Derleme : M. Ufuk MİSTEPE
(Araştırmacı - Orman Endüstri Yüksek Mühendisi)
![]() |
![]() |
![]() |
kokulu siyah üzüm
Vitis
Labrusca L. (İsabella)
Bütün şaraplık üzümler, botanik adı asmagiller "Vitaceae" olan
familyanın
Vitis
vinifera adlı türünden gelirler ve binlerce çeşidi vardır.
Türkiye’de standart olarak kabul edilen 78 üzüm çeşidinin bulunduğu
kabul edilmektedir. Bu çeşitlerin
41’i sofralık (24 beyaz, 2 pembe, 4 kırmızı
- mor, 11 siyah), 34’ü şıralık ve şaraplık (15
beyaz, 19 siyah) ve 3’ü
(2 çekirdeksiz, 1 çekirdekli) kurutmalıktır.
Bunlardan başlıcaları aşağıda
verilmiştir.
Sofralık Çeşitler : Çavuş, Hafızali, İs.
Misketi, İtalia, M. R. Vignes,
Müşküle, Perlette, Razaki, Tahannebi, Tarsus
Beyazı, A. Lavallee,
Cardinal, H. Misketi, Hönüsü, Pembe Gemre, Siyah
Gemre.
Şaraplık ve Şıralık Çeşitler : Dökülgen,
Hasandede, Kabarcık, Narince,
Chardonay, Riesling, Semillon,
Boğazkere, Öküzgözü, Papazkarası,
Sergikarası.
Kurutmalık Çeşitler : Besni, Sultanî
Çekirdeksiz, Yuvarlak Çekirdeksiz.
Prof. Dr. Semih TANGOLAR - Ç. Ü. Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü
tangolar@mail.cu.edu.tr
http://www.ciftcinet.com/_urunlerhtm/bagcilik.htm
http://www.caytv.com.tr/html/kokulu_uzum.html
KANSERE
VE KALP KRİZİNE KARŞI
KOKULU ÜZÜM!
http://www.rizetarim.gov.tr/kokulu%C3%BCz%C3%BCmbro%C5%9F%C3%BCr.htm
http://www.caytv.com.tr/html/kokulu_uzum.html
Hazırlayan :
Mehmet TOPARLAK - Ziraat Mühendisi
Kaynakça -
Yrd. Doç. Dr. Hüseyin
ÇELİK - Ondokuz Mayıs Üniversitesi
Kaybedildiğinde değeri daha iyi anlaşılan ve bu nedenle de geri
kazanmak için
servetler harcanan ancak çoğu zaman ya hiç kazanılamayan
ya da tam anlamıyla
kazanılamayan insan sağlığının korunması, tedaviye
oranla hem daha kolay ve
etkili hem de çok daha düşük maliyetlerle
gerçekleştirilebilir. Bu nedenle
koruyucu hekimlik kurumu dünyada ve
ülkemizde hızla gelişmekte ve korunmanın
temelinde de diyet (beslenme)
programları yatmaktadır. Gerek doğada
kendiliğinden yetişen gerekse
kültürü yapılan birçok bitkinin çok farklı
ürünleri (kök, gövde, yaprak ve
meyveleri) insan sağlığının korunması üzerinde
son derece etkilidir.
Uzun zamanlar içinde elde edilen tecrübelere son yıllarda bilimsel
çalışmalar
sonucu elde edilen bilgilerin de eklenmesiyle varılan noktada
kokulu üzümün bu
ürünler içinde önemli bir yere sahip olduğu tespit
edilmiştir. Üzüm, besin
kaynağı olmasının yanı sıra güzellik ürünü olarak
zayıflama ve sağlık ürünü
olarak diyet programlarında yer almaktadır.
Üzüm mitolojide bereket sembolü
olarak kabul edilmiştir.
Türkiye asmanın ana vatanı konumundadır. Ayrıca
bağcılık kültürü
ile şarapçılık, bilim ve sanatı da Anadolu’da yaşayanlar
tarafından
geliştirilmiştir. Anadolu’da yaklaşık 6.000 yıldan bu yana bağcılık
bütün
büyük uygarlıkların en fazla değer verdiği tarım kolu olmuştur. Günümüzde
de ülkemiz insanlarının geçim kaynaklarından birini oluşturmuştur.
|
NOSTALJİ |
1. BESİN OLARAK ÜZÜM
Üzüm, yüksek şeker içeriği dolayısıyla
kalori değeri fazla olan bir
besin maddesidir. Beslenme değerini oluşturan
maddelerin niteliği ve
miktarı taze veya işlendikten sonra dönüştüğü ürüne bağlı
olarak
değişmektedir. Bazı karaciğer hastalıkları ve kansızlığın tedavisinde de
etkili olan üzüm, içerdiği meyve asitleri ve lifli yapısından dolayı mideye
zarar vermeden böbrek ve barsak sisteminin çalışmasını düzenler, kanın
temizlenmesine de yardımcı olur.İçerdiği besin maddeleri sayesinde üzüm
gerçek
bir beyin besinidir.
Öğleden sonra yenilecek bir salkım üzüm veya içilecek bir
bardak
üzüm suyu ( taze sıkılmış ) vücudu ve beyin hücrelerini
zindeleştirmektedir.
Bir kilo üzüm 1.150 g süt, 390 g et, 300 g ekmek ve 1.200
g patatese eşdeğer
sayılmaktadır. Üzümün, içerdiği resveratrol (3, 5, 4 - trihy - droxystilbene)
maddesi özellikle hayvan ve patojenlerin bitkilere saldırması, yaralanma
veya ultraviyole (UV) ışığa maruz kalma sonucunda bitkiler tarafından
dayanıklılık
mekanizmasının oluşturulması amacıyla üretilen bir bileşik
olduğu bilinmektedir.
Resveratrol maddesinin dut, yaban mersini ve yer fıstığının da içinde
bulunduğu
saptanmıştır. Ancak en iyi kaynağının üzüm olduğu ve en yüksek
oranda renkli
üzümlerde bulunduğu tespit edilmiştir., nemli bölgelerde
yetişen ve renkli olan
üzümlerin kabuk kısımlarında bol miktarda
sentezlenmektedir. Asmada dal, gövde,
kök, çekirdek, yaprak, ve özellikle
renkli olan üzüm tanelerinin kabuk
kısımlarında sentezlendiğini belirten
araştırmacılar, kırmızı üzüm şırasında bu
maddenin bulunduğunu, beyaz
üzüm şırasında ise olmadığını ortaya koymuşlardır.
