fg

FATİH GÜZEL
ÜNYE MİZAH ÇİZGİSİNDE

ESPRİTÜEL BİR KALEM

Ünye Kaymakamı Dr. Osman GÜNAYDIN, Sanatçımızı Sergisinde Plâketle Ödüllendirirken

Karikatürist Fatih GÜZEL Fotoğraf Arşivi

MİSTEPE - Fatih Bey, hemşehrileriniz sizi özgeçmiş detayı ile tanımak ister. Klâsik bir soru olsa da bize yaşamınızı özetler misiniz?

GÜZEL - Takvimler 14 Ocak 1982'yi gösterdiğinde "Denizin Mavisi, Doğanın Uçsuz Bucaksız Yeşili" arasında gözlerimi Dünya'ya açtığım söylenir. Belgesi de her daim cüzdanımda taşıdığım kafa kâğıdımda mevcuttur. İlkokulu Cumhuriyet İlköğretim Okulu'nda okurken giydiğimiz "Siyah Önlükler - Mavi", akabinde yine aynı okulda ortaokula devam ederken rahmetli babamın kravatı taşıdığım en güzel renk olmuştur hayatımda.

Genç Karikatüristimizin Elleri Babasının Avuçlarında

Karikatürist Fatih GÜZEL Fotoğraf Arşivi

Mesleğe ilkokulda atıldığım dönemlerde arkadaşlarla kaçtığımız atari salonlarındaki kahramanların karikatürlerini çizer, bütün sınıfa dağıtırdım ve o dönemden bu yana halen yırtılmış defter sayfalarına pastel boyayla çizilmiş o karikatürleri saklayan ilkokul arkadaşlarım vardır. Ortaokulda resim derslerimde aldığım zayıf not karşısında öğretmenimizin "KİME ÇİZDİRDİN BU RESİMLERİ?" sorusuna.. tahtaya sessizce kalkıp, beyaz tebeşirle çizdiğim karikatürümle verdiğim cevap yeterli olmuştu bir dönem.

1996 yılında annem ve babam rahmetli olduğunda çalışma hayatına atılma şansına sahip olmuş, anneannemin hikâyelerindeki güzellikle hayatımıza nispeten devam etmiştik. Ünye Adnan Menderes Ticaret Meslek Lisesi'nde okuduğum dönemde bütün defter ve kitaplarımın arasında ders notlarından çok karikatürlerin olduğunu fark eden bir öğretmenimiz disiplin odasında ifade verme şansını bahşetmişti bana. Nihayetinde Karadeniz Bölgesi'nde düzenlenen bir resim yarışmasında iki karikatürümle birinci ve ikinci olduğumda tebrik etme şansını da bulmuşlardı. Hiç unutmam! 1999 yılında çizim yaptığımız kâğıtlar çok pahalı olduğundan ve tarama uçlu kalemler kullanıldığından ben çikolata kutusunun içinde bulunan beyaz kartonumsu kağıtları değerlendirir nerde bir beyaz sayfa görsem kıyısını köşesini düzeltir ve değerlendirirdim. Hattâ ilk göz ağrım "Bir Damla Tebessümün Gülümseyen Damlası"nı bayramda gelen bir çikolata kutusunun içindeki beyaz kartona çizmiştim.

Kullanılmaz dediğimiz artık /atık eşyaların bir sanatsal çalışmaya dönüşümü.

Karikatürist Fatih GÜZEL Fotoğraf Arşivi

Yine aynı yıl Gırgır Dergisi'ne gönderdiğim karikatürüm yayımlandıktan sonra çizgilerimi yerel ve ulusal anlamda herkesle paylaşma mücadelesine başladım. Daha sonra her hafta Gırgır'a çizmeye ve artık telif ücreti de almaya başladım. O dönemlerde Ünye'nin ilk karikatür dergisi 'DOĞAN ÇOCUK'u hazırladım; fakat ikinci sayıdan sonra ulusal gazetelerin bile geri döndüğü raflardan ben de elimi ayağımı çekip özgün çalışmalarımı dünya ve Türkiye gündemini takip ederek yerel ve bölgesel basında değerlendirmeye devam ettim.

ÜNYE'NİN İLK KARİKATÜR DERGİSİ DOĞAN ÇOCUK - Müellifi : Fatih GÜZEL
İlk profesyonel çizimi 1999 yılında ulusal mizah dergisi Gırgır’da yayımlandıktan sonra, karikatürlerini ulusal ve
yerel basında değerlendirme kararı alan Fatih GÜZEL, o dönem Ünye’de Gazete Beyaz’a çizmeye başlar. Ünye’de ilk defa
çıkan Haftalık Doğan Çocuk Dergisi'nde Alican karakterini yaratır ve derginin karikatüristliğini ve mizah yazarlığını üstlenir.

