ANA SAYFA            
(Bu sayfa en son 10 Nisan 2006 tarihinde güncellenmiştir.)

 

 

SADE VATANDAŞ
GÖZÜYLE
İL OLMAK ÜZERİNE..

Makale : Mehmet SEZEN
(Ressam - Karikatürist - Elektrik Teknikeri)

Ressam Mehmet SEZEN

Fotoğraf : Mustafa BELDEK / Mart 2006

* SADE VATANDAŞ GÖZÜYLE *
İL OLMAK ÜZERİNE..
(Zile Postası Gazetesi - Yıl : 41, Sayı : 1009/5651, 20.01.1998'de yayımlandı.)

Ressam Mehmet SEZEN ve Necmettin ERYILMAZ

Fotoğraf : Mustafa BELDEK

            Geçtiğimiz günlerde il olacak ilçelerin bir listesini yayınladı özel bir TV kanalı (ne derece doğruysa)... İşte bu haberle birlikte, olanlar oldu. Eski iştahlar kabardı. Bu uğurda yarış halinde olan ilçeler, il olma çığlıkları atmaya başladılar.

            Ankara'ya heyetler göndermeler, toplantılar, gösteriler, konvoylar, pankartlar, velhasıl bazı ilçelerde vaveyladır koptu şu günlerde. Haydi hayırlısı diyelim.

            Eski tarihî bir şehir olma ağırbaşlılığı ve olgunluğu ile Zile'miz, böylesi bir telaş ve çığırtkanlığa gerek duymamaktadır zaten.


Ressam Mehmet SEZEN

            Turhallı kardeşlerimiz ilçelerinin nüfus ve ekonomik yapı üstünlüğünü ileri sürerek öncelikli olduklarını savunmaktadırlar. Bu konuda belki de haklılar; ancak il olmak için sadece bunların yeterli olmadığı bir gerçektir. Zira coğrafî konumun da burada çok önemli olduğunu unutmamak gerekir.

            Hangi ilçelerin il olması gerektiği, bu taksimatta yerel yönetimin ve hizmetlerin bölgeye ulaşmasında en uygun olan şeklin tayin ve tespiti ön plânda tutulması gereken unsurlardandır zannederim. Ancak bugünkü hükûmet veya yarın gelecek hükûmetler bu konuyu oya âlet etmeden bu ilçelerden uygun olanını il yapmakta samimi ve kesin kararlı olurlarsa, bu taksimatı bir takım politik hesaplar dışında tutarak yapmalıdırlar; öyle yapacaklarına da inanıyorum.

Deveyi yardan attıran bir tutam ottur..
Bülent ECEVİT - Atlasak mı acaba Rahşan?

Karikatürist Mehmet SEZEN

            Bu vesile ile de Zile'miz hakkında bir özeleştiri yapmadan geçemeyeceğim. Ne talihsiz bir şehirdir bu şehri Zile ki, tarihi 4000 yıl öncesine dayanmasına rağmen körfez bir yerde sıkışıp kalmış, bir zamanların bölge pazarı üretim merkeziyken, Turhal daha düne kadar 1200 nüfuslu nahiye, Zile 17000 nüfuslu kaza iken, 1947 yıllarında şeker fabrikasının otobüsü ile Zile Ortaokulu'na tahsil yapmak için Turhallılar gelirken, bugün neler oluyor?

            İşte sapa bir konumda kalmanın sonucu gelişememiş, kendini aşamamış ve yağı ile kavrulmaya devam etmektedir. Bu talihsiz şehre bunca çabalara rağmen ne yolu yapılmakta ne bir yeni fabrika kurulmakta, hattâ yarım kalan ve Kültür Bakanlığı'na devredilen Atatürk Kültür Sitesi'nin 2. blokuna bile devlet el uzatmamaktadır. Bina perişan halde unutulmuşluğun, sahipsizliğin acısını şamar gibi vuruyor senelerce gelen geçene.

