|
1964 YILINDA |
|
Manzume : Yusuf MERAL
(Kayseri Fevziçakmak
Lisesi Tarih Öğretmeni)
Fotoğraf : Necmettin ERYILMAZ
1964 YILINDA
ZİLE'DE RAMAZAN
Bir İftar Vakti'ne Doğru Amasya Caddesi
Zile Belediyesi Fotoğraf Arşivi
GİRİZGÂH
Şu Zile
bambaşka bir şehir,
Dört tarafı nostalji kokuyor.
Hangi bir tarafa baksan,
Sanki oradan tarih akıyor.
Ulu Câmi’nin ince
minaresi Dardır zor
geçilir sokaklarından.. |
Bir zamanlar at
yarışları,
nam salardı dört bir yana.
Şiir yazmakla bu
şehir anlatılmaz, |
Leblebici
Ahmet GÜRİPEK Ramazan Bahşişini İkram Ederken
Fotoğraf : Digital Cafer / Zile
ZİLE'ME
METHİYEMSİ MANZUME
Çocukluk yıllarımdı o
zamanlar,
Odun Pazarı denen yerde1 Soğuktan,
yorgunluktan titreyen eşekler "İşte" diyor
birisi – ormancı - Gün ağardı,
şafak söktü, |
Odunpazarı'nda Üç Lüleli Çeşme Önünde Mustafa 1 Odun Pazarı Boğazkesen Caddesi'ne çıkan Uzun Sokak ve Haznedar Sokağa açılan Şehir Hamamı'nın arkasındaki meydandı. Meydanın tam ortasında üç ayrı köşesinden yirmi dört saat sürekli akan bir çeşme bulunurdu. Köylüler buraya erken saatlerde eşeklerle, katırlarla, atlarla odunlar, kütükler getirirler; bunları satarlardı. Ancak, ormancı bunları yakalarsa hem odunlara hem de hayvanına el kordu. |
2 Yedi büyük leblebi imal eden imalâthane bulunmakta idi. Bunlar imal ettikleri leblebileri kamyonlarla Samsun ve Sivas'a satarlardı. Yardımcılar, Tekahmetler'in Sabri Hafız, Uzunöz'ler en ünlü imalâtçılardı. Ayrıca sayıları 40'ı bulan leblebi imal eden, küçük imalâtçılar bulunmakta idi. Çorum'un, Kütahya'nın, Tavşanlı'nın o tarihlerde adı sanı bilinmezdi. 3 O tarihlerde yirminin üzerinde sicim, ip, urgan, halat, gınnap üretimi yapılır; Taşköprü ve Kastamonu'dan getirilen kendirler burada işlenirdi. İşlenen bu ürünler yine Samsun ve Sivas'a pazarlanırdı. 4 On beşin üzerinde işlemeli, nakışlı at, eşek, katır semer ve eyerleri imal edilirdi. İmal edilen bu semerler Amasya, Tokat, Sivas ve Yozgat'a satılırdı. 5 Kırk beşin üzerinde demir işleyen imalâtçılar vardı. Üç ayrı sokak tamamen demircilerden oluşurdu. Her türlü imalât yapılır (balta, kazma, bel, zerze, tokmak, çivi, at - eşek vb. nalı, mıh, keser, bıçak, kama, hançer, orak, tandır, üçayak, sac, ersün, sac aktaracağı, her türlü kazan kulpları vs. imal edilirdi. Bunlar bütün çevre il ve ilçelere satılırdı. Zile her alanda bir üretim merkezi idi. |
Leblebiciler çoktan işi
bitirmişler bile. Buram buram, mis gibi kokarlar Hazır olan altın sarısı leblebiler2 Dükkân önünde, kıl kilimler üstünde.
Urgancılar çıkrıklarının
başında3 Taka tak,
taka tak da tak Dükkânlar
açılmaya başlar, birer ikişer.. |
Biricik Deli Aziz köşede
ellerini ovuşturuyor Tekavütün yanındaki garajdan.6 Şoförler yel vermişler O'na Bilmem, belki de Deli Gızı düşünüyor.7
Mavi Köşe'nin
önünde Kemahlı Kemal8 Bugün, ramazanın
arifesi..
