.
|
ÜNYE ANALİZİ - 1 |
|
Rapor : Ünye'deki Yerel
Otoritelerce Oluşturulmuştur.
(Raporun hazırlanmasında başta Ünye Belediyesi olmak üzere
Kaymakamlık, İlçe Tarım Müdürlüğü, İlçe Turizm Müdürlüğü,
İlçe Sanayi ve Ticaret Odası'nın çalışmalarından
yararlanılmış ve yetkililerle de görüşülmüştür.)
Onur Bilgin
Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Hareketi
Bu rapor Ünye’nin belli başlı sorunlarını ve bu sorunlara yönelik çözüm önerilerini içermektedir. Raporun hazırlanmasında başta Ünye Belediyesi olmak üzere Kaymakamlık, İlçe Tarım Müdürlüğü, İlçe Turizm Müdürlüğü, İlçe Sanayi ve Ticaret Odası'nın çalışmalarından yararlanılmış ve yetkililerle de görüşülmüştür. Ünye’nin sorunlarının yerel otoritelerin istek ve önerilerinin gözetilerek ele alınması; gerçekleştirilecek yatırımların etkinliğini ve yerindeliğini birçok noktada olumlu etkileyecektir. Rapor aşağıdaki bölümlerden oluşmaktadır.
2 - ÜNYE’NİN DEMOGRAFİK YAPISI
Ünye’nin bağlı olduğu Ordu ili 5952 km2’lik yüzölçümüne sahiptir. İlin nüfusu 2000 yılında 887.765’e yükselmiştir. Ünye 126.124 kişilik nüfusuyla Ordu’ya bağlı ilçeler içinde birinci sırayı almaktadır. Bu nüfusun 61.552 kişilik bölümü merkez ilçede yaşamaktadır. Nüfus yoğunluğu km2 başına 180 - 275 kişi olarak belirlenmiştir. İlçenin genel nüfusu 1990 - 2000 döneminde % 13,30 oranında artmıştır. Ünye ilçesinde yaşayan erkek ve kadın nüfusunun yarıdan fazlası 25 yaşın altındadır.
Ünye İskelesi, Samsun Karayolu ve Şehitler Parkı
Ünye Belediyesi Kültür Yayınları CD - 1
Ünye’nin cazibe merkezi olması yolunda aşılması gereken en önemli sorunların başında kent yaşamına ilişkin olanlar gelmektedir. Kentsel sorunların çözülmesi, yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve sosyal faydanın en üst düzeye çıkarılabilmesinin olmazsa olmaz şartıdır. Ünye’nin kent sorunlarından başlıcalarının şunlar olduğu söylenebilir :
- Atık Maddelerin Toplanması ve Değerlendirilmesi
- Kanalizasyon
- Otopark
- Hastane/Sağlık Ocağı
- Çarpık yapılaşma ve imar sorunu
Bu sorunların diğer bölümlerde de ele alınacak başka boyutlarının da bulunduğunu belirterek ayrıntılar üzerinde durmak istiyoruz.
3.1 - Atık Maddelerin Toplanması ve Değerlendirilmesi : Ünye’de her gün 60 ton çöp toplanmaktadır. Toplanan çöpler Akçay Mevkii’nde deniz kıyısına dökülmektedir. Deniz kıyısına dökülen çöpler rüzgârın etkisiyle çevre kirliliğine yol açmakta ve insan sağlığını olumsuz etkilemektedir. Akçay Mevkii’ne dökülen atıkların, turizm merkezi olma potansiyeli bulunan Ünye’nin bu konudaki gelişimini de olumsuz etkilediği bir gerçektir. 1998’de Ünye Belediyesi’ne 49 yıllığına tahsis edilen arazi ÇED raporu alınamadığı için kullanılmamaktadır. Atık Maddeler Projesi'nin yaşama geçmesi çevre belediyelerin de bu konudaki sorunlarını çözmesine katkıda bulunacaktır.
Ünye Belediyesi Kültür Yayınları CD - 1
3.2 - Kanalizasyon Sorunu : İhalesi 1998 yılında tamamlanan kanalizasyon inşaatının ancak yarısı bitirilebilmiştir. Çözümü geciken kanalizasyon sorunu deniz ve akarsu kirliliğine neden olmaktadır. Özellikle akarsulara ve derebaskılara bağlanan kaçak kanalizasyonların belirlenmesi ve gerekli yaptırımların uygulanması çevre sağlığı açısından önem taşımaktadır. Kanalizasyon sorununun çözümü konusunda bu sorundan doğrudan etkilenen Ünye halkının girişimlerde bulunarak yerel yönetime destek olması, gerektiğinde projelerin takipçisi olması, sorunun çözümünde önemli katkılar sağlayabilir. Tüm bunlara ek olarak gerekli kaynakların temin edilmesi durumunda atık suların temizlenip yeniden kullanılmasına yönelik bir arıtma tesisinin kurulması gündeme getirilebilir. Yerel yönetimin merkezi kanalizasyon ve deşarj işini ciddi ivedilikle ele alıp çözmesi gerekir. Bu husus turizm ve halk sağlığı açısından çok önemlidir. Ünye sahillerindeki yosunun sebebi, kanalizasyonların denize verilmesi sebebiyle oluşan ötröfikasyondur.