            Sonuç olarak; coğrafî konumu bakımından öncelikli olması ile birlikte, köy ve beldelerin sayısı bakımından da diğer ilçelere nazaran fazla olan bu eski şehir il olmakla makûs talihini yenecektir inşaallah. Ayrıca sevinçle öğrendiğimize göre ihalesi yapılan Süreyya Bey Barajı'nın da tamamlanması ile en üretken, en çalışkan, en güçlü ve en saygın illerden biri olacaktır.

Ressam Mehmet SEZEN

 

MÜZMİNLEŞMİŞ YARA
SİYASÎ

ANLAYIŞ ÇARPIKLIĞI

Makale : Mehmet SEZEN
(Ressam - Karikatürist - Elektrik Teknikeri)

Aşıkoğlu Eczanesi Açılışı - 27 Mart 2006 Pazartesi 14:17
Necmettin Eryılmaz, Postacı Ömer Altunsoy, Mehmet Sezen, M. Ufuk Mistepe

Fotoğraf : Mustafa BELDEK

MÜZMİNLEŞMİŞ YARA
SİYASÎ ANLAYIŞ ÇARPIKLIĞI
(Zile Postası Gazetesi - Yıl : 40, Sayı : 1009/5644, 01.12.1997'de yayımlandı.)


Ressam Fikret TARHAN - 1975

            Uzun yılların meşakkat dolu basın hayatını yeni bir dizayn, yeni bir nefes, kaliteli bir muhteva ve güzel bir baskı ile sürdürmeye devam eden değerli dostum Hüseyin HOŞCAN'a bu vesile ile sağlık ve başarılı nice yıllar diliyorum. Zile'mizin gözü kulağı olan gazetesinde görüş ve fikirlerimizi aktarma fırsatı verdiği için de teşekkür ediyorum.

            Bundan önceki sayıda Sabri Ünal Erkol kardeşimizin, Ankara'dan başlıklı köşesinde Süreyya Bey Barajı ile ilgili yazısını okudum. Zileli her vatandaşımızın yüreğinde düğümlenmiş kalmış bir meselesi bu; öyle bir yaraya parmak basmış ki ERKOL, hem de çok uzun yılların müzminleşmiş yarasının kaysağını kaldırarak.

            Zile - Alaca yolu gibi, Süreyya Bey Barajı da ne zaman aklıma gelse, nerede bu konu konuşulsa naçiz bir Zileli .............. türlü. Bu barajın hikâyesini belli bir yaşa gelmiş her Zileli bilir. Şöyle Alsancak Barajı olarak daha aşağılarda uzun seneler etüt ve fizibilite çalışmaları yapıldı. Kayaların geçirgenliği uygun görülmediği için buradan vazgeçildi ve baraj olayı askıya alındı. Daha sonraları D.S.İ. Bölge Müdürü rahmetli Sayın Süreyya Bedestenlioğlu'nun büyük gayretleriyle bu baraj daha yukarılarda uygun bir yerde tekrar gündeme gelmiş ve alt yapısına başlanmıştı.


Zile Belediyesi Fotoğraf Arşivi

            Ne var ki uzun yıllar geçmesine rağmen bir türlü inşaat ilerlemiyor. ERKOL kardeşimizin belirttiği gibi sembolik tahsisatlarla inşaat resmen oyalanıyor. Peki nedir bu ilgisizlik bu adalet? Milletvekillerimiz neden ilgilenmiyorlar? Öyle zannediyorum ki bu olay bir siyasî anlayış çarpıklığından kaynaklanıyor her halde? Baraj Yozgat vilâyeti sınırları içerisinde, sulayacağı arazi ise Tokat ve Amasya illerinde.

            ................. nin ivedi sorunları varken neden uğraşsın bu barajın tamamlanması ile, hele de bir ilçesi karşı çıkarken?


Ressam Mehmet SEZEN

            Ha, bizimkiler ne yapıyor, onlar için de aynı durum, kendi bölgelerinin güncel ve ivedi sorunları varken kim uğraşacak uzak vadeli işlerle sıkıntılı şu dönemde?

            Devlet ise ancak ağlayana meme vermeye çalışıyor. Ve böylece bu büyük proje de askıda kalıyor gibi geliyor bana... Şayet bunun mantıklı başka bir açıklaması varsa birileri bunun açıklamasını yapsın halkımıza lütfen...