Siyah üzüm,
kabukları ve çekirdekleriyle yenirse
hücre yenileyicidir!!!
http://www.gulizk.com/arastirma/meyveler.html
2. KANSER VE KALP KRİZİNE KARŞI KOKULU ÜZÜM
Günümüz dünyasında doğal gıda kaynaklarının giderek bozulması,
kirlilik ve diğer etmenler kansere yol açmaktadır. Dünya üzerindeki
ölümlerin
önemli bir oranını kanser oluşturmaktadır. Resveratrol
maddesinin ise kanserden
kimyasal olarak korunmada büyük bir
potansiyele sahip olduğu bilim adamları
tarafından ortaya konulmuştur.
Renkli üzümlerin kabuklarında bulunan ve fitoaleksin grubu
bileşiklerden olan resveratrolün hücrelerde değişim sonucunda
tümör
oluşumuna izin verebilecek hücre içi moleküller üzerine serbest
radikallerin saldırısını bloke eder ve sonuçta kanser oluşumunu engeller.
ABD’de
yapılan bir araştırmada, tümör aşılanmış farelere 18 hafta
boyunca 2 kez 1, 5,
10 veya 25 mikromol resveratrol veren araştırıcılar
tümör sayısının kontrole
göre sırasıyla % 50, % 63, % 88 oranında
azaldığını ortaya koymuşlardır.
1997
yılında İllinois Üniversitesinde yapılan bir araştırmada ise
kanser aşılanmış
farelerde resveratrol maddesinin lezyon gelişimini
engellediği ve deride tümör
oluşumunu azalttığı saptanmıştır.
Besinlerin parçalanması sonucunda oluşan
serbest radikallerin
kılcal damarların duvarlarına saldırmasında güçlü bir antioksidant
görev üstlenerek düşük yoğunluktaki lipoproteinlerin,
trombositlerin
kılcal damarlarda birikmesini engelleyerek kalp krizi
riskini
azaltmaktadır.
Nitekim Fransa’nın bazı bölgelerinde yaşayan insanların
doymamış yağ
oranı yüksek
gıdalar almalarına ve plazmalarındaki kolesterolün yüksek
olmasına
rağmen kalp krizinden ölenlerin oranının az olduğu
belirtilmektedir. Bu durum
kırmızı üzüm şırasının tüketiminin fazla
olmasına bağlanmaktadır.
- Amino asitler, B vitaminleri, mineraller, potasyum,
magnezyum ve demir
içerdiği için bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.
- İçerdiği doğal fruktoz sayesinde vücudun harcadığı enerjinin
kısa sürede
depolanmasını sağlar.
- Bünyesindeki magnezyum insanın iş verimliliğini artırır.
- Bünyesindeki organik asitler mideye zarar vermeden böbrek ve
karaciğerin çalışmalarını hızlandırır, bu çalışmaları destekler.
- Yağların erimesine yardımcı olur.
- Vücudu virüslere karşı dirençli hale getirir.
- Kabuk ve çekirdekleri barsak metabolizmasını hızlandırır.
- Cildin taze ve temiz bir görünüm almasını sağlar.
- İçerdiği bioflavonoidler C vitamini aktivitesini artırır.
- Alerji ve kireçlenmelerde iltihabı engeller.
İstif edilmiş ve kesilip kasaya konmuş diğer bir siyah tür
üzüm çeşidini gösterir görüntü.
http://www.mahzenonline.com
3. RİZE’DE ÜZÜM
Karadeniz Bölgesi sahil kesiminde özellikle Rize de nem oranı
yüksek
olduğu için sofralık beyaz üzüm üretimi yapılamamaktadır. Aynı bölgede
yüksek neme dayanıklı Avrupa üzüm çeşitlerinden renkli kabuklara sahip
Vitis
Vinifera L. ve Vitis Labrusca L. (İsabella) üzüm çeşitleri
yetiştirilmektedir.
Kabuğunda resveratrol maddesi olması sayesinde, nemli bölgelerde
yetişen üzüm
çeşitlerinin mantarî hastalıklara karşı dayanıklılık sağladığı
tespit
edilmiştir. Bu bölgenin doğal üzümü olan İsabella (kokulu üzüm,
çilek
üzümü, siyah üzüm) yörede aile ihtiyaçlarına yönelik olarak bolca
tüketilmektedir. Sofralık olarak tüketilen bu üzümün kabuklarının kalın
olması
nedeniyle yenilme sırasında kabuğu atılarak sadece et kısmı
tüketilmektedir.
Şıra, pekmez veya pestile işlenerek tüketildiğinde ise kabuklardaki
maddeler bu
ürünlere geçebilmektedir. Bu üzümün taze olarak
tüketildiğinde kabukları ile
beraber tüketilmesinin gerektiği, böylece
kabuklardaki resveratrol maddesinden
insan vücudunun çok daha fazla
miktarda yararlanabileceği söylenebilir. Rize de
yetiştirilmekte olan
İsabella üzümü, güzellik iksiri, beyin besini ve zayıflama
besinidir.
Özellikle de kabuklarında yüksek oranda bulunan resveratrol maddesi
sayesinde kansere karşı savaşmakta, antioksidant görevi sayesinde yağlı
bileşiklerin kılcal damarlarda birikmesini engellemekte veya kanı
sulandırarak koroner kalp hastalıklarına karşı insanları korumaktadır.
Sonuç olarak kanserden korunmak, kalbimizi korumak, genç ve
güzel
kalabilmek için mutlaka kokulu üzüm yemeli, şıra veya pekmezini
sofralarımızdan eksik etmemeliyiz.
Ünye'nin Meşhur Siyah Üzümü
http://www.formsante.com.tr/trend/00313/
Dünyanın en sevilen içeceklerinden biri olan şaraba hayat veren
üzüm, tadıyla hem sofralarımıza
lezzet katıyor hem de sağlığımızı koruyor.
"Salkım salkım sağlık" diye
niteleyebileceğimiz üzüm, içerdiği birçok
vitamin ve mineral sayesinde bağışıklık
sistemimizi güçlendiriyor, daha
sağlıklı bir kalbe sahip olmamızı sağlıyor; hattâ
cildimizi bile güzelleştiriyor.
Sağlığı tazeliğinde ve renginde
saklı.
Üzüm satın alırken doğal
yetiştirilmiş üzümleri tercih etmeye özen gösterin. Bu noktada,
dolgun
ve parlak görünümlü üzümlerin daha taze ve lezzetli olduğuna
dair
ipucu verebiliriz. Yeşil üzüm alıyorsanız hafif sarımsı,
kırmızımsı; siyah
üzüm alıyorsanız koyu renkli olmasına dikkat edin.
Üzüm, biraz
pudramsı bir görünüşle, kendini belli eden bir parlaklıkta
olmalıdır.
Kurumuş kahverengi saplar ise üzümün bayat olduğunu gösterir. Üzümü,
mutlaka soğuk bir yerde muhafaza etmeye özen gösterin. Aksi halde oda
sıcaklığı, üzümün yumuşamasına neden olur.