Tabakhane Deresi Islah Çalışmaları
3.3 - Hava Kirliliği : Ünye’de ısınma amacıyla kullanılan en önemli yakıt türü kömürdür. Yoğun olarak kullanılan kömür, ilçede hava kirliliğine neden olmaktadır. Ayrıca odun ihtiyacını gidermek amacıyla kesilen ağaçlar yörenin bitki örtüsü üzerinde olumsuz etki yaratmaktadır. Bu sorunlar karşısında Çarşamba İlçesi'ne kadar getirilmiş olan doğalgaz hattının Ünye’ye kadar ulaştırılması oldukça önem kazanmıştır. Hava kirliliğinin ve bitki örtüsündeki bozulmanın önlenmesi, bu konudaki denetimlerin sıklaştırılması; turizm potansiyelini arttırmak isteyen Ünye için öncelikli amaçlar arasında yer almalıdır. Hava kirleten kaçak ve zararlı kömür tüketimi sürdürülmemelidir.
3.4 - İçme Suyu Sorunu : Ünye’nin içme suyu ihtiyacı Cevizdere ve Curi havzalarındaki su kuyularından karşılanmaktadır. Yıldan yıla tükenen su rezervleri suyun elde edilme maliyetini de arttırmaktadır. Ünye Belediyesi’nin hazırladığı rapor, su sıkıntısının 5 - 6 yıl sonra nüfus artışının etkisiyle daha üst düzeye ulaşacağını belirtmektedir. İçme suyu sorununun çözümü için 1970’lerden bu yana gündemde olan baraj yapımının gerçekleştirilmesi önem taşımaktadır.
Yaş Ağaca Balta Vuran El
Onmaz!
Yeşil Ünye'miz Yemyeşil Gözyaşlarında
3.5 - Kaldırım ve Otopark Sorunu : Ünye’de trafiğe kayıtlı araç sayısı 7000’in üzerindedir. Belediye tarafından yapımı gerçekleştirilen 500 araçlık otopark şehrin ihtiyacını karşılamaktan uzaktır. Şimdiye kadar uygun arsaların otoparka dönüştürülmesi konusunda da umulan başarı yakalanamamıştır. Yapımını Ünye Belediyesi ile İl Özel İdaresi'nin ortaklaşa gerçekleştirdiği iş hanından beklenen gelirlerin yeni bir otoparkın yapımını finanse edebileceği önerilen çözümler arasındadır. Bu projenin yaşama geçirilmesi Ünye’nin otopark sorununu büyük ölçüde sona erdirecektir. Ayrıca, mevcut alan ve kullandırılamayan otoparkların da kullandırılabilmesi için tedbirler alınmalıdır. Kaldırımlara yapılan parklar nedeniyle yayalar rahat yürüyememekte ve yasak yerlere yapılan park sonucu trafik akışı düzgün şekilde olmamaktadır.
5.1 - Millî Eğitim Bakanlığı’na Bağlı Kurumlar
Ünye’de 28 ilköğretim okulu bulunmaktadır. Bu okullardan 16’sı merkezde kalanları belde ve köylerde faaliyet yürütmektedir.
İlçede 8’i Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı 9 lise bulunmaktadır. Sağlık Bakanlığı’na bağlı Sağlık Meslek Lisesi 132 öğrenciye sahiptir. Okul öncesi eğitim kurumlarındaki öğrenci sayısının 284 olduğu Ünye’de; şehir merkezi, belde ve köylerde toplam 23.522 öğrenci öğrenim görmektedir . Öğrenci, öğretmen, derslik ve şube bilgileri aşağıdaki şekildedir :
İnönü İlköğretim Okulu Yeni Binasında
Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE 13.05.2005 Cuma 08:30
1. ORTAÖĞRETİM KURUMLARI
GENEL LİSELER |
MESLEK LİSELERİ |
||||
SIRA |
OKULUN |
SIRA |
OKULUN |
||
1 |
Ünye Lisesi |
1 |
Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi |
||
2 |
Tekkiraz Lisesi |
2 |
İmam-Hatip ve And. İmam-Hatip Lisesi |
||
3 |
Anadolu Lisesi |
3 |
A.N.A. Kız Mes. And. Kız Mes. Lisesi |
||
4 |
M.R.G. Anadolu Öğretmen Lisesi |
4 |
A. Menderes Tic. And. Tic. Mes. Lisesi |
||
GENEL LİSE TOPLAM ÖĞRENCİ SAYISI |
3.243 |
MESLEK LİSELERİ TOPLAM ÖĞRENCİ SAYISI |
1.979 |
2. İLKÖĞRETİM KURUMLARI
a) MERKEZDE BULUNAN İLKÖĞRETİM OKULLARI :
SIRA NO. |
OKULUN ADI |
SIRA NO. |
OKULUN ADI |
|
1 |
Anafarta İlköğretim Okulu |
10 |
Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu |
|
2 |
Atatürk İlköğretim Okulu |
11 |
Yunus Emre İlköğretim Okulu |
|
3 |
İnönü İlköğretim Okulu |
12 |
Fehmi Cerrahoğlu İlköğretim Okulu |
|
4 |
Cumhuriyet İlköğretim Okulu |
13 |
Ş. Cemal Mutlu İlköğretim Okulu |
|
5 |
Kaledere İlköğretim Okulu |
14 |
Reşat Akkaya İlköğretim Okulu |
|
6 |
Fatih İlköğretim Okulu |
15 |
Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu |
|
7 |