            Yukarıda bir ilçenin karşı çıkması demiştim. Evet Çekerek İlçesi kulağımıza çarpan haberlere göre Çekerek halkı, ziraî alanlarını daraltacağı için bu baraja karşı imiş. Yapılmasını engellemek için elinden gelen siyasî baskıları yapıyormuş Belediye Başkanı yukarıya...

http://www.tanyildizlar.com/isler/index.html

Çekerek (Süreyya Bey) Barajı ve HES İnşaatı / 2005
Tünel içi Ø 4000 mm çapında cebrî borularının imalât ve montajı yapıldı.
Çalışmalar devam etmektedir...

            Kendilerine göre belki de haklıdırlar. Ama bölge çıkarları, dolayısı ile ülke çıkarları açısından böyle büyük projeler gerçekleştirilirken elbette ki birtakım mağdur olan yerler ve çevreler olacaktır.. bu doğaldır.

            İşte burada tercih, ülke çıkarına olan tarafta yoğunlaşmalıdır. Hükûmetimiz ve siyasîlerimiz mutlaka bunun bilincindedirler. Ülke çıkarları açısından bu yönde değerlendirme yapacaklarına inanıyoruz.

HES İnşaatı / 2005

Çekerek (Süreyya Bey) Barajı

http://www.tanyildizlar.com/

http://www.dsi.gov.tr/bolge/dsi7/tokat.htm#cekerek

 Barajın Yeri Yozgat İli Çekerek İlçesi
Akarsuyu Çekerek Irmağı
Amacı Sulama - Enerji - Taşkın Koruma
İnşaatın (Başlama - Bitiş) Yılı 1998 - ..........
Gövde Dolgu Tipi Kil Çekirdekli Kaya Dolgu
Gövde Hacmi 6.712.000 m3
Yükseklik (Talvegden) 77,50 m
Normal Su Kotunda Göl Hacmi 1.180,80 hm3
Normal Su Kotunda Göl Alanı 41,33 km2
Sulama Alanı 65.322 ha
Güç 14,4 MW
Yıllık Üretim 50 GWh

            Bugünlerde bazı bölgelerimize haklı olarak kalkınma ve yatırım projeleri düşünülüyor ve uygulanıyorken, ülkemizin her yönden ana kaynağı olan İç Anadolu Bölgesi'nin bir bölümü olan bu yörelerin de ihmal edilmemesi hükûmetlerin değişmez politikası olmalıdır.

            İşte bu cümleden olarak, Sayın ERKOL'un dediği gibi bu proje İç Anadolu'nun GAP Projesi'dir. Bu proje her şeyden önce hayata geçirilmeli ve tamamlanmalıdır.

            Bir zamanlar bir Alman Mühendisi tarafından lügatımıza sokulan şu sözcükleri anımsadım ister istemez. "O su orda akar, sizde böyle bakar!" sözcüğünü lügatımızdan sildirecek olanlara gönül dolusu minnet ve şükranlarımız var şimdiden.

                                                                                                Mehmet SEZEN

KİRAZ BAYRAMI
ÜZERİNE

Makale : Mehmet SEZEN
(Ressam - Karikatürist - Elektrik Teknikeri)

Fabrikatör Rahmetli Mustafa KÖKNEL

Zile 1968 Kiraz Festivali Jüri Heyeti'nde
Kiraz Festivali Kraliçesi, Kiraz ve Bağlar Güzelleri 17.06.1968

Kameraman : Mehmet SEZEN - Zile Turizm ve Tanıtma Derneği

KİRAZ BAYRAMI
ÜZERİNE
(Zile Postası Gazetesi - Yıl : 38, Sayı : 1009/5476, 13.06.1995'de yayımlandı.)

            Bugünlerde Kiraz Bayramı yapılacağına dair haberler geldi kulağımıza.. güzel bir girişim, inşaallah gerçekleşir.