Ünyeli Karikatürist Fatih GÜZEL Bir Karikatürünü Çizerken

Askerlik yıllarımdan kalma halâ iki cilt defterim vardır ki hiç bitmeyen askerlik muhabbetlerinin saklı olduğu karikatürlerle dolu. Ve o dönem Genel Kurmay Komutanlığı bünyesinde hazırlanan bir dergiye Fair Play konulu bir de karikatürümü çizdim. Türkiye'nin çeşitli illerinde yine bölgesel gazete ve dergilerde karikatür çalışmalarıma özgün bir şekilde devam ederken iki yıl kadar yaşadığım Manisa İli'nde iki gazeteye manşet altı karikatürlerimle dahil oldum ve neredeyse Manisa'nın bütün ilçelerinde de yayımlanan gazetelerde bu karikatürlerim okuyucularıyla buluştu.

Türkiye genelini kapsayan Dumansız Hava Sahası Projesi'nde Manisa İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde broşürlerin karikatür çalışmalarını yaptım. Ve sonrasında Celal Bayar Üniversitesi UBYO Öğrencileri tarafından adıma düzenlenen tezde öğrenciler ile bir araya gelip Karikatür Sanatı hakkında söyleşi yaptım.

Yeşilay Haftası kapsamında Manisa TOKİ İlköğretim Okulu'nda karikatürlerle renk kattığımız Sigara ve Alkolün Zararları ile ilgili öğrencilere seminer düzenledim. "İçki Sigara Öldürür, Karikatür Güldürür" sloganıyla hepimiz güzel bir hafta geçirdik. TOBB İdeal Kent Dergisi'nin 'Yöresel Konular Üzerine Karikatür ve Mizah' sayfasını yine aynı dönem Devlet ve Özel Hastaneler bünyesinde Doktorlar tarafından hazırlanan bir sağlık dergisinin çizimlerini üstlendim.

Ankara Dietethic.. şimdiki adıyla Formeo Beslenme Eğitimi ve Diyet Danışma Merkezi bünyesinde hazırlanan Sıfır Kalori Gazetesi'nin karikatüristliğini ve mizah yazarlığını yapmayı hep sürdürdüm ve yine aynı gazete bünyesinde hazırlanan Akıllı Beslenme Çantam Projesi'nde öğrencilere sunulan MAYA isimli hikâyenin karakter ve karikatürlerini hazırladım. Nisan 2010 tarihinde ilk sergimi memleketim olan Ünye'de açmak ve bu ilk heyecanı Ünyeli hemşehrilerimle paylaşmak istedim. 110 eserin yer aldığı Savaş, İşsizlik ve Seçimler konulu "BİR DAMLA TEBESSÜM Karikatür Sergisi"ne Gülelim mi Ağlayalım mı diyerek tüm Ünyelileri davet ettim.

Ardından Orta Çarşı Festivali'nde tamamen bizim şivemiz, kültürümüz ve yaşanmışlıklarımızı dile getiren Emfati İsimli SERGİ'de binlerce Ünyeliyle bir araya geldik. Hep beraber sokağın gülümseyen yüzünde buluştuk. Bu esnada çocuklarımızın Ünye kültürünü her zaman hatırlaması ve tanıması adına bir de Boyama Kitabı hazırladım. Ocak 2011 yılında Belçika'da Belgo Türk ve YeniHaber Gazeteleri'nin karikatüristliğini ve mizah yazarlığını yapmaya başladım. 22 Şubat Almanya Hamburg Eyalet Seçimleri'ne karikatürlerimle.. orda yayımlanan gazetede yön vererek, Almanya'da yayımlanan gazetelere de çizim yapmaya başladım.

Bu dönem Semfatik isimli bir sergi daha açtım. Frankfurt'ta merkezi bulunan ve hemen hemen Avrupa'nın her ülkesinde yayımlanmaya başlayan Avrupa Sağlık Dergisi'nin karikatüristliğini yapmaya başladım. 15 Nisan Turizm Haftası etkinliklerinde Kaymakamlık bünyesinde ve eski okulum Ticaret Meslek Lisesi'nin daveti üzerine GÜLE GÜLE ÜNYE isimli dördüncü sergimle 'Ünye'de Turizme Bakış' açısını ele alarak 70 karikatürden oluşan bir karikatür ambiansıyla Ünyeliler ile bir araya geldim. Halen, özgün çizimlerime Dünya ve Türkiye'nin güncel ve siyasî gündemini takip ederek devam ediyorum.

Karikatürist Fatih GÜZEL'in Ünye'de Açtığı Sergilerin Afişleri

Ünyeli Karikatürist Fatih GÜZEL Gazete & Dergi Arşivi

MİSTEPE - Ünye'nin karakter yapısına ve Ünyeli'nin genlerine sanki maya olarak mizah önceden yerleştirilmiş gibi!.. Ünyeli sanatçılar ve insanların espritüel yanları bunu doğrular nitelikte.. bu yanınızı ne zaman keşfettiniz ve sizi mizah sektörüne sokan olaylar ve kişiler nelerdi?

