muhtunye4

ANA SAYFA
(Bu sayfa en son 27 Ocak 2007 tarihinde güncellenmiştir.)

A'DAN Z'YE
ÜNYE'NİN TARİHÎ, MİMARÎ,
DOĞAL, KÜLTÜREL VE
BİLİMSEL BULGULARI - 4

Bu Makale Serisi'nde,
Ünye hakkında münferiden bir makale oluşturmayan
araştırma bulguları, ileride müstakil bir makaleye
dönüştürülmek amacıyla yayınlanacaktır.

KARADENİZ'DE BİR BOĞAZİÇİ :

ÜNYE

Dünya'ca Ünlü Atlas Dergisi'nde
(Şirin Ünye Gazetesi - 06.09.2006 tarih, Sayı : 3273, Yıl : 46, 2. sh.'de yayımlandı.)

Ünyeli Tarih Araştırmacısı Osman DOĞAN tarafından kaleme alınan gelmiş geçmiş en kapsamlı Ünye Araştırması "Bir İlçenin Anatomisi" bağlığı altında Dünya'ca ünlü

Aylık Coğrafya ve Keşif Dergisi ATLAS'ta yer aldı.

Osman DOĞAN'ın binbir emek ve zahmetle basımını gerçekleştirerek Ünyeliler'e evlâdiyelik bir miras olarak sunduğu "Karadeniz'de Bir Boğaziçi : ÜNYE" adlı kitabın ATLAS Dergisi'nde övgüyle yer almasının, eserin ne kadar değerli bir araştırma olduğunun en büyük göstergesi olarak görüldü.

Konuyla ilgili olarak gazetemize bir açıklama yapan Ünyeli Tarih Araştırmacısı Osman DOĞAN, Ünye ile ilgili olarak uzun bir zaman içinde hazırladığı bu kitabın ne kadar değerli bir eser olduğunun en başta kendisi olmak üzere, bu sahada çalışan birçok araştırmacı tarafından çok iyi bilindiğini, ATLAS Dergisi'ndeki açıklamanın da bunun bir sonucu olduğunu ifade etti.

Osman DOĞAN'ın kaleme aldığı "Karadeniz'de Bir Boğaziçi : ÜNYE" kitapçılarda yerini aldı. Mor Çiçek Yayınevi'nden çıkan çalışma, Ordu'nun ilçesi Ünye'yi geçmişi, tarihî eserleri, doğal değerleri, ekonomik ve kültürel özellikleriyle ele alıyor. Çok sayıda fotoğrafla renklenen çalışma, eski arşivlerden de çok sayıda önemli bilgi aktarıyor.

ÜNYE
(Ünye yazısının hazırlanmasına katkıları için Avukat Hikmet ÜRER’e teşekkürler.)

Ordu’ya 80, Samsun’a 60 km uzaklıktaki Ünye Karadeniz kıyı yerleşimlerinin en güzellerinden birisi. İlçenin şirinliği yanında doğanın çarpıcı güzelliği de göz alıcıdır. Denize girmek isteyenleri güzel kumsallı doğal plâjlar, çevrede dolaşmak isteyenleri fındık ve elma bahçeleri, yeşilin her tonuna sahip sıradağlar, dağların eteklerinden başlayan şirin köyler ve yükseklere doğru yaylalar bekliyor.

Ünye Kalesi, eski Rum evleri, Aya Nikola, Tozkoparan Mağarası, eski kilise ve Asarkaya Millî Parkı ilçede ve çevrede görülmeye değer başlıca yerler. Yunus Emre’nin türbesini ziyaret edip, dilimizin bu büyük şâirini hatırlamayı da unutmayın, deriz. Halk bu büyük insana sahip çıktığını ülkenin bir çok yerine türbesini yaparak göstermiştir.

Aslı nerededir, Yunus nerede yatmaktadır, tartışmalı. Ama Yunus’un şu dörtlüğü Ünye’deki türbenin iddiasını güçlendiriyor :

İndik Rum’i kışladık
Çok hayr ü şer işledük
Oney (Ünye) oldu son durak
Göçtük El - Hamdü lillah.