Diyabet hastaları az tüketmeli
Üzüm, şeker oranı yüksek olan bir meyve olduğu için, özellikle
diyabetli kişiler tarafından dikkatli bir
şekilde tüketilmesi gerekiyor. Bir
salkım üzüm (15 iri tane), bir adet elmaya
göre daha fazla şeker içeriyor.
Bu nedenle kan şekerinin hızla yükselmesine
neden olabiliyor. Dolayısıyla
diyabet rahatsızlığı olan kişilerin, bir seferde 15
taneden fazla üzüm
yememesi öneriliyor. Ayrıca üzümü protein kaynağı olan bir
besinle
birlikte tüketmek daha uygun bulunuyor. Böylece şeker açısından
metabolizmanın dengesi sağlanıyor.
Hırtarış Üzümü'nün Farklı Bir Türü
Sağlığınıza!
Haydi sağlığa içelim! Evet, Fransa'da yoğun bir şekilde tüketilen
üzüm ve şarap, tıbbi tedavide bile
kullanılıyor. Yani Fransa'da insanlar,
hasta yatağındayken bile bu lezzetten
mahrum bırakılmıyor. Üzüm ve
şarap, onlar için âdeta bir sağlık iksiri.
Yapılan araştırmalar şunu gösteriyor ki; Fransa ve
Güney Avrupa
ülkelerinde, fazla sigara ve yağ tüketen
insanlarda görülen ölüm riski,
diğer ülkelere göre daha az. Düzenli olarak şarap
tüketen insanlarda, kan,
daha akışkan bir yapıya kavuşuyor. Bununla birlikte
kalp krizi riski de
büyük ölçüde azalıyor. Ayrıca şarap, bağışıklık sistemini
güçlendiriyor
ve kansere yakalanma riskini azaltıyor. Şarabın bu kadar faydalı
olmasında, üzüm taneleri ve suyunun kalitesi ise en büyük rolü oynuyor.
Kur'an-ı Kerîm
"El' Bakara Sûresi - Âyet 219"
- (Ey Resûlüm), sana içkiyi ve kumarı sorarlar.
De ki : « - Onlarda hem büyük günah, hem de insanlar için bazı
(ufak tefek) faydalar vardır.. Fakat günahları faydalarından daha
büyüktür;»
Üzüm yoksa şarap
27 ülkede yapılan çeşitli araştırmalar, düzenli alkol alımının kalpteki
kan dolaşımı rahatsızlıklarını
önlediğini gösteriyor. Kırmızı ve beyaz
şarap, yüksek oranda promil içermesine
rağmen, aynı zamanda bitkisel
maddeler de içerdiğinden sağlığımızı da
koruyan bir özellik gösteriyor.
İşte bu nedenle şarap, çoğu zaman tercih nedeni
oluyor. Ancak unutmayın,
bir kadehten fazla tüketmemenizde de yarar var!
KOZMETİK DÜNYASI VE ÜZÜM MUCİZESİ
Üzüm tanelerinin hücreleri koruyan zengin maddeler içerdiğini
keşfeden kozmetik dünyası; içinde üzüm
özü bulunan yüz ve vücut kremleri,
dudak koruyucuları ile hem cildimizi
koruyan hem de güzelliğimizi
besleyen ürünler üretiyor. Üzümde ve üzüm
çekirdeği yağında bulunan
polyphenoller, yani cildi kuvvetlendiren güçlü nem
tutucular, cildi besliyor.
Ayrıca üzüm polyphenolleri güçlü serbest radikallere karşı etkili bir
koruma sağlıyor. Bu özellikleriyle
üzüm, kozmetik alanında da kullanılan
başlıca maddelerden. Güneş ışınları,
sigara, stres ve diğer negatif çevre
etkileri, cildimizin daha çabuk
yaşlanmasına sebep oluyor.
Bu olumsuz dış çevre faktörleri nedeniyle,
cildimiz kırışmaya başlıyor
ve esnekliğini kaybediyor. İşte
kozmetik ürünlerinin içinde bulunan üzüm
özleri ya da suyu, bu olumsuz etkilere
karşı cildin güçlenmesini sağlıyor.
Ayrıca hafif meyve asitleri ve üzüm
çekirdeği yağı da cildimizi koruyan
etmenler arasında bulunuyor.
ANTİOKSİDAN KAYNAĞI
* Antioksidan özelliği gösteren A vitamini, taze üzümde daha yoğun
miktarda var.
* B ve C vitaminleri de üzümde bol miktarda bulunuyor.
* Ayrıca üzümde bulunan ve antioksidan özelliği gösteren mineraller
de
vücudumuzdaki zararlı, hücrelerimizi güçten düşüren kökleri
yakalıyor, ateresklerozu ve kötü huylu kolesterolü engelliyor.
* Taze ve kuru üzümün yanı sıra üzüm suyunda yoğun
bir şekilde
bulunan potasyum minerali ise vücut sıvılarında basınç oluşmasına
yardımcı oluyor ve asit-baz dengesini sağlıyor.
* Taze ve kuru üzüm dışında, üzüm çekirdeği ekstresi
de özellikle sigara
içenler, alkol ve doğum kontrol hapı kullananlar için
oldukça faydalı.
* Antioksidanlar vücudumuzda kimyasal reaksiyonlar
sonucu oluşan
veya dışardan sigara, alkol veya kirli havayla alınan zararlı
maddeleri (serbest radikalleri) etkisiz hale getiriyor.
* Üzümün antioksidan etkisi, E vitaminine göre 50; C
vitaminine göre
20 kat daha fazla. İçeriğinde bulunan polyphenol (polifenol)
keşfedilen
en kuvvetli antioksidan olarak biliniyor.
Üzümle tedavi...
Avrupa'da, ortaçağda zenginlerin sağlıklarına üzümle
kavuştuğunu
biliyor muydunuz? "Traubenkur" adı verilen kürlerde üzümün
antioksidan, toksin atıcı özelliklerinden yararlanılıyordu. İtalya'da Riva
del
Garda isimli kasabada Astoria Park Hotel, bu geleneği günümüze
taşıyor ve üzüm
kürlerine dayalı, güzellik ve sağlık terapilerinden oluşan
bir program sunuyor.