GÜZEL - Sizlerin de bildiği gibi yöresel anlamda Şive, Giyim Kuşam, Görünüş ve hattâ Yüz İfadeleri'ne varana kadar yaşamda paylaşılan her şey Dünya'nın neresinde olursa olsun büyük etki yaratmış, akılda kalmış ve hattâ uygulanmıştır. Ben Ünye'de doğup büyüsem de hep Ünye'ye hasret yaşadım.. tâbiri caizse.. ve yaşadığım her kentte Ünye'yi anlatmadım, Ünye'yi yaşattım. Tanıdığım insanların bilinç altında hep bir Ünye Aşkı oluştu ve en çok ağır basan da Ünye'deki Mizah Kültürü oldu. Ünye'de göz göze gelsek, kahkahalar attığımız, birbirimize seslenirken bile hiç bir dilin ifade edemeyeceği şekilde anlamlarla dolu ve sadece bizim anladığımız durumlar söz konusu.. taktir edersiniz! Hattâ iki yöresel sergime gelen dil bilimci öğretim görevlisi ağabeyimizle birçok kelime üzerinde tartıştık ve ne anlama geldiklerini konuştuk.

Dilbilimci Bilgin HASDEMİR'le Sanatçımızın Bir Ünye Söyleşisi

Karikatürist Fatih GÜZEL Fotoğraf Arşivi

İnsanlar güzel şiir yazarlar, resim yaparlar, beste ve benzeri sanat dallarında hayatı bir şekilde kendi dillerinde ifade edip paylaşırlar. Ben de karikatürlerim ve çizgilerimle bu yola başvurdum ve devam ediyorum. Benim için Beyaz Bir Kağıt, uçsuz bucaksız bir düşünce objesi ve ucu bucağı yok.. o düşünce objesinde insanları tebessüm ettirecek en güzel olguları paylaşmak ve güldürürken düşündürmek de mesleğimizin bir parçası.

MİSTEPE - On dört yaşınızda ebeveynlerinizi yitirmiş olmanızın hem sanat hem de günlük yaşamınızda önemli etkiler bırakmış olduğunu düşünüyorum. Biraz hüzne boğacak olsa da bu konuda mutlaka diyecek bir şeyleriniz olmalı! Ne dersiniz?

GÜZEL - Aile olgusu herkes gibi benim için de çok önemliydi. O yaşlarda bu durumun hüznünü bir kenara bırakıp, kardeşim için aldığım sorumluluğa adadım kendimi. Rahmetli annem Güzel Sanatlar Kursu'nu bitirmişti ve onun da hâtırası olan birçok eseri vardır halâ sakladığım. Belki de onun bıraktığı bir hâtıra olsa gerek resim yeteneği. Ve çok haklısınız.. o dönemden sonra kendimi daha da çok bu işe vermeye başladım. Hattâ bir dönem tamamen kendimi kaleme, kâğıda kapattığımı söyleyebilirim. Önemli olanın onlar için hayrlı bir evlât olarak yaşamımı sürdürmek ve yaptığımız her ne iş olursa olsun güzelini ve en iyisini yapmak olduğunu düşünüyorum.

MİSTEPE - Mesleğin ve incelikleri hakkında neler söylemek istersin? Ulaşmak istediğin bir düzey ya da örnek aldığın bir meslektaşın var mıydı?

GÜZEL - Karikatüristlik Dünya'nın en güzel işi diyebilirim. İster istemez bu meslekle beraber birçok mesleği de icra etmiş oluyorsunuz. Meselâ, birden kendinizi siyasetin içinde buluyor, ardından bir teknede kaptan oluyor ve hayatı gözlemleyerek beyaz kâğıdın üzerinde siyah beyaz notlar alıyorsunuz. Çok emek isteyen ve fedakârlık gerektiren bir iş olduğunu söylemeliyim. İçinde senaristliği, yazarlığı, ressamlığı, araştırmacılığı barındıran bir meslek.

İdealim hep bir sergi düzenlemekti. Allah (C.C.) bana dört tane açmayı nasip etti, inşaallah devamı da gelecek. Şehirler arasında sosyal ve kültürel köprüler kurmak istiyorum. Ve hep karikatürlerimi Avrupa medyasında okuyucular ile buluşturmayı istemişimdir. Tabi bu olmasına rağmen daha başlangıç olarak görüyorum.. daha iyisi için de çabalamaya ve mesleğimi icra etmeye devam ediyorum. Çizgi ve mizah olarak bütün karikatüristleri beğeniyorum ama daha çok özgün çalışmalara hayranlığım var. Rahmetli Semih BALCIOĞLU ve bizden önceki kuşakların unutulmaz çizeri Avanak Avni'yi okuyucularına kazandıran Rahmetli Oğuz ARAL'ı her zaman saygıyla anıyor ve selâmlıyorum...