Ünye balık sevenler için ideal yerlerden biri. Mevsimine göre kefal, izmarit, kalkan, tirsi, barbunya, istavrit, lüfer, mezgit, palamut (sonra torik), zargana ve elbette en başta hamsi. Yemekten söz etmişken Ünye’nin pidelerinin ününü de anmadan geçmeyelim.

Ünye pidesini en iyi Belediye tarafından yeni düzenlenen ve Ünye-Fatsa kıyılarının oloğanüstü güzelliğine hâkim tepedeki tesislerde yiyebilirsiniz. Bunun için Çakırtepe'ye çıkmak yeter.

İlçenin çarşısında dolaşırsanız büyük kentlerde artık pek rastlayamayacağınız el sanatlarını ve ustaların el emeği, göz nuru ürünlerini görebilirsiniz.. Çömlekler, bakır işleri, sepetler, ahşap işleri, halılar İç Anadolu’ya tarihî İpekyolu ile bağlı eski bir liman kentinin günümüze uzanan ürünleri gibidir. Meraklıysanız bir şeyler satın almanızı öneririz. Fiyatlar oldukça uygundur.

İlçenin ekonomisinin asıl ürünü ise fındıktır. Nerede kalınır, ne yenir?

On kadar pansiyon bulunan ilçenin turistik belgeli tek oteli iki yıldızlı Kumsal Hotel’dir. Otelin plâjı ve lokantasından da yararlanabilirsiniz.

Ünye'nin Turistik Konaklama Merkezleri - Ünye Belediyesi Tanıtım Broşürü'nden

Çoğu balık lokantası ve pideci olmak üzere 20 kadar da lokanta bulabilirsiniz. Çamlık mesire yerindeki deniz manzaralı Çamlık Lokantası önerilir. Kazayağı turşusu istemeyi unutmayın. (Tel: 323 11 75) Ünye’ye 1 Km.

OKUYUCU MEKTUBU
(Hizmet Gazetesi - 01.02.1995 tarih, Yıl : 5, Sayı : 49, 4. sh.'de yayımlandı.)
Bilgin HASDEMİR
(İngilizce Öğretmeni)

1968 yılından beri Zonguldak'ta Ünye'yi yaşayan bir Ünyeli'yim. 31 Aralık 1994 tarihli gazetenizin bir tanesi de bana ulaştı. İnanın her yazının her harfinde Ünye'yi bir kez daha ciğerlerime özlem ve aşkla çektim. Sizlere çok teşekkür ederim.

Eser : Bilgin HASDEMİR - Temmuz 2003, 112 sh., ÖZ-AR Matb. Ltd. Şti./İst.

Özellikle 4. sayfada Sayın M. Rukiye BALCI'nın ÜNYELİ OLMAK (http://members.lycos.co.uk/zilem/unyeli.htm) başlıklı yazısından çok etkilendim. Kendimce Sayın Yazar'ınızın hoşgörüsüne sığınarak tek cümlelik ilk paragrafı şöyle değiştirdim :

"Ünyeli olmak, Ünye'de ve Ünye'nin dışında Ünye'yi yaşamak büyük bir gurur kaynağı, bir ayrıcalıktır." Çünkü 27 yıldır yaşadığım Zonguldak'ta hergün Ünye sahillerinde dolaşıp, Çakırtepesi'nden bir Cennet manzarayla anılarımı doyuruyorum. İçimi bir Ünye hasreti kavuruyor.

Çalıştığım işyerimde duvarlarımı kocaman Ünye posterleri süslüyor. Bana nereli olduğumu sorduklarında, "Övünmek gibi olmasın ama Ünyeli'yim." diyorum.

Zonguldak'a hergün gelen ERAY otobüslerini görüp, bir tarafında Ünye'den gelmiş çamuru ve tozu arıyorum. Gün geliyor Fok Fok'ta attığım kulaçların ritmini; gün geliyor Paşabahçesi'nde ve Beylik Forusu'nda top peşinde koştuğum çocukluğumu; gün geliyor Anafarta İlkokulu'nun bahçesinde Rasim Ağabey'in çaldığı ders zilini ve gün geliyor Kiraztepesi'nde lüks lâmbasının ışığında bıldırcın peşinde koştuğum geceleri yaşıyorum. Zonguldak'ta ve bu ÜNYELİ OLMAK'tır demenin gururunu gönlümde çılgınca yaşayarak sessizce haykırıyorum.