"siyah üzüm alıyorsanız,
koyu renkli olmasına dikkat edin"
http://www.bigglook.com/biggmenu/meyve/uzum.asp
![]() http://www.turkfreezone.com/english/ urun_ayrinti.asp?cid=560&oid=27957 |
Kokulu Siyah Üzüm
Sadece Karadeniz'e has |
SİYAH
ÜZÜMÜN FARKI!!
http://www.meyed.org.tr/turkce/S%C4%B0YAH%20%C3%9CZ%C3%9CM%C3%9CN%20FARKI.doc
Kaynak : Fruit Processing -
Confructa Medien
Siyah Üzüm kabuğu ve çekirdeği üzerinde yapılan
araştırmalarda, önemli bulgular
elde edilmiştir. Kabuk ve
çekirdeklerde, bir çok güçlü antioksidantlar
bulunmaktadır. Bunların
çoğu, flavonoid ve flavonoid olmayan fenolik
bileşiklerdendir (Catechin,
resveratrol ve bolca proanthocyanidin gibi). Tüm bu
özelliklerden dolayı,
siyah üzüm ve çekirdeklerinden elde edilen "Üzüm çekirdeği Extraktı",
beslenme amaçlı ürünlerde, hap ve ilaçlarda ve çeşitli içeceklerde
kullanılmaya başlanmıştır.
Yapılan araştırmalara göre :
Kandaki LDL oksidasyonunu önleyerek kötü kolesterol oluşumunu
önler ve koroner
kalp hastalıkları riskini azaltır.
· Londra Kanser Araştırma Enstitüsü'ne göre, göğüs
kanseri için
uygulanan radyasyon tedavisi sonrası oluşan doku-yara izlerini
azaltır.
· Ciltteki yaşlılık lekelerini ve kahverengi lekeleri azaltır.
· Bifidobacterium adlı iyi bakterilerin gelişimi nedeni
ile sindirim
sistemi sağlığını korur.
Çeşitli Antioxydantların Aktivite Kıyaslaması :
(*) Gravinol : Üzüm çekirdek extraktı
Önerimiz : - Siyah üzüm suyu içiniz.
-
Siyah üzümü,
çekirdeklerini ve kabuğunu da
çiğneyerek yeyiniz.
Kanserin İlâcı Kara Üzüm
http://www.etkilisozler.com/saglik/kanserin_ilaci.html
Kaynakça :
http://www.yenisafak.com.tr/h3.html
Karadeniz bölgesinde yetişen ve tıpta adı 'İsabella'
olan üzümün
kanser riskini
azalttığı bildirildi. Tıptaki adı 'İsabella' olan kara üzümün
kolesterolü
düşürdüğü, kanseri önlediği ve kalp krizi riskini azalttığı
belirtildi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ordu Ziraat Fakültesi Bahçe
Bitkileri Bölümü
Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Çelik, kara üzüm
adıyla bilinen
İsabella
türü üzümün, Karadeniz Bölgesi'nde verimli bir
şekilde yetiştiğine dikkat
çekerek "Kara üzüm ya da çilek üzümü olarak
bilinen bu üzüm, yörede kabuğu
atılarak tüketiliyor.
Ancak bunun kabuğunda gerçekten kolesterole ve kansere iyi gelen
bulgular
mevcut. Avrupa'da kalp krizi riskini önemli oranda düşüren ve bu
üzümün kabuk
kısmından çıkarılan maddeyle doğrudan imal edilmiş ilaçlar
var. Ayrıca bu üzüm
kanser riskini de asgariye düşürüyor. Bölgemizde
yaşayan insanlara şunu tavsiye
edebiliriz. Eğer mideniz sağlam ise
bu üzümü kabuğuyla
birlikte yiyin" dedi.
Kesilmeden, bağda iken doğal haliyle duran siyah üzümlerden bir görüntü.
http://www.mahzenonline.com
Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Çelik, kara üzümün faydalarının daha bilimsel
ortamlarda
desteklenmesi için TÜBİTAK tarafından projeye destek
verildiğini belirterek,
Ordu'nun Gülyalı ilçesinden Ünye ilçesine kadar
olan sahil bölgesinde 25
goncadan numuneler alındığını ve çalışmaların
devam ettiğini söyledi.
Şarap Yapımında Kullanılan Üzümler
Üzüm çeşitlerindeki farklılıklar değişik şarap tatları yaratır. Üzüm
ne
kadar küçükse, tadı ve kokusu o kadar yoğundur. Kabuk rengi ve
kalınlığı,
özellikle kırmızı ve roze şarapların rengini ve aromasını etkiler.
Asit/şeker oranı ise şarabın tadını ve alkol derecesini belirler.
Bağcılığın
atasözü der ki :
Toprak ne kadar kötüyse, şarap o kadar iyi olur!
Şarap yapılacak üzüm, çok iyi drene edilmiş zemin ister. Toprak,
sulu
değil, ama nemli kalmalıdır. Çakıllı, kumlu ve balçık zeminler sıcak
zeminlerdir, sıcağı tutarlar ve olgunlaşmayı hızlandırırlar. Killi
zeminler
soğuk zeminlerdir ve olgunlaşmayı geciktirirler. Taşlı zeminler
ise gündüz
güneş ısısını emerek toprağı sıcaktan koruduğu ve gece ısıyı
geri
verdikleri için serin bölgeler için avantajlıdır.
Karadeniz'in yeni gözdesi, kokulu üzüm
http://www.ziraatci.com/haber/haber.asp?id=154
http://www.dunyagazetesi.com.tr
GİRESUN - Giresun Ticaret ve Sanayi Odası (GTSO) Başkan Vekili
Hasan Kahyaoğlu, Karadeniz bölgesinde, yöre insanına yüksek gelir
getirecek en
karlı tarım ürününün kokulu üzüm olduğunu söyledi.
Kahyaoğlu, Karadeniz
bölgesinin toprak ve iklim yapısı dolayısıyla birçok
ürün için ideal bir
alan olduğuna dikkati çekerek, "Ne yazık ki
Karadeniz'in bu potansiyeli,
uzun yıllardır fındık ve çay tarımı ile çok
verimsiz bir şekilde
değerlendirilmiş" dedi.
Şarap sektörü için aranılan bir üzüm çeşidi olan kokulu üzümün
(İsabella
vitis labrusca) Türkiye'de sadece Karadeniz bölgesinde
yetiştirildiğini
anlatan Kahyaoğlu, "Bugüne kadar ekonomik olarak
değerlendirilmeyen kokulu
üzümü, şarapçılık sektörüyle birlikte
bölge ekonomisine kazandırmayı
amaçlıyoruz" diye konuştu.
Diğer üzüm çeşitlerinin aksine, sadece nemli bölgelerde yetişen
kokulu
üzümde, kanser ve kolesterole karşı tedavi amacı ile kullanılan
respevetral maddesinin bolca bulunduğuna değinen Kahyaoğlu, sözlerine
şöyle devam etti :
"Birçok alanda önemli özellikleri bulunan kokulu üzüm, Karadeniz
bölgesi
ekonomisini ayağa kaldıracak yüksek gelirli bir tarım ürünüdür.