MİSTEPE - Karikatür & Ünye ikilemi bir sanatçı olarak sende neleri çağrıştırdı? Ünyeli olmak bu meslekte sana doğuştan artılar kazandırdı mı? Ünyelilerde tipik mizahî kareler olarak neler yakalayabildin örneğin?

GÜZEL - Karikatür ve Ünye.. Açıkçası 'İlk sergimi Ünye'de açacağım.' dediğimde katılım olarak çok az bir kitlenin ziyâret edeceğini söylemişlerdi. Oysa ben tam tersini düşünüyordum. Amacım, Ünye'nin yetiştirdiği bir birey olarak Dünya ve Türkiye medyasında bu işi yaptığımı, karikatür sanatının en çok bizi yakından ilgilendirdiğini, hiç tanışmayanları karikatür olgusuyla tanıştırıp kaynaştırmayı hedefledim. Ve Ünye'de bulunan okullar olmak üzere sokaktaki vatandaştan esnafa kadar gayet güzel bir katılım oldu.

Ünyeli Karikatüristimizin Ünye'deki Açık Hava Sergileri İzleyici ile Doldu Taştı!

Karikatürist Fatih GÜZEL Fotoğraf Arşivi

Resim adı verdikleri kâğıt üzerindeki şekillerin karikatür olduğunu yeni öğrenenler de oldu. Karikatür kelimesini telâffuz edemeyenler de oldu. Ben bile ilk etapta söylemek için baya bir alıştırma yapmıştım.. fakat Dünya ve Türkiye gündeminde yer alan ve karikatürler ile anlatılan olayları insanların bir de bu şekilde inceleme fırsatı oldu. Ve bunu Ünyeli kardeşlerinin yaptığını bilmeleri herkese ayrı bir keyif ve gurur verdi. Tabi, cân-ı gönülden buna ben de ortak oldum.

Ünyeli olmak, çocukluğumu Ünye'de geçirmek, Ünye'de tahsil görmek.. esasında çoğumuza olduğu gibi bizlere objektif bir bakış açısı kazandırdı diyebilirim. Bu da mesleğimdeki en büyük artılardan birisi oldu. Nihayetinde küçük, şirin bir kentte doğup büyüyen ve metropol bir kente yerleşip tüm merakıyla sağı solu irdeleyen biri olup çıkıyorsunuz. Oranın kültürünü, sosyal ve ekonomik yaşamını benimsiyorsunuz. Öğrenme arzusu vs. derken ister istemez bunu karikatürlere taşıyor ve kendi yaşadığınız memleketle karşılaştırıyorsunuz. Bu işin en güzel tarafı 'Ünyeli Olmak'. Ünye'mizde birçok demek bile az gelir.. milyonlarca mizahî kare var. Sizler de taktir edersiniz ki şivemiz ve diyaloglarımız, birbirimize takılmalarımız mantık dışı espriler. Ve en şahanesi de lâkaplarımız olsa gerek?..

GÜZEL - En son açtığım iki sergimde bir araya geldiğim öğrenci arkadaşlarımın grafik tasarım bölümlerinde okuduklarını öğrenince çok şaşırdım. İllüstrasyon ve resim eğitimi, grafik eğitimi aldıklarını söylediklerinde de çok mutlu olmuştum açıkçası. Öğretmen arkadaşlarımızla da bu konu üzerine konuştuk ve bir araya geldik. Benim onlardan tek istirhamım.. sürekli olarak okulda yaptıkları çalışmaları sergilemek ve Ünye'de oluşturulan bu güzelliği yine Ünyeliler ile paylaşmaları idi. Ve ardından öğrenci arkadaşlarımın sergisine gitme şansı buldum ve gözlerime inanamadım. Resim, karikatür, müzik gibi sanat dallarını illâ meslek edinmelerine gerek yok kesinlikle.. lâkin hobi olarak sürdürebilecekleri ve yetenekleriyle uzlaşan bu güzel sanat dallarını paylaşmalarını, hayatlarında daim kılmalarını ısrarla öneririm. Ve sizler de takdir edersiniz ki sanatın her çeşidi ruhun gıdasıdır. Ve bu şekilde oluşturacakları her sanat eseriyle kendilerine ve çevrelerine çok katkıları olacaktır.. eminim.

MİSTEPE - Ünye'de yapılmasını arzu ettiğiniz ve eksik gördüğünüz hususları ilgili merciler nezdinde değerlendirilmesini temenni etmek üzere bizlerle paylaşır mısınız?