Hanıminge Yılmaz, Fatsalu İsmail, Guşcalu Hakkı, Ayu Tahir,

Bilgin Hasdemir, İsmail Daşgunsu, İsmail Güven, Orhan Tokcan
Ordu Stadı (1964 - 1965)

Şimdi Ziraat Bankası'nın olduğu yerdeki Yazlık Sinema, Deniz Oteli'nin bulunduğu yerde Pehlivan Recep'in dükkânı, bugün herbiri rahmete kavuşmuş ağabeyim Necmettin HASDEMİR'in, Edip ATAY, Salih BABACAN ve Fatalis AHMET Amcalar'ımın ava gidişleri; avdan dönüşleri anılarımın bir anıtı olarak yükseliyor.

Hükûmet Binası (Üstü Kaymakamlık, altı Maliye İdaresi), Liman Dairesi, Garavuşluoğulları
Hüseyin ve Tayyar Garavuşluoğlu'nun Evi, Tatar Mahmut'un Binasının Uzantısı, Acem Hasan'ın
Binası (Altında Foto Ahmet Şen'in Dükkânı), Feyziye Mektebi (Anafarta İlkokulu)

Ünye'nin 40 Parçalık İlk Kartpostal Koleksiyonundan (Gündoğdu Mağazası - 5 krş)
Ahmet - Gülay BİRBEN Fotoğraf Arşivi / Fotoğraf : Ahmet Hüseyin ŞEN

Hacı H. Suyabatmaz, Ömer Sırmabıyık,
Salih Başaran, Necmi Hasdemir, Mehmet Sabas

Hacı Hüseyin Suyabatmaz Fotoğraf Arşivi - 2003/Akçay

Fatalisin Ahmet, Şekerci Fikret, Kalemen Ahmet, Ali Korkmaz

Salih Başaran Fotoğraf Arşivi - 10.09.1969

Rahmetli Hacı Ağabey'in siyah - beyaz fotoğraflara yerleştirdiği yüzlerimizin bugüne yansımasındaki doğal değişikliği kabullenmemek mümkün mü? Köylere kalkan otobüs ve kamyonlara binip köylere gitmek için bekleyen hemşehrilerimizin bir telaş yumağı halinde Kavak Dibi'ne yığılmalarını unutmak mümkün mü?

Cumhuriyet Meydanı - Mobilgas Benzin İstasyonu

Hasan Kelkitoğlu ve Cengiz Sürgit

Paşabahçe ile kucaklaşan denizin doldurularak Karadeniz sahil şeridinin birbirine bağlanmasını hatırlamamak mümkün mü? Hiçbiri mümkün değil... Ünye'nin tarih yazdığını unutmanın mümkün olmadığı gibi hiçbiri mümkün değil ve mümkün olmayacak Dünya durdukça.

Tarihin derinliklerinden bugüne uzanan güzelliklerin buluşma noktası olan Ünye'mi; bana ÜNYELİ OLMANIN gurur veren şımarıklığıyla, Zonguldak'ta yaşıyorum. Ünye'yi Ünye'den sevmek çok güzel; ama Ünye'yi Ünye'nin dışından özlemle sevmek ise bir başka güzel!

Beni anılar denizinde tatlı bir yolculuğa çıkartan Sayın M. Rukiye BALCI'ya ve tüm Hizmet yönetici ve çalışanlarına Ünye dolu saygı ve özlemler sunarım.

ADINI SEN KOY!..
İbrahim ÇAKIR
Verem Savaş Derneği Başkan Yardımcısı
(Hizmet Gazetesi - 01.09.1995 tarih, Yıl : 5, Sayı : 53, 4. sh.'de yayımlandı.)

            "Ümit, hayat kaynağının çeşmesidir.
              Ümit, birçok gönüllerin birleşmesidir..
              Gönülleri birleşenler selâm sizlere!
              Uzaklarda dertleşenler selâm sizlere!"