Türkiye'de
şarap sanayinin öncü isimlerinden olan ve isimlerinin
açıklanmasını
istemeyen iki firmanın, bölgede kokulu üzüm tarımının
geliştirilmesi için
bizlerden istekleri oldu. Bizler, bu amaçla Giresun
Merkez ilçe, Keşap,
Espiye ve Tirebolu ilçelerinde bağ tarzında bahçeler
oluşturmaya
başladık."
Karadeniz bölgesinin 800 metre yüksekliğine kadar, boydan boya
tüm sahil
şeridinde yetişme imkanı olan kokulu üzümün en kısa zamanda
şarap
sektörünün gözdesi haline geleceğine inandıklarını ifade eden
Kahyaoğlu,
"Bu üzümden elde edilen kükürdümsü bir madde bekletilmeye
alınan şaraplara
katıldığı takdirde, şarabın doğallığını bozmadan
kalitesini artırıyor"
dedi.
İsabella üzümünün şarabı üretildi
http://www.ntv.com.tr/news/231422.asp?cp1=1#BODY
Giresun AA
Doğu Karadeniz’de yetişen ve halk arasında kokulu üzüm olarak
anılan
İsabella üzümünden yapılan şarap piyasaya sunuldu. 30 Ağustos
2003
- Yaklaşık 5 yıldır süren çalışma sonucu İsabella üzümünden ürettiği
ve
“Süren Karası” ile “Süren Şah” adını verdiği şarapları düzenlediği
basın
toplantısında tanıtan Ahmet Coşkun, İsabella üzümünden ürettiği
şarabın
ünlü Fransız şaraplarını aratmayacak kalitede olduğunu iddia etti.
Nemli ve rutubetli iklimi sevdiği için Türkiye’de sadece Doğu
Karadeniz’de
yetişen İsabella üzümünün kısa sürede şarapçılık sektörünün
gözdesi haline
geleceğini ifade eden Coşkun, “Tanıtım amaçlı bin şişe
üreterek piyasaya
sunduğumuz bu şaraplar büyük ilgi görüyor” dedi.
Giresun’a bağlı Aydınlar ve Küçükköy köylerinde organik olarak
yetiştirilen İsabella üzümünden elde edilen şarabın, kalitesiyle kısa
sürede
şarap piyasasında yerini bulacağını vurgulayan Coşkun, şöyle devam
etti :
“Yöremizde yetişen önemli tarım ürünlerinden biri olan
İsabella
üzümü
bugüne kadar ekonomik yönden
değerlendirilememiş. Ya taze tüketilmiş
ya da pekmezi yapılmış. İsabella
üzümünde diğer üzümlerin aksine şarabın
uzun yıllar saklanması ve muhafaza
edilmesini sağlayacak (respevetral)
madde bolca bulunuyor. Diğer
üzümlerden üretilen şaraplar yıllanmaya
bırakılırken içine katkı maddesi
konuluyor. İsabella üzümünden üretilen
şarap ise doğal haliyle yıllanmaya
bırakılıyor. Yine diğer üzümlerden elde
edilen şarap cinslerine göre
ortalama 2-3 yıl bekletilirken İsabella
üzümünden elde edilen şarabın 6 ay
beklemesi yeterli oluyor.”
Farklı Siyah Üzüm Türleri - http://www.mahzenonline.com
2003 ürünü üzümlerinden bu yıl yine tanıtım amaçlı 2 bin şişe şarap
üretmeyi hedeflediklerini dile getiren Coşkun, “Bu şarapları ekolojik
tarım ürünleri fuarlarında ve tatil beldelerinde sergileyerek tanıtacağız”
diye konuştu. Coşkun, ilk etapta hedeflerinin aldıkları siparişler
doğrultusunda özel üretim yapmak olduğunu kaydederek, “Diğer bir
hedefimizde aile şarapçılığı şeklinde yapmaya başladığımız şarapçılığı
birkaç yıl içinde fabrikasyona dönüştürmek” dedi.
Türkiye’nin ünlü şarap üreticisi firmaların
İsabella üzümünden
şarap üretmek ve yine İsabella üzümü fermantasyonunu şaraplarında
katkı
maddesi olarak kullanmak için Giresun Ticaret ve Sanayi Odası
(GTSO) ile
birlikte çalışmalar yaptıklarını da ifade eden Coşkun,
Giresun’da kısa
zamanda şarap uğraşıcılığının yöre insanına fındığın
yanında önemli bir
gelir sağlayacağını belirtti.
Kur'an-ı Kerîm
"El' Maide Sûresi - Âyet 90 - 91"
- Ey Müminler! Şarap
(içki içmek), kumar oynamak, ibadet için
dikilen putlar,
(cahillik devrinde kullanılan) fal okları hep Şeytan'ın işinden pis birer
şeydir.
Onun için bunlardan sakının ki, kurtulasınız.
Muhakkak Şeytan, şarapta
ve kumarda aranıza düşmanlık ve kin düşürmek;
sizi Allah'ı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymak ister.
Artık siz, bunlardan sakınmaz mısınız?
Farklı Siyah Üzüm Türleri - http://www.mahzenonline.com
Kara Üzüm, Pekmezi ve diğer tatlıları
http://www.rizepazar.com/yazilar/kaybolan.htm
Yöremiz insanı tarafından çok sevilen bir
meyve olan Kara Üzüm
kokulu üzüm
olacak da tanınmaktadır. Bu meyvemiz,
meyve olarak
tüketimi dışında pekmez ve yöresel tatlılarımızdan olan Termon
yapımında da kullanılmakta idi. Önceleri her aile en azından bir
tava
pekmez yapıyor iken şimdilerde bu ürünümüzde gün geçtikçe önemini
yitirmekte ve yok olmaktadır. Bunun sebebi de insanlarımızın sadece
kendileri için üretmeleri gösterilebilir. Halbuki ekonomik değeri
geliştirilebilmiş olsaydı belki bu ürün yöre insanının ekonomisine
katkısı
olacaktı.
Fotoğraf : Halim Demircioğlu![]() Halim Demircioğlu tarafından Şıra haline getirilmiş üzüm tavaya boşaltılırken. |
Fotoğraf : Halim Demircioğlu![]() Kaynamakta olan tava Cavit Demircioğlu tarafından izlenip, zaman zaman karıştırılıyor. |
Eskiden bütün bahçelerde kızılağaçlara tırmandırılmış
olarak
yetişen Kara Üzüm, bahçelerin Çay tarımı için düzenlenmesi
esnasında
yok olmaya yüz tutmuştur. Üzerinde Üzüm asması olan ağaçlar bir
bir
kesilerek bahçeler Çay tarımına uygun duruma getirilmesi bu
meyvemizin
azalmasına ve pekmez yapımının yok olmasına sebep
olmuştur. Şimdilerde
yöremizdeki evlerin avlularında süs ve günlük
Kara Üzüm ihtiyacı için
yetiştirilmektedir.