GÜZEL - Ünye'nin, modern kentleşme anlamında gittikçe daha da artılar kazandığını gözlemledim. Uluslararası karikatür yarışmalarının düzenlendiği bir projenin sergilendiği iki kenttten birisi de Güzel Ünyemiz ve bu gurur verici. Her mevsimin ayrı bir güzelliğini yaşama şansı bulduğumuz Güzel Ünyemiz'de birçok yöresel sanat dallarıyla ilgili de sergiler ve stantlar kuruluyor. Tabi bu tür etkinlikler.. gerekli kamu mercileri nezdinde düzenleniyor. Genç nüfusun daha fazla olduğu bu güzel kentte Konservatuar ve Halk Eğitim Merkez'inin ciddî anlamda düğmeye basması, gerekirse aileler ile seminerler düzenlenip çocuklarının yeteneklerine istinaden Hobi Edindirme Kursları gibi eğitimlere teşvik etmelerinde fayda görüyorum. Akabinde Millî Eğitim Müdürlüğü veya Ünye Belediyesi ve yine Kaymakamlık çatısı altında birçok dalda yarışma düzenlenebilir. Bunun faydası.. gençleri bu tür sanat dallarına teşvik etmek ve kim bilir ilerleyen dönemlerde 'Ünye'yi Gururla Temsil Eden' bireylere dönüşme şansı verecektir diye düşünüyorum.

Karikatüristimiz, Yeşim KUYUMCU, Gülhis KIYAK ve Muhtar Seyhan İHTİYAROĞLU ile Birlikte.

Karikatürist Fatih GÜZEL Fotoğraf Arşivi

            GÜZEL - Köşelerim ve Eserlerimi şöyle özetleyebilirim :
                             - Hayvanlar Âleminde Diet - Plâtonik Bacanak
                             - Hayvanlar e-mailinde Diet - Alican
                             - Mizah-ı Kebir - Süt Kolik
                             - Hür Çizgi - Emfati
                             - Çizgi Vizyon - Babası ve Oğlusu
                             - Dengesiz Kalem - Siyah Beyaz Notlar
                             - Okumayan Adamın Günlüğü - Bir Damla Tebessüm

MİSTEPE - Geçimini sağlamak bağlamında karikatür sanatçısı olmanın getiri ve götürüleri neler olabilir? Bu konuda yaşadığınız handikaplar olmuştur muhakkak? Engelleri aşıyor olabilmeniz pek kolay olmadı sanırım?

GÜZEL - İşin açıkçası, bizden önceki kuşaklar bu mesleği icra ederken gazete ve dergilere inanılmaz rağbet vardı. İnsanlar o dönemlerde bir habere veya bir yazı ve çizgiye ulaşmak istediklerinde kesinlikle bir gazete ve dergi yoluyla ulaşabiliyorlardı. Ve karikatür sanatını gazete ve dergilerde icra edenler de güzel paralar kazanıyorlardı. O dönemin karikatür dergilerinin tirajları da oldukça yüksekti. Özgün çalışanlar, sokakta bir köşe tutup standını kurup yine serbest çalışanlar da var elbette. İster istemez insan bu işi yaparken emeğinin karşılığını istiyor.

Gönüllü projelerde çok yer aldım. Çalıştığım gazetelerde maaş veya telif ücreti usulü çalıştım. Maddî anlamda güzel paralar kazandığım dönemler de oldu.. fedakârlık edip, işin sanatsal ve sosyal boyutunu daha ön plânda tutup, gönüllü yer aldığım dönemler de... Zaten bu mesleği icra ederken zamana ayak uydurmak durumunda kalıyor ve teknolojiden istifade etmek durumunda kalıyorsunuz. Çizerken kâğıt - kalem kullanıyorum. Fakat başka bir meslektaşım binlerce dolarlık grafik tabletler kullanıyor. Şimdilerde animasyon ve hikâye çalışmaları da yapmaya başladım. Önümüzdeki yıl bir aksilik olmazsa Ünye için de güzel bir çizgi animasyon hazırlığı yapıyorum diyebilirim.

MİSTEPE - 'Ünye de Fatsa Arası' Mizahî Belgeseli'nde rol aldınız mı? Ya da katkıda bulunmanız istenildi mi? Bu belgesel hakkında yorumlarınızı önemsiyorum.. çünkü ülkemizin ilk mizahî belgesel yapıtı olma niteliğini taşıyor! Üç boyutlu karikatürün canlı objeleri olduk!

GÜZEL - Ünye ve Fatsa arasında çekilmiş olan bu belgeselle alâkalı benimle irtibata geçen herhangi biri olmadı! Bunun öncesinde son sergimi açtığımda Ünye ve Fatsa ile alâkalı bir kültür köprüsü oluşturacak benim de hazırlamış olduğum görsel bir proje vardı zaten. Şayet bu çekimler yapılırken benim ile irtibata geçilseydi seve seve bu projemi paylaşır ve yer alırdım.