Evlerde heyecan had
safhada
Evler baştan başa silindi,
süpürüldü. |
6
Tekavüt; felçli,
yatalak, kahvehanede karyolada yatıyor ve kahve işletiyor. Sevilen birisi.
Kahvehane tıklım tıklım. Hemen yanında minibüs, cip, taksi garajı vardı.
Şimdiki TEK binasının bulunduğu yer. |
9
Her mahallede bir
çöplük yeri bulunurdu. Belediyeye ait çöp ekibi; ki başlarında gür,
palabıyıklı, korkak yüzlü İsmail Ağa bulunurdu. Bunlar on beş at arabasından
oluşan ekiple haftada bir mahalleye gelirler; sokaklar süpürülür, çöplükler
temizlenir, evlerde bulunan çöpler alınırdı. |
Ramazan’ın ilk günü dolmak
üzere,
Böyle gelmiş,böyle
gitmekte ZİLE..
Âdettir ZİLE'de bütün
Ramazan ayı boyunca
Vakit geldi çattı,
ikindi vakti.
Kepenkler indi,
dükkânlar kilitlendi. |
Ramazan’ın
ilk müjdesi Aziz Emmi'den.13 Ramazan topunu
Aziz Emmi atar,
Televizyonun adı bilinmiyor,
Dövücü Aziz Emmi saati
yolluyor,14 |
Zile Kalesi - 20.02.1997 Zile (İHA)
12
Keçeci Abdullah Emmi,
Ünal Kuşbaşoğlu'nun babası olup, çok örfli idi.Her sabah ZEMBİLLE evden
ayrılır, akşam en erken eve o dönerdi. Zembil : İçinde ne olduğu görünmeyen
deriden yapılmış, kulplu, bir nevi (ama son derecede zarif) pazar çantası
idi (kayık şekinde). |
Zile Kalesi - 1961 14 Şehir Hamamı'nın bitişiğindeki saatçi Kazık Diş'e; her gün saatin doğru olup olmadığı ve bakımının yapılması için saat gönderilirdi. İftarın, doğru zamanda açılmasını sağlamak için. |
Saat, saatçiden gelir.
Topa, önce barut
konur.
İşaret fişeği ile
birlikte,
Evimiz kalenin bedeninde,
Önce zeytin ya da
hurma alınır, |
Evlerde bir neşe, bir
coşku
Bugün
Kuyumcuların Nefse Aba'nın evindeyiz.15
O da ne; uzaktan bando
takımının nağmesi geliyor,
Artık, herkes birer ikişer dağılır, |
15 Bekir Kuyumcu'nun babaannesi. Sadece erkekler değil, ZİLE kadınları da üreticidir. Ramazan boyunca içilecek çorbaların; erişte, şehriyesini imece usulüyle kendileri üretirlerdi. Ortaya büyük bir çarşaf serilir, çarşafı kadınlar dizlerinin üzerine alır; on – on beş kadın şehriye dökerlerdi. |
Ali MAZMAN, Şükrü AYDIN,
Osman KARADAVUT, 16 Öğretmen Haluk ve Eczacı Zabit KILIÇ'ın dedeleridir. Büyük velilerdendir. Vefatında "GÜNEŞ SÖNDÜ" ibaresini Çorum Müftüsü kullanmıştır. Hitabetteki üstünlüğü, vaazlarındaki akışı ve mütevazı oluşu, herkesi kendisine hayran bırakmıştır. İkindi vaazı için bizim evin önünden geçer, ben de; mahalledeki bütün çocukları sıraya geçirir, önünde saygı ile eğilirdik. ZİLE MÜFTÜSÜ idi, nur içinde yatsın. |
Büyük küçük herkes câmide,
Sabah Namazı’ndan sonra
Sabah oldu, ortalıkta bir
neşe bir heyecan,
Küçükler Kör Ebe oynarken, |
Çarıkçı Abdurahman Emmi’den17
Elindeki megafon
tenekeden,
Sırtındaki reklâm panosu
tahtadan,
Bir çocuk aralarından bağırıyor.