Burada sizlere pekmez yapımını kısaca anlatmak istiyorum :
Olgunlaşan üzümler toplanarak genişçe bir kabın içinde biriktirilir.
Toplama işlemi bittikten sonra üzümler ezilerek suyu çıkarılır. Şıra
haline
getirilmiş üzümlerden o zamanlar pekmez dışında şarap, sirke, termon
gibi
ürünlerin yapımında da kullanılırdı.
Şıra haline getirilmiş üzümler
büyükçe bir tavaya boşaltılıp kaynaması
için bahçede bir ateş yakılıp,
tava ateşin üzerine konarak pekmez kıvamına
gelinceye kadar kaynatılır.
Kaynama esnasına kadar tava belli aralıklarla karıştırılır. Yöremiz
insanının çok sevdiği kabak burada kendini göstermekte ve pekmez
tavasına
atılarak değişik bir tatlı oluşturulmaktadır. Bu işlem epeyce uzun
bir
zaman almaktadır. Şıra pekmez kıvamına geldikten sonra, yöre
insanımız
gündelik kullanımları için pekmezi kavanoz veya buna benzer
saklama
kaplarında muhafaza ederek kış boyu tüketmektedirler.
Önemli
bir besin değeri olan bu ürünün yok olması veya yok olmaya yüz
tutması,
bir takım buna benzer
değerlerimizin de yok olması açısından
düşündürücüdür...
Yazı : Nihat YALINKILIÇ
Türk Patent Enstitüsü
Başkanlığı'ndan : Kullanım Biçimi : Markalama Üretim Alanı : Ordu İli'nin Ünye, Çaybaşı, İkizce İlçeleri ve Köyleri'nden Ünye - Terme (Samsun) sınırında bulunan Akçay Deresi ile Ünye - Fatsa ilçe sınırlarında bulunan Kavaklar Deresi arasındaki alanda ve aynı hatta bulunan Çaybaşı (Ordu), İkizce (Ordu), İlçeleri'nin içinde bulunduğu 950 metre yüksekliğe kadar olan alanlarda orman veya meyve ağaçlarına sarılıcı olarak yetişmektedir. Ürünün Tanımı : Ünye İzabella Üzümü Ordu'nun Ünye, Çaybaşı ve İkizce İlçeleri'nde yetişen ve üretilen mor - siyah renkli, ortalama 2.14 gr tane, 81.8 gr salkım ağırlığında, salkım dane dağılımı üniform olmayan, tat özelliği Foksi (Fox - Çilek Kokulu), ersellik çiçek yapısına sahip, sofralık ve şaraplık bir üzüm çeşididir. Bileşimi : Tanede, Asit (gr/100 cc) 10.9, Kuru Madde (% SÇKM) 14.4, Özellikleri : Yöreye has coğrafî yapı, iklim özellikleri, nem, sıcaklık ve toprak yapısı gibi faktörlerden gelmektedir. İklim Özellikleri : Bölgeye has olan iklim ve % 85 oranındaki nemden hoşlanmaktadır. Bu iklim ve nemin oluşturduğu olumsuzluklardan biri olan hastalıklara da dayanıklıdır. Denetimi : Belirtilen bitkinin başkaları tarafından yetiştirilmesi ve ürünün üretilmesinde teknik ve coğrafî özelliklerine uygunluğunun kontrolleri Ünye Belediyesi koordinasyonu ile Ünye Belediyesi'nden 2 eleman, İlçe Tarım Müdürlüğü'nden 2 teknik eleman olmak üzere toplam 6 eleman tarafından oluşturulan komisyonca denetim yapılır. Komisyon en az 3 kişinin katılımı ile toplanarak, yılda bir düzenli olarak, şikayet üzerine ve ihtiyaç duyulduğunda her zaman görev yapar ve sonuçta rapor hazırlanır. İL NO. : 4646 - Şirin Ünye Gazetesi, 22.10.2003, Yıl : 44, Sayı : 2892, Sh. 2 |
Kanser ve
Kalp Krizine Karşı Doğal Koruyucu :
Karadeniz Bölgesi'ndeki
Kokulu Kara Üzüm
Doğa, Çevre ve Kültür Dergisi
Ekoloji Magazin
http://www.ekolojimagazin.com/?s=magazin&id=156
Gönderen : Racih TOKAÇ
Dünyanın en elverişli iklim kuşağı üzerinde yer alan ülkemiz; asmanın gen merkezi ve ilk kez kültüre alındığı coğrafyanın merkezi konumundadır. Dolayısıyla “Küçük Asya” olarak ifade edilen Anadolu, çok eski ve köklü bir bağcılık kültürü ile zengin bir asma gen potansiyeline sahiptir. Sahip olduğumuz bağ alanı ve üzüm üretimi yönünden Dünyada ilk beş ülke arasında yer almaktayız ve ülkemiz bağcılığı birinci derecede çekirdeksiz ve çekirdekli kuru üzüm, ikinci derecede ise sofralık üzüm bakımından önem taşımaktadır.
Bağ alanı ve üzüm üretimi bakımından tarım bölgelerimiz arasında son sırada yer alan Karadeniz Bölgesi’nin Doğu kesiminde yüksek nemden dolayı Vitis vinifera L türüne giren asmalar yetiştirilememektedir. Bu bölgede kokulu kara üzüm olarak bilinen Izabella tip veya varyeteleri yetişebilmektedir. Bu üzüm, mantari hastalıklara karşı son derece dayanıklıdır. Kutsal kitaplarda da yer almış olan üzüm, besin kaynağı ve güzellik iksiri olarak ifade edilmesinin yanında zayıflama rejimlerinde kullanılmaktadır. Bereket sembolü olan üzümün mistik özellikler taşıdığı kabul edilmiştir.
Günümüzde ise kokulu kara üzüm (İzabella) başta olmak üzere nemli bölgelerde yetişebilen renkli üzüm çeşitlerinin kabuklarında bulunan ve fitoaleksin gurubu bileşiklerden olan resveratrolün kanser oluşumunu engellediği, düşük yoğunluktaki yağlı bileşiklerin okside olarak kılcal damarlarda birikmesini önleyerek kalp krizi riskini azalttığı saptanmıştır. Antioksidant olarak görev yapan resveratrol maddesi en çok kokulu kara üzümün kabuklarında bulunmaktadır.
Karadeniz çevresindeki yerleşim alanlarında mükemmel ve son derece verimli bağların olduğu Xenophon, Pline ve Strabon gibi gezgin ve tarihçiler tarafından bildirilmiştir. Yunanlı coğrafya uzmanı olan Strabo, M.Ö. IV. Yüzyılda Trabzon ve çevresinde çok verimli ve mükemmel bağların bulunduğunu ve buradan filikalarla Venedik’e şarap gönderildiğini yazmaktadır. Canik Sancağı olarak bilinen ve Samsun ili ve Bafra ilçesini de kapsayan bölgede XIX. yüzyılda yaygın bir şekilde bağcılık yapıldığı eski kayıtlarda belirtilmektedir.