Prof. Dr. Necmettin Polvan İlköğ. Okulu |
16 |
Gölevi İlköğretim Okulu |
|
8 |
Ş. Hüseyin Başaran İlköğretim Okulu |
17 |
Nuriye İlköğretim Okulu |
|
9 |
M. Meçhul Asker İlköğretim Okulu |
|
|
|
İLKÖĞRETİM OKULLARI |
12.041 |
|||
NOT: Gölevi İlköğretim
Okulu’nda |
b) BELDE VE KÖYLERDE
1. - 2. KADEMESİ BULUNAN
İLKÖĞRETİM OKULLARI
SIRA NO. |
OKULUN ADI |
SIRA NO. |
OKULUN ADI |
|
1 |
Erenyurt İlköğretim Okulu |
7 |
Fatih (Meydan) İlköğretim Okulu |
|
2 |
İnkur İlköğretim Okulu |
8 |
Şenyurt İlköğretim Okulu |
|
3 |
Pelitliyatak İlköğretim Okulu |
9 |
Tekkiraz Pansiyonlu İlköğretim Okulu |
|
4 |
Ş. İsmail Ustaoğlu İlköğretim Okulu |
10 |
Yüceler Yatılı İlköğretim Bölge Okulu |
|
5 |
Yenikent İlköğretim Okulu |
11 |
Üçpınar İlköğretim Okulu |
|
6 |
Yenikent İlköğretim Okulu |
12 |
Beylerce Hapan İlköğretim Okulu |
|
İLKÖĞRETİM OKULLARI
|
4.257 |
Ünye Mehmed Akif Ersoy
İlköğretim Okulu
Çınarlık Mah. Çınarlık Cad. Merhum Hacı Yaşar Ateş Hayratı
Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE 12.05.2005 Prş. 12:54
c) Birleştirilmiş Sınıf Uygulaması Yapan Köy İlköğretim Okulları
OKUL SAYISI: 46 ÖĞRENCİ SAYISI: 1.729
Halk Eğitim Merkezi ve Meslekî Eğitim Merkezi Ünye’de faaliyetlerini yürüten yaygın eğitim kurumlarıdır.
Ünye’deki resmî kurumlarda çalışan öğretmen sayısı 978’dir. Bu öğretmenlerden 646’sı ilköğretim kurumlarında, 307’si lise ve dengi okullarda çalışmaktadır. İlçedeki toplam derslik sayısı 626’dır. Halen 5 ilköğretim okulunun yapımına devam edilmektedir. 2001 - 2002 eğitim öğretim yılında lise ve dengi okulları bitiren öğrencilerin 359’u üniversite sınavını kazanmıştır.
5.2 - Ünye İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Fakültemiz 1993 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi’ne bağlı olarak 1994 - 1995 eğitim - öğretim döneminde işletme bölümüne alınan 30 öğrenciyle eğitim ve öğretime başlamıştır. 1997 - 1998 eğitim - öğretim yılında fakültemize iktisat bölümü de açılmıştır.
Fakültemiz mülkiyeti Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği’ne ait 11.700 m2 arazi üzerinde 6400 m2 kapalı alanı bulunan binalarda eğitim ve öğretimini sürdürmektedir. Fakültemizde yeni oluşturulan 12 adet 70 kişilik, 1 adet 85 kişilik, 2 adet 50 kişilik olmak üzere toplam 15 adet dersliğin yanı sıra 1 adet bilgisayar salonu, kütüphane ve okuma salonu bulunmaktadır. Ayrıca 250 kişilik konferans salonu, 200 kişilik yemekhane, mutfak ve öğrenci kantini hizmet vermektedir.
Fakültemiz Bakanlar Kurulu’nun 2001/2553 sayılı kararı ve Yükseköğretim Kurumu’nun 25.09.2001 tarih ve 21326 sayılı yazılarıyla Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden Ondokuz Mayıs Üniversitesi’ne devir edilmiş olup 2002 yılı başından itibaren idarî, malî ve akademik olarak, Ondokuz Mayıs Üniversitesi’ne bağlı olarak eğitim - öğretime başlamıştır.
Fakültemizde 2001 - 2002 eğitim - öğretim yaz döneminde işletme bölümünden 50, iktisat bölümünden 40 öğrenci olmak üzere toplam 90 öğrencimiz mezun olmuştur.
2002 - 2003 eğitim - öğretim döneminde işletme bölümüne 50, iktisat bölümüne 62 öğrenci olmak üzere toplam 112 öğrenci Fakültemize kayıt yaptırmış. Fakültemizde toplam 460 öğrenci öğretim görmektedir. Bu öğrencilerin 210’ü kız öğrenci 250’si erkek öğrencidir. 2003 - 2004 eğitim - öğretim yılı için ise her bir bölüm için 72, toplam 144 öğrenci alınacaktır.
Öğretim üyelerimiz 2’si iktisat 3’ü işletme bölümü kadrosunda bulunan 5 Yardımcı Doçentten oluşmaktadır. Bu öğretim üyeleri, Karadeniz Teknik Üniversitesi kadrosunda olup Yükseköğretim Kanunu’nun 40/a-b maddesi uyarınca görev yapmaktadırlar.
Fakültemizde Dekan ve 2 Dekan Yardımcısı'nın yanı sıra 2 Öğretim Görevlisi, 1 Araştırma Görevlisi bulunmaktadır.
Ünye İİBF’nin idarî kadrosunda ise Fakülte Sekreteri, 2 Memur, 1 Güvenlik Görevlisi, 7 geçici işçi, 2 temizlik şirketi personeli bulunmaktadır.