Bir Doğum Günü Anısına İkiz Torunlara Özel Albüm Çizimi - 22 Eylül 2011 Ünye

Ünyeli Karikatürist Fatih GÜZEL Karikatür Arşivi

Ülkemizde çeşitli film ve belgesel tarzında bir çok yöresel projeler düzenleniyor.. sizin de bildiğiniz gibi. Bunun Ünye ve Fatsa arasında oluşturulması, işin içinde mizah olması çok güzel ve gurur verici bir olay diyebilirim. Ben Ünye dışında yaşadığım dönemlerde Ünye ismini duyduğumda bile heyecanlanır ve çok mutlu olurdum. Böylesine bir projeyi ekranlarda izleyecek olmak da tüm Ünyeliler gibi beni de şimdiden heyecanlandırıyor diyebilirim. Şimdiden Ünyemiz ve şirin komşumuz Fatsa için hayırlı olsun...

Karikatürist, açmış olduğu ‘’Bir Damla Tebessüm” ve “Emfati ‘’ adlı sergilerinden sonra da üçüncü olarak ‘’Semfatik’’ adını verdiği sergiyi Ünye halkı ile buluşturdu. Fatih GÜZEL sergisine koyduğu isimle de Ünye halkının ilgisini çekmeyi başardı. Güzel, sergilemiş olduğu bu serginin adını Semfatik koymasını şöyle açıkladı : ‘’Yaptığım eserler karikatür olduğu için mizahî bir isim koymak istedim. İnsanlardaki sempatiklik duygusunu düşünerekten ‘Sem’ ve kendi ismim olan Fatih'i de ‘Fatik’ olarak değiştirerek ‘Semfatik’ yaptım. Karikatürlerim, bu isim dolayısıyla da insanların merakı üzerine büyük ilgi gördü. Bu sergide 110 karikatürüm var. 40 tanesi Ünyeliler için özel çizilmiş.. Ünye’nin insanını, mahallelerini, konuşmalarını, kültürünü yansıtan çizimler yaptım. 7’den 70’e Ünye’de doğup büyümüş hayat kesitlerini anlattım bu karikatürlerde. Sergiyi gezen herkes burada hayatından bir kesit bulduğunu, eski anılarının gözlerinde canlandığını söyleyerek ayrıldılar. Eserlerimin çoğu Türkiye ve Dünya'da olan olaylarla alâkalı global bir sergi.

Karikatüristimiz, Değerli Basın Emekçisi Mahmut ÇİÇEK (Kuş Mahmut) ile Birlikte.

Karikatürist Fatih GÜZEL Fotoğraf Arşivi

MİSTEPE - Günlük yaşamını karikatür çizmenin yanında hobilerinle de kaynaştırdığını ve barışık yaşadığını biliyorum. Senin açından hobilerin hangi önemi haizler? Yaşamını nasıl etkiliyor bu alışkanlıkların?

GÜZEL - Hobiler belki insanın yaşamın da extra uğraşlar olarak değerlendirilen unsurlardan oluşuyor fakat benim hayatımın bir parçası ve önceliği olmuş durumunda diyebilirim. Balık tutmak gibi.. meselâ Ünye’ye geldiğimde kesinlikle oltamı alır Feneraltı veya Garipler Adası’na sabahın ilk ışıklarında geçer ve oltamın ucundaki yeme takılan gomitleri hüsranla ayıkladıktan sonra eli boş bir şekilde eve dönerim. Yani balık tutmayı çok seviyorum ama “sudan çıkmış balık gibi tutamadım yine” deyip çırpınıyorum.

Karikatürist olmasaymışım kesinlikle aşçı olurmuşum. Yemek yapmayı inanılmaz derecede seviyorum. Evim değil de mutfağım olsa yeter bana. Kardeşim bile beni her defasında mutfakta gördüğünde “yine mi burdasın abi?” sorusuna ‘Sükûnet var burada!’ deyip mutfakta keyfime bakıyorum. Çorbasından pilavına, salatasından içeceğine kadar kendimden başkasını tanımam dersem doğru olur. Çünkü henüz başkasının elinden pek yemek şansına sahip olamadım! Yani yemek yapmak da en büyük hobilerim arasında.

Bir Fatih GÜZEL Güzellemesi Buğulama

Karikatürist Fatih GÜZEL Fotoğraf Arşivi

Fotoğraf çekmek de bana büyük keyif veriyor. Eskimiş ve çöpe gidecek olan cam veya şekil itibariyle dikkatimi çeken kutu ve eşyaları boyayarak biblo benzeri kullanılabilir eşyalara dönüştürmeyi çok seviyorum. “İnsanın en büyük hobisi, kırıp parçalamak yerine, renklendirip hayata kazandırmak olmalıdır” diye düşünüyorum.