Günümüzde bağ alanı ve üzüm üretimi bakımından tarım bölgelerimiz arasında son sırada yer alan Karadeniz Bölgesinin Doğu kesimi büyük bir bölümü yaz gelişme döneminde olmak üzere yıllık 1200-2600 mm yağış almaktadır. Bu kısımda mantarî hastalıkların kontrolü imkansız olduğu için Vitis vinifera L. türüne giren üzüm çeşitleri yetiştirilememektedir. Karadeniz Bölgesinde Arhavi (Artvin) - Sinop arasındaki sahil şeridinde çilek tadını andıran özel aromaya sahip, kalın kabuklu, çekirdekli, kabuğu et kısmından kolaylıkla ayrılan ve Vitis labrusca L. türünün doğal yollarla melezlenmesi sonucunda ortaya çıkmış olan mavi-siyah, pembe, bakır kırmızı, beyaz, siyah renkli üzüm tip ve varyeteleri çardak yapılarak veya ağaçlara sardırılarak yetiştirilmektedir.
İzabella, kokulu kara üzüm, çilek üzümü, siyah üzüm, favli üzümü veya Amerikan üzümü olarak adlandırılan bu üzüm çeşitleri mantarî hastalıklara karşı son derece dayanıklı olup salkımlarının uzun süre omca üzerinde kaldığı saptanmıştır. Kar altındaki omcalar üzerinde varlığını sürdüren favli üzümü kuşlar için oldukça çekicidir. Genç yaprakları parçasız, dalgalı, az kabarık, parlak renkli, üst yüzeyleri tüysüz, alt yüzeylerinde ise sadece ana damarlar etrafında çok seyrek fırça gibi tüyler içeren bu üzüm çeşitlerinin ince ve narin olan yaprakları taze veya salamura yapılarak sarma yapımında kullanılmaktadır.
Genetik olarak Vitis labrusca kökenli “foxy” tada sahip İzabella, tilki üzümü, Kuzey Muskatı, erik üzümü, bataklık üzümü, yabani üzüm, çilek üzümü veya kokulu kara üzüm olarak bilinen üzüm çeşit veya tipleri ılıman iklim kuşağında yetişmekte olup kışın yaprağını döken odunsu yapıda bir bitkidir. Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye, İngiltere, Rusya, Brezilya, Kanada, Almanya ve Japonya’nın nemli ve soğuk iklime sahip yerlerinde doğal olarak yetişmekte ve yerli üzüm olarak bilinmektedir.
Serbest bırakıldığında ağaçlara sarılarak 15-25 m yüksekliğe erişebilir. Yabani formları birçok kuş türü ile diğer bazı hayvanların beslenmesinde önemlidir. Doğal ortamlarda meyvelerini tüketen kuşlar tarafından farklı yerlere yayılmış ve yeni varyeteleri ortaya çıkmıştır. Çünkü Vitis labrusca L. türüne giren üzüm tip ve varyeteleri yabancı tozlanma ve döllenmeye açıktır. Mayıs-Haziran arasında çiçek açan bu üzümlerin çiçek salkım uzunlukları 5 - 10 cm’dir. Bir salkımda yuvarlağa yakın en az 20 adet tane bulunmaktadır ve tane çapları 8 - 25 mm civarındadır. Olgunlaşma periyodu Ağustos - Ekim arasındadır. Olgunlaşan tanelerde renk Izabella’da kahverengimsi mor veya donuk siyahtır. Olgun tanelerde 2 - 6 arasında 5 - 8 mm uzunluğunda kahverengimsi köşeli çekirdekler vardır. Tohumları +5 °C’de 3 yıl canlılığını koruyabilmektedir.
Kokulu Kara Üzümün Besin Değeri ve Kanser İle Kolesterole Karşı Etkisi
İçerdiği besin maddeleri sayesinde güzellik iksiri ve zayıflama rejimlerinde kullanılan üzüm gerçek bir beyin besinidir. Öğleden sonra yenilecek bir salkım üzüm veya içilecek bir bardak üzüm suyu (taze sıkılmış) vücudu ve beyin hücrelerini zindeleştirmektedir. Yaz aylarının vazgeçilmez meyvesi ve şifa kaynağı olan üzüm, içerdiği amino asitler, B vitaminleri (B1, B2), mineraller, potasyum, magnezyum ve demir ile bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Doğal fruktoz sayesinde vücudun harcadığı enerjinin kısa sürede yenilenmesini sağlar.
Bünyesindeki asitler mideye zarar vermeden böbrek ve karaciğerin çalışmalarını hızlandırır, bu çalışmaları destekler, yağların erimesine yardımcı olur, vücudu virüslere karşı dirençli hale getirir, kabuk ve çekirdekleri bağırsak metabolizmasını hızlandırır, cildin taze ve temiz bir görünüm almasını sağlar, içerdiği bioflavonoidler sayesinde C-vitamini aktivitesini artırır, alerji ve kireçlenmelerde iltihap oluşumunu engeller, besinlerin parçalanması sonucunda oluşan serbest radikallerin kılcal damarların duvarlarına saldırmasında güçlü bir antioksidant görev üstlenerek düşük yoğunluktaki lipoproteinlerin (LDL) kılcal damarlarda birikmesini engeller, hücrelerde değişim sonucunda tümör oluşumuna izin verebilecek hücre içi moleküller üzerine serbest radikallerin saldırısını bloke eder ve sonuçta kanser oluşumunu engeller.
Üzümün, içerdiği resveratrol (3,5,4-trihydroxystilbene) maddesi ile kansere karşı savaş açtığı 1985’li yıllarda Japonya’da başlayan çalışmalarla ortaya konulmuştur. Bu madde bitkiler tarafından üretilen fitoaleksin gurubu bileşiklerden bir tanesidir. Resveratrolün özellikle hayvan veya patojenlerin bitkilere saldırması, yaralanma veya ultraviyole (UV) ışığa maruz kalma sonucunda bitkiler tarafından dayanıklılık mekanizmasının oluşturulması amacıyla üretilen bir bileşik olduğu bilinmektedir. Resveratrol maddesinin dut, yaban mersini ve yerfıstığının da içinde yer aldığı 70’in üzerinde bitki türünde bulunduğu saptanmıştır. Ancak en iyi kaynağının üzüm olduğu ve en yüksek oranda renkli üzümlerde bulunduğu tespit edilmiştir.