Fakültemizde öğrenci temsilcilikleri seçimi tamamlanmıştır. Ayrıca çeşitli alanlarda çalışma yürütecek öğrenci kulüpleri oluşturulması çabaları sürdürülmektedir.
Fakültemiz şu anda iktisat ve işletme olmak üzere 2 bölümde hizmet vermektedir. Yüksek öğrenim kurullarına teklif edilecek yeni bölümlerle birlikte bölüm sayısının 5’e çıkarılması amaçlanmaktadır. Böylelikle fakülte 1500 öğrencili bir duruma gelecektir. Mevcut bölümlere ek olarak açılması önerilen bölümler şunlardır :
a - Kamu Yönetimi
b - Maliye
c - Uluslararası İlişkiler
Fakültemize binalarının yapılabilmesi için 69 dönümlük arazi tahsis edilmiştir. 2003 yılında binalarının temelinin atılması için 500.000.000.000 TL ödenek 1995H031460 no.’lu proje için konulmuştur. Fakülteye ait binaların bir an önce yapılabilmesi sağlıklı bir eğitim için gerekli görülmektedir.
5.3 - Açılması Önerilen Yüksek Öğretim Kurumları
Türkiye’nin içinde bulunduğu malî sıkıntılar nedeniyle üniversitelere her yıl verilen ödenekler azalmaktadır. Buna karşılık üniversiteye girmek için müracaat eden öğrenci sayısının çığ gibi büyümesi nedeniyle, özellikle de Meslek Yüksek Okulu’nun açılmasında Yüksek Öğretim Kurulu bazı esasları ortaya koymuştur. Buna göre, Meslek Yüksek Okulu kurulması ile ilgili olarak bina , tefriş ve diğer alt yapı il ve ilçe mahallî idare ve halk tarafından yapıldığı takdirde bu il veya ilçede Yüksek Okul açılabilmektedir. Öğretim Üyesi, programların bağlı olacağı üniversite tarafından karşılanmaktadır. Bu duruma göre Ünye’de açılmasını önerebileceğimiz Meslek Yüksek Okulları hakkındaki düşüncelerimizi şu şekilde özetleyebiliriz.
Kaledere İlköğretim Okulu / Çınarlık
Mah.
Fotoğraf : M. Ufuk MİSTEPE 11.05.2005 Çrş. 12:36
5.3.1 - Ünye Meslek Yüksek Okulu
Ünye Meslek Yüksek Okulu 2 yıllık ön lisans düzeyinde bir okul olabilir ve şu programlar açılabilir :
- Bilgisayar Programı
- Bilgisayarlı Muhasebe Programı
- Fındık Eksperliği Programı
- Sivil Havacılık Programı
- Sera ve süs bitkileri yetiştirme programı
Bu Meslek Yüksek Okulu’nun çok kısa bir sürede faaliyete geçmesi açısından daha önce Millî Gençlik Vakfı için yaptırılan ve şu anda hukukî sebeplerle kullanılamayan binanın tamiri ile bu bina değerlendirilebilir. Buna ilâveten şu anda yine kullanılmayan hava alanının bir kısmına Meslek Yüksek Okulu yapılabilir.
Ayrıca, bu meslek yüksek okulunun faaliyete geçmesi ile birlikte METEP (Merkezi Teknik Eğitim Programı, Meslek Yüksek Okulları'na meslek liselerinden sınavsız geçiş programı) programının da bağlanması mümkün olacaktır. Şu anda Ünye’deki bu programla ilgili olarak Ordu’da eğitim - öğretim gören öğrenciler Ünye’de eğitim ve öğretimlerini sürdürebileceklerdir.
Üçüncü kısımda üzerinde durulan meslek liselerine uygun programlarla bu Meslek Yüksek Okulu bünyesinde diğer şekilde bir kontenjan yaratmak mümkündür. Bu durumda bu meslek Yüksek Okulu’nun öğrenci sayısı 1500 civarında olabilir.
5.3.2 - Ünye Turizm ve Otel İşletmeciliği veya Ünye Su Ürünleri Meslek Yüksek Okulu
Şu anda Fatsa’ya açılması plânlanan Meslek Yüksek Okulu bünyesinde Su Ürünleri Meslek Yüksek Okulu bulunduğu takdirde, Ünye’ye Turizm ve Otel İşletmeciliği Meslek Yüksekokulu açılması önerilebilir. Fatsa’ya açılacak Meslek Yüksek Okulu bünyesinde Su Ürünleri Meslek Yüksek Okulu bulunmaması durumunda Ünye’ye Su Ürünleri Meslek Yüksek Okulu açılması önerilebilir. Bu meslek yüksek okulu 4 yıllık lisans programı olmalıdır.
Daha önce üzerinde durulduğu gibi Ünye İktisadî İdarî Bilimler Fakültesi’nin Gölevi mevkiindeki bu alana binalarının yapılması ve fakültenin bu binalara taşınması ile Tarım Kredi Kooperatifi’nin binalarında bu yüksek okul açılabilir.
Yalnız, bu bakımdan Tarım Kredi Kooperatifi’nin bu binaları üniversiteye devri gerekmektedir. Bu gerek Ünye İktisadî ve İdarî Bilimler Fakültesi ve gerekse kurulması önerilen 4 yıllık Meslek Yüksek Okulu için önemlidir. Bu olmadığı takdirde yeni bir bina yapılması gerekecektir.