Günlerden Salı, büyük
pazar kuruluyor, |
Yazlık Aykut Sineması Beyaz Perde Duvarının Görünümü 17 Abdurrahman (Sevindir) Emmi,Zile'de ilk meşin topu yapan kişi olup, çarıçılıkla uğraşırdı. Nur içinde yatsın. Tarım ilâçları satan Vahit ve Emin Tuğluoğlu'nun dükkânının yanıydı dükkânı. 18 "Cıbırlar" diye atıfta bulunduğum, Mehmet Ali ve Yusuf CIBIROĞLU kardeşler olup, o tarihlerde Aynalı Çarık zanaatı ile meşgul olup; dükkânları Bedesten Câmii bitişiğindeki Saraç Bahri Usta'nın yanı idi. O gün, hafiften kulağımı çeken çarıkçı amcalardan birinin kayınpederim olacağını nerden bilirdim? Her ikisi de Hakkın rahmetine kavuştu; mekânları cennet olsun. |
Tümtümoğ'un Çene 19 O tarihlerde ZİLE'de iki yazlık, iki de kışlık sinema vardı. Ulaş Sineması'na ULUS Sineması da denilmekte idi. Dikkat edilmelidir ki Turhal'da sinema salonları yoktu. 20 Sonraları Topal Ali'nin yerini APUÇ alacaktır. |
Topal Ali'nin sesi geliyor
uzaktan..20
Söğüt dallarına bağlanmış
yemeniler,
Halk, omuz veriyor tabuta.
Cenazeye katılanlardan
biri :
“Allah rahmet eylesin |
İkindi ezanı çoktan
okunmuştur,
Rengârenk şekerden
yapılmış, düdüklü horozlar,
Şimdi Uzun Çarşı'nın önündeyiz. |
İsmail BAYIR'ın Ekmek Fırını'nda
Ramazan Pideleri 21 ZİLE'nin en meşhur fırıncısıdır. Pişirdiği ekmekler sünger gibi olup; bir hafta bayatlamaz, tazeliğini korurdu. Ayrıca, Ramazan pidesi de bambaşka olurdu. |
22 Niyazi GÖYNÜCEKLİ'nin ağabeyi (Enver ağabeyimizdi, nur içinde yatsın). |
Fırın önündeki kalabalık
gittikçe artar,
Mis gibi kokuları uzaktan
gelir,
Deli Hacı bağırır benimki taptaze. |
Gönül alır, Göynüceklizâde,
Artık, el ayak çekilir,
Ramazan geceleri bir başka
olur ZİLE'de |
|
Zile'de Ramazan'da Leblebi
İmalâtı Cumhuriyet Caddesi'nden Eski
Bir Görüntü |
Teravih Namazı’ndan
çıkılır,
Kimisi iftarda yediğini
sindirmek için,
Kestaneci Şükrü'nün
kestaneleri
Her köşe başında bir
kestaneci,
Hacı'nın patlamış
mısırları,
Ya Tombul Mustafa'nın
nohutları, |
Şule Kahvehanesi'nin
önünde,
Günler her gün bir bir
sayılıyor.
Evlerde davet verilmeye başlanır.
Çocuklar ayrı, büyükler
ayrı yerde,
Karınlar doydu, Allah'a
şükredildi. |
23 Ahmet MERAL (Nur içinde yatsın) - ZİLE sanayiinin kurucusu. Atölyesi, bir sanat okulu gibi çalışmıştır .ÇIRAK – KALFA - USTA ilişkisi disipin içinde yürümüş olup; ZİLE'ye yüzlerce sanatkâr ve sanayici yetiştirmiştir. |
Ağaçişleri Ustası
Osman Berberoğlu / Zile
24 Annem; nur içinde yatsın. Çavdarların büyük Mehmet'in kızıdır. Dedem marangozdur. Boyacı Hasan Ağa Câmii’nin kubbesindeki ağaç işçiliği O'na aittir. TİRKİ : Ağaçtan, içi oyulmuş, saplı büyükçe kap. |
Namazdan sonra sofralar
donandı.
