi başına hiçbir değeri yoktur. O eseri yücelten ve değerlendiren sadece insanların zevklerine ve arzularına hitap ettiği yanlarıdır.

.

.

• Güzellikleri paylaşımı düşünmenin yanında, deneyim kazanmanın da zaman içerisinde san'atınıza katkısı olacağı hususundaki düşünceleriniz nelerdir?

            Ben bu konuda san'atımı kimseye faydası olmayacak şekilde devam ettirmek istemiyorum. Bu güzelliklerden herkesin faydalanmasını ve insanların aradığı, hayal ettiği şeyleri yaptığım resimlerde bulmalarını ve yaşamalarını istiyorum.

Ressam Derya ALTINER'in Bir Resmi

            Tabi ki yaptığım resimlerde çok üstünüm demiyorum ve demeye de hakkım yok. Çünkü deneme, yanılma yoluyla kendi tekniğimi bulmaya çalıştım. Çok hatalarım ve öğrenmem gereken çok şey var; bunun farkındayım.

            Zaten profesyonel de olsa bir san'atçı kendisinde sürekli hata ve eksiklik aramalıdır ki daha güzel eserler ortaya çıkarsın. Yoksa "ben tam anlamıyla kusursuz bir ressamım" demek bir san'atçı için bence en büyük hata olur.

• San'ata bir nebze olsun ticarî yönden de bakmak ihtiyacını neden hissettiniz?

            İkinci kişisel sergimi de 2004 yılında ve aynı fuarda (METEF) açtım. Bundan önceki yıl açtığım sergide acemice yaptığım tüm resimler satılmıştı; ama bu sergide daha profesyonelce yapmaya çalıştığım tablolarımdan sadece bir tane satabildim.

            Tabi ki bu durum beni hayal kırıklığına uğrattı, ama her ne olursa olsun hiçbir engel beni resim yapmaktan vazgeçiremezdi. Çünkü ben bu yola baş koydum. Hattâ sadece resim değil, kıyafet ve desen tasarımı da yapıyorum ve bunları gerek dikerek, gerekse nakış yaparak uyguluyorum. İstiyorum ki bu yeteneklerim keşfedilip, insanlara faydalı olsun; benimle birlikte mezara kadar gitmesini istemiyorum.

            Aslında resme ticarî amaçlı başlamadım; bir hobi olarak başladım. Ve baktım ki çok masrafım oluyor, o yüzden satmayı düşündüm. Haliyle ben ekonomik durumu düşük olan bir ailenin çocuğuyum ve benim sürekli masrafımın olması ve aileme yük olmak beni rencide ettiği için bu işi ticarete dönüştürdüm.

            Artık ailede tüketici değil, üretici olmalı ve onlara parasal yönden destek olmalıydım. Çünkü onlar benim san'atıma saygı duyup, gerek maddî gerekse manevî yönden desteklerini esirgemediler.

• İleriye dönük san'atsal düşünceleriniz var mı?

            Bu san'atımı bir ilçede yapmam bana çok kazanç sağlamıyor. Hemen hemen masrafımı ancak karşılıyorum. Çünkü Zile'de alım gücü yeterli değil. Çoğunluk çiftçi ve memur olduğundan kaynaklanıyor bu da...

            Elbette ki Zile halkının da san'ata ilgi ve merakı var ama belki onların fikirlerinde "Resme para vereceğime eve, çocuklara daha faydalı ve öncelikli şeyleri alırım." gibi düşünceleri olabilir. Buna da saygı duyarım...

            Şu an tek hayalim, bu işi daha büyük şehirlerde yapmak. Türkiye'de ben de varım demek ve kendimi ispatlamak için mücadele etmeye devam edeceğim. Bu konuda önce Zileli'lerin, sonra san'at sever ve san'atçıların desteğine ihtiyacım var.

            Renkli düşlerin güzelliğinde buluşmak dileğiyle...

                                                                                            Derya ALTINER