5.4 - Öğrencilerin Yurt Sorunu
Ünye İktisadi İdari Bilimler Fakültesi 1993 yılında kurulmuş olmasına ve şu anda 460 öğrencisi olmasına rağmen Kredi Yurtlar Kurumu'na bağlı bir yurt bulunmamaktadır. 2002 yılında yurt açılması için yapılan teşebbüsler ve üzerinde çalışılmasına rağmen bu husus gerçekleştirilememiştir.
Yurtlar Kurumu’na bağlı olan Yardımseverler Derneği tarafından yaptırılan bina 2003 - 2004 eğitim - öğretim yılından itibaren üniversiteli kız öğrenciler için hazır hale getirilmiştir. Bu yıl kayıt yaparak öğrenci alacaktır. Yalnız erkek öğrenci yurdu açılamamış olup bir bina bulunması ile ilgili çalışmalar sürdürülmektedir.
Öğretim üyeleri açısından Ünye’nin cazip hale getirilebilmesi için; öğretim üyelerine lojman tahsis edilmesi veya Ünye’nin kalkınmada öncelikli ilçeler içine alınması, öğretim üyelerinin brüt maaşları üzerinden asgari % 50 oranında tazminat verilmesi ile mümkün olabilir.
Ünye nature walk - Fotoğraf : Dick Osseman
http://www.pbase.com/dosseman/unye_turkey
Anadolu ticarî olarak fındık yetiştiriciliğinin ilk başladığı alan olarak göze çarpmaktadır. Anadolu’da da fındık yetiştiriciliği açısından en verimli alan Karadeniz Bölgesi'dir. Karadeniz Bölgesi'nde dünyanın en kaliteli fındığı yetiştirilmektedir. Fındık 1960 yılından bu yana Türkiye ekonomisinde gerek katma değer olarak gerekse istihdam yaratma alanı olarak önemli fonksiyonlara sahiptir. Ama fındık üretiminin plânlanması , ekim alanlarına yönelik sınırlama çalışmaları ve modern anlamda pazarlama tekniği gibi konularda Türkiye’nin fındık üretim politikası yapılan yasal düzenlemelere rağmen tam olarak oturmamış olup bu konu halen üzerinde çalışılması gereken bir alan olarak hem sade çiftçimizin hem de politika yapıcıların önünde acil bir sorun olarak durmaktadır.
6.1 - Genel Olarak Türkiye Ekonomisinde Fındık
Yıllar İtibarı ile Fındık Alanları ve Üretim Miktarları
YILLAR |
ÜRETİM ALANI |
ÜRETİM |
|
(Dekar) |
(Kg) |
1997 |
289.000 |
25.650.000 |
1998 |
289.000 |
|
1999 |
289.000 |
28.500.000 |
2000 |
289.000 |
23.700.000 |
2001 |
289.000 |
40.460.000 |
2002 |
289.000 |
26.877.000 |
2001 yılı itibariyle Türkiye’de fındık üretim alanları 548 bin hektarı bulmuştur. Üretim alanlarının yüzde 30'u Akçakoca, yüzde 41'i Ordu, yüzde 18'i Giresun, yüzde 10’u Trabzon bölgesinde bulunmaktadır. Üretim alanlarındaki son 25 yıllık artışı Türkiye genelinde yüzde 50 dolayındadır. Akçakoca en fazla alan artışının olduğu bölgedir. Gerek taban arazilerde, gerekse yüksek koldaki ormanlık alanlara yapılan dikimler sürmekte olup, artış miktarı yüzde 87'dir.
1993 - 99 dönemi ortalamasına göre yaklaşık 676 bin ton olan dünya fındık üretiminin yüzde 72'sini karşılayan Türkiye, en önemli üretici ülke konumundadır. Türkiye'yi sırasıyla İtalya, ABD ve İspanya izlemektedir. Aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi Dünya fındık üretiminin yüzde yetmişini sağlayan ülke olarak, dış pazarlarda yeterince etkinliğimizi sağlayacak, hükûmet strateji ve politikaları belirlenerek, kararlılıkla uygulamaya konulmalıdır.
Dünya Fındık Üretimi
ÜLKE |
Üretilen Kabuklu Fındık Miktarı (Ton) |
Toplam Üretimde |
TÜRKİYE |
500.000 – 550.000 |
% 65,6 |
İTALYA |
100.000 – 150.000 |
% 15,6 |
ABD |
30.000 - 40.000 |
% 4,4 |
İSPANYA |
20.000 - 30.000 |
% 3,1 |
GÜRCİSTAN -
|
30.000 |
% 3,8 |
DİĞER |
|
% 7,5 |
TOPLAM |
800.000 |
|
İtalya, Türkiye’ye nazaran teknolojik olarak daha düşük kalitede ürün yetiştirmesine rağmen, üretimi ile orantılı olarak daha fazla ürün ihraç edebilmektedir. Daha kaliteli fındığı yetiştirmek arzu edilir. Ama bu bir zorlama ile yani destekleme alımları ile teşvik edilemez. Yani destekleme alımları kaliteli fındığın üretimini arttırıp kalitesizin üretimini azaltıcı sonuç vermez. Bunun sonucu olarak da, teknolojik olarak iyi olmayan fındığın, iyi fındığı piyasadan kovması beklenecektir . Kalitesiz fındığın fiyatı düşeceği için bütün ihracat kalitesiz fındıklara kayacak ama uzun vadede Uluslararası Standartlar sonucu yine dışlanan ülke konumuna gelinecektir. Ülkemiz fındık ihracatı alıcı isteğine bağlı olarak aşağıda belirtilen ambalajlarda gerçekleştirilmektedir :
Kalitesiz fındığın şikayet edilen iki yönü vardır : Birincisi tabiatı sonucu yağlı olduğu için sıcakta ve stoklamada, depolamada acılaşma daha çabuk olur. Yüksek kalitede olmasına rağmen bazı Avrupalı alıcılar, tüketiciler Türk fındığını almak istemezler; özellikle İsviçre bu tavrı göstermektedir. Ama fındık iyi kurutulursa bu mahzuru ortadan kaldırılabilir. İkincisi de ihracatı arttırma konusunda istikrarsızlık, spekülasyon ve haksız rekabeti ortadan kaldırmak için fındık üreticileri özellikle ihracatçıların özellikle küreselleşen Dünya'da daha çok örgütlenmeye ihtiyaçları vardır.