            Ancak bu haberi duyunca ister istemez, bir zamanlar bu tür faaliyetlere gönül ve emek vermiş biri olarak içim sızladı. Hiç kopmadan devam etseydi keşke! İlk kez 1967 yılında Belediye ve Turizm Tanıtma Derneği işbirliği ile Kiraz Bayramı kutlamaları yapılmıştır.

Meryem Şule ERYILMAZ - Kirazın Zile'de Ruh Güzelliğine Yansıttığı Renkler

Fotoğraf : Necmettin ERYILMAZ

            Daha sonraki yıllarda festivale dönüştürülen bu güzel bayramlar zaman zaman yapılamamış ve çeşitli nedenlerle tamamen iptal edilmişti. Nedenlerine kısaca değinmek istiyorum.

            Festival nedir? Amaçladığı şeyler nelerdir? Niçin yapılır festivaller? Şöyle ki : Festivaller öncelikle o bölgenin ekonomisini ön plânda tutmalıdırlar; buna paralel olarak kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetlerle birlikte buna benzer eğlenceye yönelik birçok etkinlikleri beraberinde taşırlar.

Zile Panayırı (Deir) At Yarışları Birincisi / 1968

Kameraman : Mehmet SEZEN - Zile Turizm ve Tanıtma Derneği

Zile Panayırı'nda At Yarışları - 1968

Kameraman : Mehmet SEZEN - Zile Turizm ve Tanıtma Derneği

            Bu albenisi ile amaç insanları bir araya getirmek, eğlendirmek, dinlendirmek ve dolayısı ile o bölgenin sosyo ekonomik yapısına canlılık getirmektir.

ZES Futbolcuları Maç Öncesinde

Ressam Mehmet SEZEN Fotoğraf Arşivi

            Yapıla gelen festivallerimizde yukarıda bahsettiğimiz etkinlikler tam anlamı ile amacına ulaşabilmiş miydi? Başlangıçta istenen, arzulanan o idi, ama sonraları o çizgiden uzaklaşıldı.

            Yıllar geçtikçe festivali düzenleyenler işi sadece eğlenceye ve tantanaya boğdular. Mülkî ve idarî yetkililer işin ekonomik tarafını bırakıp, halkı unutup, protokol çemberi içerisinde kendilerini eğlendirdiler.

(Solda) Zile 1968 Kiraz Festivali'nde Zile Eşrafı ve 2000'li Yıllarda Festival Etkinlikleri (Sağda)
    
(Kameraman : Mehmet SEZEN - Zile Turizm ve Tanıtma Derneği) - (Zile Belediyesi Fotoğraf Arşivi)

            Kiraz üretimini çoğaltmak, ihracata yönelik kaliteyi yakalamak için ziraî ve teknik imkânları harekete geçirip, üretici ile koordine bir çalışmaya yönelmediler, üretimi teşvikte en ufak bir gayret göstermediler.

            Hattâ bir zamanlar Festival Komitesi'ndeki bazı arkadaşlar bile kirazın Zile ekonomisine hiçbir şey getirmeyeceğini, bağ sahiplerinin bile kendilerine yetecek kadar kiraz bulamadıklarını savundular.

Zile Karadini Bağları'nda Kiraz Festivali Etkinlikleri ve Kiraz Toplayan Zileliler - 1968
    
Kameraman : Mehmet SEZEN - Zile Turizm ve Tanıtma Derneği

            O halde niçin yapılıyordu bu festivaller? Amacını yitirmişti anlaşılan! Ve böylece önemini yitirmeye başladı bu güzel etkinlikler.. daha sonraki 4 sene Ramazan ayı dolayısı ile yapılamadı ve bir daha da unutuldu gitti.

            Eğer gençlerimiz bu güzel olayı yeniden dirilterek sürekliliğini sağlarlarsa tüm Zileliler adına minnet ve şükranlarımızı sunarız.

            Verimli, eğlenceli ve huzur dolu nice Kiraz Festivalleri geçirmek dileğiyle...

Kiraz Festivalinin Meleği - Mustafa BELDEK'in Kızı

Zile Belediyesi Tanıtım CD'si - 25/26.06.2005

 

Zile Makaleleri Sayfasına  

Dönmek İçin TIKLAYINIZ

YAZDIR