Kullanılmaz eşyaların bir sanatsal çalışmaya dönüşümü.

Karikatürist Fatih GÜZEL Fotoğraf Arşivi

MİSTEPE - Duygusal karakteriniz, aşk hayatınız, sevgi dünyanız ve evlilik konularındaki düşüncelerinizi karikatürlerinize yansıtıyor musunuz? Ruhsal âleminizi biz hemşehrilerinize ve hayranlarınıza aralar mısınız?

GÜZEL - İnsan olarak ve bir Müslüman olarak En Büyük Aşkın Yüce Mevlâ’ya Duyulan Aşk olduğuna inanıyorum. Hz. Mevlâna’nın da ifade ettiği gibi "Güzelliğin bir damlası olan Leyla için uykuyu haram etmek çok değilse, Güzelliğin kaynağı MEVLÂ için bir ömrü feda etmek az bile....!"

Taktir edersiniz ki içinde aşk ve sevgi taşımayan bir insan her ne iş yapıyorsa yapsın, ister karikatürist olsun ister şâirim desin isterse cilt cilt kitaplar yazsın ancak boş bir bardak kadar doludur bana göre.. ve o boş bardaktan kaç yudum içersek içelim halâ yüreğimize bir damla suyun serpilmediğini görürüz.. ve buna istinaden mesleğime kalemi elime her aldığımda bir aşk ile sarılıyorum, sevgi ile işliyorum her çizgiyi.. uçsuz bucaksız beyaz kâğıdın tertemiz tabiatına..

Arkadaşlarım ve beni tanıyan çoğu insan duygusal bir yapım olduğunu ifade etmişlerdir hep.. Gülmek de ağlamak da duygu denizinin bir parçası olsa gerek. Ben de tabiattaki her canlının her çiçeğin her böceğin her insanın özelliği ne olursa olsun yaşamında bir duygu unsuru olduğuna inanıyorum.. ve buna saygı duyarak hayatımı sürdürmeye gayret gösteriyorum.

Ünye'de evlilik söz konusu edildiğinde "Nasip - Kısmet" telâffuz edilir bildiğiniz gibi. Hemşehrilerime muvafık olarak evlilik gibi kutsal bir müessesenin hayırlı bir nasip ve kısmete dayalı olduğunu düşünüyorum. Duygusal anlamda yoğun olduğum dönemler de oluyor ve bu esnada karikatürize ettiğim çizimleri perspektif ve illüstrasyon olarak kâğıda yansıtıyorum diyebilirim…

MİSTEPE - Hiciv sanatının örnekleri karikatürlerinizde yaşatılıyor mu? Bulunduğunuz ortamdaki haksızlıkları, yanlışlıkları hicveder çizgileri sanatınızda görmek olası mı? Yani, size ucu dokunsa da bam teline basmaktan çekinir misiniz? Bir zamanlar köşeli olan jeton zamanla yuvarlaklaşıyor mu yoksa?

Karikatüristimiz duygusal dünyasının köprüsünü yüreklerimize uzatırken...

Karikatürist Fatih GÜZEL Fotoğraf Arşivi

GÜZEL - Bildiğiniz gibi Karikatür Sanatı konuşma ve yazmanın yasaklandığı dönemlerde oluşturulmuş bir ifade biçimi. İnsanlar o dönemlerde ifade etmek istediklerini çizimler ile anlatmaya başlamışlar; olayları, yaşananları illüstrasyonlar ile çizdikleri resim ve grafikler ile hicvetmişlerdir. 2009 yılında İsrail’in Filistin'e yapmış olduğu saldırılara karşı Ege Bölgesi'nde çalıştığım dönemlerde bu durumu sürekli hicvetme gereği duydum. Çizmiş olduğum karikatürler ile orda yaşanan acıyı ve haksızlığı dile getirmek istedim.

2009'da İsraKill'in Filistin'deki Çocuk Katliamı'na Nazaran Mizah-ı Kebir Köşesinde Yer Alan Karikatürleri

Ünyeli Karikatürist Fatih GÜZEL Karikatür Arşivi

Aynı dönem yapılan Türkiye Yerel Seçimleri'nde Türkiye'deki ekonomik kriz ve işsizliği de dile getirmek için okuyucular ile karikatürlerimi buluşturma mücadelesi verdim ve 2010 Nisan ayında bu karikatürlerden oluşan konsepti Ünyeli hemşehrilerimle buluşturma fırsatı buldum. Tirajikomik bu ambiyansa 'gülelim mi ağlayalım mı gelin siz karar verin' diyerek tüm karikatür severleri davet ettim. Yaşamı paylaştığımız insanlar adına yapılan haksızlıklar ve saçmalıklar gördüğüm sürece ister siyasî ister farklı bir plâtformda olsun kimsenin bam teline basmak gibi bir tedirginliğim olmadan kalemimi kullanmaktan asla çekinmem diyebilirim. Buna küçük bir örnek vermek gerekirse yeni çalışmaya başladığım bir gazetede tâbiri caizse patronumuz manşet altında kendi karikatürünü gördüğünü söylediğinde benim meslekî anlamdaki tavrımı da öğrenmiş oldu. Orada hicvettiğim.. komşusu aç iken tok gezen bir insan gibi çalışanının karnından gelen sesleri düğün zurnası sanan bir patronun hikâyesi idi diyebilirim.