Resveratrol sadece renkli (kırmızı, siyah) üzümlerin kabuk kısmında bulunmaktadır. 1 g taze üzüm kabuğunda 50-100 mikrogram resveratrol varken bu oran 1 litre kırmızı üzüm şırasında ise 1,5 ila 3 mili-gram arasındadır. Bu maddenin aynı zamanda kolesterolün düşürülmesinde de etkili olduğu ve Akdeniz Tipi Diyetler ile kalp krizi riskini azaltabileceği bilinmektedir. Çünkü renkli üzümlerde bulunan resveratrol maddesinin antioksidant aktivitesi göstererek kılcal damarların tıkanmasını engellediği, apoliprotein ve lipid sentezinin modülasyonu ile kılcal damarlarda trombosit birikmesini engellediği in vitro, ex vitro ve hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarla ortaya konulmuştur.
Günümüz dünyasında doğal gıda kaynaklarının giderek bozulması, kirlilik ve diğer etmenler nedeniyle kanser (tümör, habis) dokularının oluşumu, gelişmesi ve artması ile ilgili olan tüm olaylar resveratrol maddesi ile engellenebilmektedir. Nitekim tümör aşılanmış farelere 18 hafta boyunca haftada 2 kez 1, 5, 10 veya 25 mikromol resveratrol veren araştırıcılar tümör sayısının kontrole göre sırasıyla %50, %63, %63 ve %88 oranında azaldığını ortaya koymuşlardır. 1997 yılında Illinois Üniversitesinde yapılan bir araştırmada ise kanser aşılanmış farelerde resveratrol maddesinin lezyon gelişimini engellediği ve deride tümor oluşumunu azalttığı saptanmıştır.
Resveratrol sayesinde düşük yoğunluktaki lipoproteinler (LDL) damarlarda birikmeden taşınabilmektedir. Nitekim Fransa’nın bazı bölgelerinde yaşayan insanların doymamış yağ oranı yüksek gıdalar almalarına ve plazmalarındaki kolesterolün yüksek olmasına rağmen kalp krizinden ölenlerin oranının son derece az olduğu belirtilmektedir.
Nem oranı yüksek Karadeniz Bölgesi gibi bağcılık bölgelerinde yetiştirilmekte olan Avrupa üzüm çeşitlerinden (Vitis vinifera L.) renkli kabuklara sahip olanlarında ve İzabella gibi (Vitis labrusca L.) üzüm çeşitlerinde bol miktarda resveratrol maddesi bulunmaktadır. Yapılan tıbbi araştırmalara göre antioksidant ve antimutagen özelliğine sahip olan resveratrol, kanser oluşumuna doğru giden hücre değişimlerini bloke etmekte ve istenmeyen dokuların vücutta oluşmasını engellemektedir.
Karadeniz Bölgesi sahil kesiminde nem oranının son derece yüksek olması nedeniyle sofralık olarak tüketilen beyaz renkli üzümlerin yetiştirilmesi imkansız olarak ifade edilmektedir. Ancak bu bölgenin doğal üzümü olan İzabella yörede aile ihtiyaçlarına yönelik olarak bol miktarda tüketilmektedir. Sofralık olarak tüketilen bu üzümün kabuklarının kalın olması nedeniyle yenilme sırasında kabuğu atılarak sadece etli kısmı tüketilmektedir. Şıra, pekmez veya pestile işlenerek tüketildiğinde ise kabuklardaki maddeler bu ürünlere de geçebilmektedir. Bu üzümün taze olarak tüketildiğinde kabukları ile beraber tüketilmesinin gerektiği, böylece kabuklardaki resveratrol maddesinden insan vücudunun çok daha fazla miktarda yararlanabileceği söylenebilir.
Sonuç olarak üzüm, güzellik iksiri, gerçek beyin besini ve zayıflama rejimlerinin ana ürünüdür. Daha da önemlisi kokulu kara üzümün kabuklarında bulunan resveratrol maddesi sayesinde kansere karşı savaşmakta, antioksidant görevi sayesinde yağlı bileşiklerin kılcal damarlarda birikmesini engellemekte yani antikoagulant olarak davranmakta veya aspirin gibi kanı sulandırarak koroner kalp hastalıklarına karşı insanları korumaktadır.
Yüzyıllardır halkımız tarafından sevilen ve beğeni ile tüketilen kokulu üzüm tip ve varyeteleri ile Karadeniz Bölgesi’nin nemli alanlarında tesis edilmeye başlanan bağ alanlarının genişletilmesi ile taze tüketime sunulan renkli üzüm miktarı artacak ve böylece insanlarımızın beslenmesi ile sağlıklı bir yaşam sürmelerine katkı sağlanabilecektir. Bu amaçla TÜBİTAK tarafından desteklenen (TOGTAG-2736) bir proje ile Samsun ve Artvin ili Hopa-Arhavi ilçeleri arasındaki sahil şeridi taranarak kokulu kara üzüm tipleri seçilmiştir. Bu tiplerle bölgede bağlar tesis edilmektedir. Böylece Karadeniz Bölgesinde kokulu kara üzüme dayalı üzüm suyu sanayisi gelişebilecektir.
Kaynaklar :
- Apan H, Odabaş F ve Şen SM, 1986. Karadeniz Bölgesi Bağ - Bahçe Durumu ve Geliştirilme İmkânları. Zirai Eğitim - Öğretimin Başlamasının 140. Yıldönümü Semp. OMÜ Zir. Fak. Yay.: 14: 36-67.
- Çelik H, Ağaoğlu YS, Fidan Y, Marasalı B ve Söylemezoğlu G 1998. Genel Bağcılık. Sun Fidan A.Ş. Mesleki Kitaplar Serisi 1, Ankara, 253s.
- Çelik H, Cangi R ve Köse B, 2003. Karadeniz Bölgesi'nde Yetiştirilmekte Olan İzabella (Vitis labrusca L.) Üzüm Çeşit ve Tiplerinin Belirlenmesi Üzerinde Araştırmalar. (Yayınlanmamış Proje Sonuç Raporu TÜBITAK TOĞTAG 2736), 147s.
- Jackson DL and Lombard PC, 1993. The effect of environment and cultural practices on fruit composition and wine quality of wine grapevines. Amer. J. Enol. Vitic.: 44(4): 409-430.
- Mazza G 1995. Anthocyanins in grapes and grape products. CRC Crit. Rev. Food. Sci. Nutr. 35: 341-371
- Wilson T, 1999. Whole Foods, Antioxidants and Health. In: Antioxidants In Human Health: 141-150, (Edts: TK Basu, NJ Temple and M.L. Garg). CAB Publ. Int.
Çalışmamızı bir türküyle tadlandırarak, şıralandıralım.
ANONİM TÜRKÜ
Kara üzüm habbesi, le le le le canım!
Gönlüm sevmez herkesi, esmer sen güzelsin,
Olursa o kız olsun, le le le le canım,
Esmerler hovardası, esmer sen güzelsin...
M. Ufuk MİSTEPE