Ünye'de yaşayan ve istikbal vadeden gençlerimiz için çok ümitli olduğumdan, yazıma üstteki dörtlükle başlamak istedim. Yazımın başlığına Sevda da diyebilirim. Ümit de isterseniz yazımın başlığı üstteki dörtlük olsun!.. Bu son olayı Ünye'nin karasevdalısı olanlar anlar.. Hele hele sabahın seher vaktinde "tak, tak!" Ünye sahillerini arşınlayanlar daha iyi anlar.

Yalnız kaldırımlarda Ünye ile ilgili plânlar... Yazmak - bozmak... Hayâl etmek ve en sonunda Ünyeli'ye hizmeti şiar edinmek... Ne güzel bir duygu Ya Rabbi! Bu sevda, Ayşe kızın gergefde işlediği göz nurundadır. Ünye ile Ünyeli bana göre; Kerem ile Aslı, Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin gibidir. Öyle tahayyül edelim. Öyle tasavvur ediniz. Bakalım ne muhteşem bir manzara çıkacak?

İster Ankara'dan.. isterse Dünya'nın herhangi bir ülkesinden, kıtasından bakalım. Ünye'ye bakış hep aynıdır. Bakış açımız, ikibinli yıllarda müreffeh, kültürel ve iktisadî yönden güçlenmiş bir Ünye ve Ünyeli'yi görmektir.

Esasta hep aynı şeyleri arzu ediyoruz. Aynı güzelliklerin hasretiyle yanıp tutuşuyoruz. Ancak muhakeme, idrak ve gönül birliği olmayınca; arzu ettiklerimizi farklı şekilde ifade ediyoruz. Değişik yorumluyoruz. Ondan sonra değişik grup ve fraksiyon komplekslerine kapılıyoruz. Genç, ihtiyar, kız - kızan ümitvâr olalım. Komplekslerimizden kurtulup, bir olalım, birlik olalım!..

Her Ünye'ye gelme arefesinde heyecanım dorukta. Her Ünyeli de zannederim aynı heyecanı aynı duygu atmosferinde duyar ve hisseder. Terme'yi geçince Akçay kavşağından sonra başlar heyecan. Arabanın koltuklarında oturmamıza rağmen, gönlümüz ayakta ve dimdik Ünye'yi ve Ünyeli'yi selâmlar. Bu heyecanı hiçbir zaman üzerimizden atamayız!

Ünyeli olarak istikbale kendimizi iyi hazırlamamız lâzım. Yetişmiş insanlarda öncelik bizde olsun... Efendilikte, güzellikte, iyi huy, güzel ahlâk ve fazilette önce bizim insanımız yarışsın.. örnek olsun! Birbirimize kenetlenelim. Ayrılmayalım. "Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır" ilkesini düstur edinelim.

Roma Devri'nden Kalma Metruk Lâhitler

Ahmet Derya VARİLCİ Fotoğraf Arşivi

"Ümitsiz fertler, hodgâm ve menfaatperesttirler" diyen mütefekkirlerimiz bunu boşuna söylememişler. Ünyeli olarak gönül seferberliği yapalım, yeni nesillere ümit aşılayalım... İşe ümitle başlayalım... İstikbale pırıl pırıl bir Ünye, pırlanta gibi gençlerimiz ile hazırlıklı olalım.

FINDIKTA LİSANSLI DEPOCULUK
Ertuğrul YÜKSEL
e_yuksel52@hotmail.com
Ordu S. Muh. Malî Müşavirler Odası Bşk.
(Şirin Ünye Gazetesi - 23.08.2006 tarih, Yıl : 46, Sayı : 3271, 4. sh.'de yayımlandı.)

Fındık konusunda ulusal basın da dahil herkes bir şeyler yazdı, yorumlar yaptı.. bunlara katılmamak elde değil. Çünkü aklın yolu bir. Geldiğimiz son noktada hükûmet FİSKOBİRLİĞİ devre dışı bırakıp, üreticiyi düşünmeden, fındık taban fiyatını açıklamadan âdeta üreticiyi Avrupalı alıcıların kucağına iterek, arz fazlası fındığı TMO'ya aldırmak istiyor. Bir gerçek var ki fındık konusunda hataları olsa da kendini ispat etmiş FİSKOBİRLİK olmadan olmaz!.