İyi Ramazanlar
temennisiyle
Âdettir Ramazan’ın on
beşten sonra
Hamamların bayan ustaları
sokaklarda.
Annem "Biraz bekle" dedi. |
Annem Naciye ememle hamama gidecek. Tası, bohçayı benimle yolladılar. Selâmını söyledim annemin, Halısını serdiler, tasını kurnaya götürdüler.25
Hamamlar, Ramazan’da bir başka
olur.
Hamamlardan birer ikişer çıkılır.27
Tombala ramazanın baş
oyunu. |
25
Halı serilen yere, kimse ne
eşya koyar ne de gelip oturabilirdi. Aynı şekilde, yani hamamda tasın olduğu
kurnaya da gelip oturamazdı. |
Zile'de Mis Gibi Kokan Ramazan
Çörekleri 28 Evlerde televizyon,radyo,teyp olmadığından, çalışan erkleklerin çoğu,ZİLE'de4ki meşhur kahvelere giderek (Şule kahvehanesi,Arabın Godeğin,Tekavüt'ün kahvehaneleri gibi.) 29 O tarihlerde ZİLE büyük bir fabrika gibi idi. Sanki bir el tarafından bir iş bölümü yapılmış gibiydi.50 nin üzerinde terziler vardı. 50 işyeri. Hatta yan yana,karşı karşıya,hatta bir bina bütünüyle terzi dükkanı olduğu gibi;Terziler arastası adı verilen bir sokak tümüyle terzi dükkanları ile dolu idi. Hazır ayakkabı olmadığından,yine ZİLE'de 30 un üzerinde ayakkabı imal eden iş yerleri mevcuttu. Turhal,Çekerek,Sorgun,Yerköy,Akdağmadeni bütün ihtiyaçlarını ZİLE'den sağlardı. |
Kahve dolup dolup taşar.
Erkeklerde yavaş yavaş eve
gelirler,
Ramazanın son 15 i ile
birlikte,
Annem bir kucak odunla
beni saldı.
Her mahallede var,böyle
bir iki fırın
Bayram hazırlıkları da başlar bir
yandan. |
Babamla gittik Düğmeci Hacı'ya30 Ayağımın ölçüsünü aldı,bayramlık için. Bayramdan önce yetiştirecek ayakkabıyı, Babamın hatırı için.
Terzi dükkanları çok kalabalık.
Hacı Mehmet Usta, meğer
çok iyi ustaymış.
Bir hafta öncesinden
sıraya girdik, |
Zile'de Ramazan'da Kadayıf
İmalâtı 30 Hacı Bekir Mantaş. Rahmetli öğretmen Ömer Mantaş'ın babası. Her ikisine de Allah Rahmet eylesin. 31 BABAM'dır. Nur içinde yatsın. 32 Avukat Kemal Özgöçmen'in kayın pederi; Rahmetli Osman ve sevgili İhsan EMEKTAR'ın babaları. Nur içinde yatsın. |
Beyazıd-ı Bestamî Câmii |
Mübarek kadir gecesine
ulaşıldı.
Hava soğuk,dışarı ayaz,
Büyük bir coşku ve
heyacanla
Cam kavanozun içinde
Sayılı günler bir bir
bitiyor,
Bayram hazırlıkları
başladı bile. |
Bugün ramazanın son günü
arife
Akşam, son defa top atıldı. |
Hindoğlu Aile Kabristanlığı'ndan
Hüseyin Gazi Tepesi |
|
Sabah erkenden câmiye
gidildi.
Bayram Namazı hûşu içinde
eda edildi.
Büyük küçük herkes
mezarlıklarda,
Yine bir ramazandan sonra, |
Bayramlıklar heyecanla
giyildi.
Şekerler,leblebiler
yenildi.
Nerede o eski günler?
Bayramlarda benim; bir
plâstik topum |
Soldan Sağa : Batuhan ÇOLAK,
Nuriye GÜNEREN, |
Yusuf MERAL
Kayseri Fevziçakmak Lisesi
Tarih Öğretmeni