MİSTEPE - Ambiansı yakalamakta zorlanıyor musunuz? Yoksa, arazi malzeme olarak alabildiğine mümbit mi?

GÜZEL - Objektif olmakta fayda görüyorum; empati kurmak bunların başında geliyor. Kim nerede ne yaşıyor, komşu köyde işler yolunda mı, dünya tersine mi dönüyor yoksa? Samimi olmak, içten davranmak, dost olmak, dost kalmak her şey ile ve hayat ile barışık yaşamak her ne olursa olsun gerekli ambiyansı sağlıyor diye düşünüyorum.

Bana göre mesleğini en iyi şekilde icra eden her kim olursa olsun yapmış olduğu o mesleğin ressamıdır. İşini iyi yapmaz isen ortaya çıkan resim kimsenin hoşuna gitmez. Siz araştırmacısınız; eminim ki fotoğraflarda, resimlerde, şiirlerde veya herhangi bir sanatsal biyografide yakaladığınız ve sadece sizin hissedip görebildiğiniz bir ayrıntı vardır. Bu da sizin yeteneğinizle alâkalıdır ve bu durumu hayatına dahil etmek isteyen ve bu duruma imrenen ama elinden gelmeyen eminim ki birçok insan vardır.

Ben, maalesef meslekî anlamda eğitim alma şansına nail olamadım. Yüce Rab'bime de bana bu yeteneği bahşettiği için her zaman şükrediyorum. Bunu da ifade etmek isterim. Türkiye ve Dünya'da müzik ve resim gibi bir çok alanda eğitim alma şansı bulmadan başarıyı yakalamış birçok isim var.. sizlerin de bildiği gibi. Fakat eğitim, bizim hayatımızda ilk sırada gelmelidir diye düşünüyorum. Düşünsenize.. resim çizmekte yetenekli bir çocuk bu mesleğin eğitimini alıyor. Yani eğitim, yeteneği tamamlayan en değerli parça oluyor. Ve akabinde zincir uzayıp gidiyor ve ardından başarı geliyor. Buna da diplomalı başarı deniyor sanırım.

Her ne olursa olsun eğitimin hayatımızdaki yerinin çok büyük olduğunu düşünüyorum. Eğitim alma şansı bulamayan fakat sanat hayatında üst düzey başarıyı yakalamış, örnek teşkil eden birçok insan ile bu Dünya'da bir arada yaşadığımızı ve tecrübenin de eğitim kadar önemli olduğunu unutmamamız gerektiğini düşünüyorum. Teori de şart, pratik de!

MİSTEPE - Röportajın samimi bir atmosferde dobra dobra çizildiğini ve tereddüt etmeden yaşandığını ifade edebilirim. Bu hassasiyetinize ve içtenliğinize müteşekkirim. Son olarak.. hemşehrilerinize söyleyeceklerinizi de kayıt altına almak isterim.

GÜZEL - Ve son olarak ben.. Fatih GÜZEL.. ilk karikatürlerini Ünye Cumhuriyet İlköğretim Okulu'nda okuduğu dönemlerde Bakkal İmdat Amca'dan aldığı çizgili defterlerin yapraklarına, yer sofrasında çizmeye başlayan, formunu eve gidip gelirken inip çıktığı Yalıkahvesi Yokuşu'na borçlu olan, ufakken Feneraltı'ndaki bulanık havuzlarda yüzme öğrenip, Fokfok'ta gözü kapalı sofra kuran, Dikilitaş'tan limana balıklama dalma hayaliyle kuma çakılan, köprüden oltayı her salladığında gomit tutma heyecanıyla gururlanan, çocukluğunun gülümseten kavgalarını Arnavut kaldırımlarındaki eskimiş ayak izlerine bırakan, meydanıyla, Çamlığıyla, sahiliyle, çınarıyla Ünye ve Ünye'de yaşayan, Ünyelü olan herkesin hemşehrisi, büyüklerinin yeğeni, küçüklerinin seveni, emsallerinin ebedî dostu olan Karikatürist Fatih GÜZEL.. herkese sevgiler, saygılar ve ömür boyu esenlikler…

Ünye Makaleleri Sayfasına

Dönmek İçin TIKLAYINIZ