Arz fazlası fındığın saklanması, fındık hasatı çok olduğu zaman fazlalığın saklanması, fındık hasatı az olduğu yıllarda bu fazlalığın piyasaya sürülerek fındık fiyatının istikrarı için düşünülen ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan Lisanslı Depo Yönetmeliği konusuna bakalım.

Lisanslı Depoculuk'ta üretici fındığını hemen satmak zorunda olmadan her türlü koruma tedbiri alınmış Lisanslı Depo'ya teslim edecek ve karşılığında Ürün Senedi alacak, Ürün Senedi ile bankalardan kredi alabilecek, nakit ihtiyacını karşılayabilecek ve fındık piyasasının uygun bir zamanında satabilecektir. Sistem basit anlamıyla böyle çalışacaktır.

Lisanslı Depo Yönetmeliği'nde, Lisanslı Depo'da tutulan fındık, Ürün Senetleri vasıtası ile ticarete konu olacak. Yönetmeliğe göre, Ürün Senetleri'nin güven içinde ticaretinin ve takibinin yapılabilmesi için Ürün Borsası'nın devrede olması, Ürün Senetleri'nin borsaya kota edilerek, hareketlerinin kontrol edilmesi, bilgi akışının sürekli sağlanması, Lisanslı Depo'da gerektiğinde ürünlerin depoda Borsa tarafından incelenmesi ve diğer bilgilerin tesisi şart. Lisanslı Depo İşletmeleri'nin verdiği Ürün Senetleri başka 3'üncü şahısların aldatılmasını önlemeye yönelik diğer tedbirlerin de alınmasını gerektirir.

Fındıkta Lisanslı Depo Yönetmeliği Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 08.08.2006 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlandı. Bir kere Lisanslı Depo kuracak olan kuruluşlar Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'ndan izin alacak.

Lisanslı Depo İşletmesi'nin kuruluşuna izin verilebilmesi için başvuru dilekçesinde Lisanslı Depo İşletmesi'nin faaliyet konuları, depolanacak ürünler ve depo kapasitesi, ekonomik ihtiyaç ve etkinlik şartlarının uygun olması, depolanacak ürünün piyasa yapısı, depo kurulmasını gerektirecek gerekçelerin olması gibi hususların yer alması, ayrıca A.Ş. şeklinde sözleşmenin hazırlanması, 1 Milyon YTL'den az ödenmiş sermayesinin olmaması (Bu sermaye miktarı depolanacak ürün miktarına göre değişebilir). Ayrıca pay senetlerinin tamamı nama yazılı olması, ortak ve Denetçiler'in, Yönetim Kurulu Üyeleri'nin, Bankacılık Kanunu ve kara para aklanmasının önlenmesine dair kanun kapsamında cezaî hüküm giymemiş olması gerekir. Bir de Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın kabul edeceği kapasitesine göre depolanan ürün bedelinin yüzde 15'i kadar uygun teminat verecektir.

Görüldüğü gibi arz fazlası fındığın depolanması için düşünülen Lisanslı Depo uygulaması FİSKOBİRLİK olmadan olmaz. Çünkü Lisanslı Depo uygulaması için her türlü şart FİSKOBİRLİK'te var. Fakat Lisanslı Depoculuk işi için 2006 yılı kaybedilen bir yıldır. Ancak bu çalışma 2007 yılı için yapılabilir ve de yapılması şarttır.

Fındıkta şu an, yani 2006 ürünü için Lisanslı Depo'ya değil arz fazlası fındığın çekilmesi için desteğe ihtiyaç var. Hükûmet üreticinin yanında olduğunu göstermesi için bunu yapmalıdır. Lisanslı Depoculuk için de tecrübesi olan, hazırda deposu olan, yeterli sermaye birikimi olan, üreticinin kuruluşu olan FİSKOBİRLİK göz ardı edilmemelidir.