Ünye Bitki Örtüsünden Doğal
Esintiler
Fotoğraflar : Dick Osseman
http://www.pbase.com/dosseman/unye_turkey
Fındıkta Ambalaj Şekilleri
Ürün Adı |
Ambalaj Şekli |
Natürel İç |
- Genel olarak 25, 50 veya 80 kg’lık jüt çuvallarda, - 500, 800 veya 1000 kg’lık bigbaglerde, - 10, 12.5, 20 veya 25 kg’lık karton kutularda (vakumlu torbalarda, vakumsuz polietilen torbalarda, doğrudan karton kutularda), - 25 veya 40 kg’lık kağıt torbalarda, - Doğrudan tüketiyice yönelik 25gr, 40gr, 80gr, 100gr, 250gr, 500 gr ve 1kg’lık vakumlu veya vakumsuz ambalajlarda. |
Beyazlatılmış, Kavrulmuş, Kıyılmış, Un |
- 25 veya 50 kg’lık polietilen torbalı jüt çuvallarda, - 10, 12.5, 20, 25 kg’lık karton kutularda (vakumlu torbalarda, vakumsuz polietilen torbalarda), - 500, 800 veya 1000 kg’lık lamineli bigbaglerde, - Alüminyum vakum torbalarda, - Doğrudan tüketiyice yönelik 25gr, 40gr, 80gr, 100gr, 250gr, 500 gr ve 1kg’lık vakumlu veya vakumsuz ambalajlarda. |
Dilinmiş |
- 10, 12.5, 20 veya 25 kg’lık polietilen torbalı vakumsuz karton kutularda. |
Füre |
- Gıdada kullanılan 30, 60, 120, 200 veya 220 kg’lık plastik varillerde, - 30, 60, 200 kg’lık laklı metal varillerde, - Doğrudan 20 veya 22 tonluk tankere dolum yapılmak suretiyle. |
Fındık Bahçelerimiz Türkülere Destan
Yapraksı Gönüllerin Yeşilliğidir.
Ünye Belediyesi Kültür Yayınları CD - 1
Türkiye % |
İspanya % |
İtalya % |
|
Su |
3,46 |
3,33 |
3,88 |
Yağ |
67,30 |
68 |
63,60 |
Yumurta akı |
14,05 |
14 |
17,20 |
Karbon |
10,50 |
9,88 |
10,41 |
Dünya fındık üretiminde lider konumdaki Türkiye, 2001 yılında 258 bin ton fındık ihraç ederek ihracat rekoru kırdı. Dünya fındık üretim ve ihracatının büyük bölümünü elinde bulunduran ve yaklaşık 80 ülkeye fındık satan Türkiye, 2001 yılında dış satımda rekora ulaştı. Bunun karşılığında ise yaklaşık 7 yüz milyon dolar döviz girdisi sağlandı. Artık, önemli olan dünya pazarını tamamen ele geçirmek ve fındığa bağımlı hale getirebilmektir. Olması gereken hedef ise 300 bin ton iç fındık ihraç edebilmektir. Bu rakama ulaşıldığı takdirde, fındık istikrarlı bir gelir kaynağı haline gelebilecektir.
Devlet geçmişte fındığa yüksek sübvanse uyguluyordu. Sübvansiyonlar bazı yıllar 300 - 400 milyon dolara kadar çıkmıştı. Oysa geçen yıl 100 milyon dolara bile ulaşmadı. Bu da devletin kasasından fazla para çıkmadan, bu işin ekonominin kuralları içinde başarılabileceğini ortaya koymuştur. Fındığın tanıtımına ağırlık verilmesi, özelliklede Çinli’ye fındık yedirebilmek için çaba sarf edilmesi için daha etkili reklâm kampanyalarına yönelinmesi gerekmektedir.
Dünya fındık üretim ve ihracatının büyük bölümünü elinde bulunduran Türkiye, son 10 yılda ihracattan toplam 6 milyar 686 milyon 154 bin 383 dolar elde etti . Yaklaşık 80 ülkeye fındık ihraç eden Türkiye'nin 1991 - 2000 arasındaki 10 yıllık dönemde gerçekleştirdiği fındık ihracatı ve döviz girdisi şöyledir :
YILLAR |
Fındık İhracatı |
Döviz Girdisi USD $ |
1991 |
169.105 |
472.024.354 |
1992 |
173.213 |
447.744.213 |
1993 |
197.751 |
568.474.213 |
1994 |
186.401 |
712.146.000 |
1995 |
242.632 |
771.356.919 |
1996 |
198.366 |
612.999.000 |
1997 |
2.020.909 |
925.651.050 |
1998 |
201.883 |
866.313.561 |
1999 |
190.088 |
720.993.000 |
2000 |
177.653 |
588.452.000 |
2001 |
258.124 |
739.970.130 |
TOPLAM |
2.029.020 |
6.954.100.159 |
Türkiye'nin fındık ihraç ettiği 100 ülke arasına geçen sezon Hindistan, Panama, Kuzey Yemen ve Katar da katılmıştır. 2001 - 2002 fındık ihraç sezonunda 100 ülkeye yapılan 255 bin 133 ton fındık ihracatından, 635 milyon 276 bin dolar gelir sağlanmıştır. 2001 - 2002 fındık ihraç sezonunda en fazla fındık Almanya'ya ihraç edilmiştir; 199 milyon 355 bin dolar tutarında 82 bin 413 ton fındık ihraç edildi. Almanya'yı 74 milyon 380 bin dolar tutarında 32 bin 835 ton fındık ihraç edilen İtalya, İtalya'yı ise 58 milyon 747 bin dolar tutarında 23 bin 986 ton fındık ihraç edilen Fransa izledi. Türkiye'nin, dünya fındık üretimi ile tüketiminin yüzde 73'ünü sağlamaktadır.
Türk fındığını Uzakdoğu ülkelerine tanıtma ve yeni pazarlar bulma çalışmalarında büyük başarı sağlanmış olup , ilk kez tatmış oldukları fındığı çok seven Çinliler, fındığa enerji veren kutsal yemiş anlamına gelen Weizhengu adını vermişlerdir. 2000 yılında başlatılan Türk fındığını Japonya ve Çin başta olmak üzere Uzakdoğu ülkelerine tanıtma ve fındığa yeni pazarlar bulma çalışmaları 2001 yılında aktif hale gelerek, bu ülkelere yapılan fındık ihracatında % 400 artış sağlanmıştır.
Çin'de yoğunlaşan promosyon çalışmalarıyla nüfusu 1 milyarı geçen bu ülkede Türk fındığı tanıtılarak fındığı, Çin pazarına sürülmesiyle, bir vitamin deposu olan fındık, sağlığına düşkün olan Çinliler'in bir hayli dikkatini çekti. Fındığın, bir çok hastalığa ve cilde iyi geldiği konusunda kendilerini bilgilendirildiğinde, fındıkla çok daha fazla ilgilendiler. Çinlilere, reklâm panoları, VCD, tanıtım katologlarıyla fındığın tanıtımı ve kuruyemiş piyasasındaki imajı anlatılmaya çalışıldı. Çin'de ismi bile olmayan fındığı tanıtabilmek için isim bulma yarışması yapıldı. İkibine yakın isim arasında enerji veren kutsal yemiş anlamına gelen Weizhengu seçildi. Şu an fındık Çin'de Weizhengu ismi ile anılmaya başlandı.
Türkiye, 2001 yılı içerisinde Çin'e 522 ton fındık ihracatı yaparak, 1 milyon 706 bin dolar, Japonya'ya ise 607 ton ihracat gerçekleştirerek, 2 milyon 100 bin dolar gelir elde etmiştir.
6.2 - Ünye’nin Fındık ve Mamulleri İhracatında Alternatif Pazarlarının Geliştirilmesi
Piyasada bilginin hızlıca aktığı ve ekonomik olanın daha çabuk keşfedilip esnek üretim yöntemlerinin benimsendiği günümüzde Amerika gibi bir büyük ülke, fındık ihracatı açısından bizim ülkemiz için hayatî önemdedir. Ancak Amerika şokella, sarella, mütela tipi ürünlerde fındık yerine badem ezmesi kullanmaya başlamıştır. Bu damak zevkini reklâmlarla da olsa hem değiştirirken, aslında olan en kalitesiz fındık konusunda tüketicilerin ve örgütlü üreticilerin tepkisidir. Ve fındık ihracatı konusunda bizim gibi ülkeleri fazlasıyla etkilemektedir. Bu durumda genel olarak fındık ihracatımızı geliştirmek doğrultusunda neler yapılabilir asıl soru olarak karşımıza çıkmaktadır.
Türkiye ekonomisinin en önemli problemlerinden birisi, ihracatın istikrarsız ve potansiyelin çok gerisinde olmasıdır. Her yıl meydana gelen dış açıklar ekonomik gelişmemizi büyük ölçüde engellemektedir. İhracatımızın istikrarsız ve potansiyelin çok gerisinde olmasının nedeni, ihraç edilecek ürünlerimizin olmaması veya doğal kaynaklarımızın yetersizliği değildir. Aksine dünya çapında büyük önem taşıyan birçok ürün ülkemizde bolca üretilebilmektedir. Asıl neden, bu ürünlerden gereği gibi yararlanılamamasıdır. Bu ürünlerden birisi de, en önemli geleneksel ihraç ürünlerimizden olan fındıktır.
Sert kabuklu kuru meyveler grubuna giren fındık, bütün dünyada çok geniş bir tüketim alanına sahiptir. Çerez olarak tüketilebildiği gibi, çeşitli işlemlere tâbi tutularak mamul (fındık ezmesi, fındık püresi, fındık krokanı vs.) hale getirilip, bu şekilde de tüketilebilir. Çerez olarak sadece nihai tüketiciler tarafından tüketilen fındık, mamul şeklinde hem tüketiciler, hem de çeşitli sanayi dalları tarafından yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bu sanayi dalları arasında çikolatacılık başta olmak üzere; bisküvi, pasta, tatlı, şekerleme, dondurma gibi pek çok sanayi dalı vardır.
1997 yılı verilerine göre (653 bin ton kabuklu olan) dünya fındık üretiminin yaklaşık % 75’i ülkemizde yapılmaktadır. Bunun % 20’si iç pazarda tüketilirken, geri kalan kısmı ihraç edilmeye çalışılmaktadır. 482 bin ton kabuklu olan 1997 yılı dünya fındık ihracatının % 84’ü ülkemizden yapılmıştır. Dünya fındık üretim ve ihracatında Türkiye’nin bu kadar büyük bir payı olmasına rağmen, bu üründen gereği gibi yararlanıldığını söylemek mümkün değildir. Bunun iki temel nedeni vardır. Birincisi, fındık mamulleri (işlenmiş fındık ürünleri) üretim ve ihracatının çok düşük olmasıdır. İkincisi ise, geleneksel pazarımız olan AB pazarı dışına çok az çıkılmasıdır.
Bu değerli ürünümüzün kaderi yıllardır birkaç Avrupa ülkesinin iki dudağı arasından çıkacak sözlere bağlı kalmaktadır. Zira fındık ve mamulleri ihracatımızın % 87’si bu ülkelere yapılmaktadır. Bu pazar yapısı nedeniyle, özellikle dünya üretiminin tüketimden fazla olduğu yıllarda ya büyük stoklarla karşılaşılmakta ya da Avrupa ülkeleri fındığımızı istedikleri şartlardan satın alabilmektedirler. Böylece hem üreticilerimiz, hem de ihracatçılarımız zor durumlarda kalmakta, önemli gelir kayıplarına uğramaktadırlar.
Diğer taraftan ülkemizden sonra dünyanın en çok fındık üreten ülkeleri olan İtalya ve İspanya’nın Avrupa Birliği üyesi ülkeler olmaları pazar riskimizi daha da artırmaktadır. Çünkü bu ülkeler üyelik avantajlarını kullanarak üye ülkelere gümrüksüz satış yapmakta, dolayısıyla üretimin fazla olduğu yıllarda stok yükü tamamen Türkiye üzerinde kalmaktadır.
Ayrıca, bazı Avrupa ülkeleri bizden satın aldıkları fındıkla aynı zamanda önemli bir fındık mamulleri üreticisi - ihracatçısı oldukları için, ülkemizden yapılacak işlenmiş ürün ihracatına birlik bazında önemli sınırlamalar getirmektedirler. Nitekim yapılan GB anlaşmasında fındık ve mamulleri tamamen kapsam dışı tutulmuştur.
Ülkemizin Avrupa ülkeleri tarafından sırtından para kazanılan fason ülke konumundan kurtulabilmesi için fındık ihracatında “pazar ve mamul geliştirilmesi” konusuna özel bir önem verilmesi gerekir. Hazır ürünü hazır pazarlara satmak yerine, yeni pazarlar ve yeni mamuller geliştirmek için bir an önce harekete geçilmelidir. Bunun başarılması halinde, ülkemiz bu üründen çok daha büyük miktarlarda döviz kazanabilecektir. Ayrıca fındık mamulleri üretimine dayalı yatırımlarla işsizliğin çok yüksek olduğu ülkemizde önemli bir istihdam alanı oluşturulabilecektir. Arz fazlası fındık için özellikle kalitesiz fındık sahalarının daraltılması, kalitenin ve standart çeşitlerinin ortaya konulması sağlıklı ürün yetiştirilmesi, alfatoksin için önlemler alınması gereklidir.
6.3 - Alternatif Pazarların Geliştirilmesi Yolunda Yapılması Gerekli Ön Çalışmalar
Dünya varolduğundan beri hemen her konuda çok önemli değişikliklere sahne olmuştur. Özellikle son yüzyıldaki hızlı teknolojik gelişmeler; ekonomik, politik, yasal, kültürel ve toplumsal hayatta çok önemli değişimleri beraberinde getirmiştir. Değişen şartlar bir çok kavram ve anlayışta olduğu gibi, pazarlama kavram ve anlayışında da önemli değişikliklere neden olmuştur.
1960 ve 1970'ler başta ABD olmak üzere bir çok gelişmiş ülkede yaygınlaşan anlayışa göre, artık; "yap-sat" devri bitmiştir. Tüketici, işletmelerin mallarını talep eden bir “piyon” olmaktan çıkarak, “kral” durumuna gelmiştir. “Ne üretirsem satarım; yeter ki satmasını bileyim" şeklindeki klâsik pazarlama anlayışına sahip işletmelerin, bu pazarlarda ise aşağıdaki şekildeki pazarlama anlayışı geçerlidir.
Diğer taraftan, 1980’li yıllara gelindiğinde, değişen şartlar yeni bir anlayışı gündeme getirmiştir. “Toplumsal ya da sosyal pazarlama” diye adlandırılan bu yaklaşım, özellikle çevrenin korunmasına yönelik tedbirleri ifade etmektedir. Böylece, sadece bireysel olarak tüketicinin mutluluğunu değil, tüm toplumun mutluluğunu ve refahını benimseyen daha çağdaş bir pazarlama anlayışı ortaya çıkmıştır. Günümüzde bu anlayış, çevreyi koruma açısından, özellikle gelişmiş ülkelerde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
Fındık ve mamulleri ihracatında yeni pazarlar geliştirmek isteyen işletmelerin, bu faaliyetlerinde başarılı olabilmeleri için öncelikle, toplumsal çıkarları da dikkate alan bir pazarlama anlayışına sahip olmaları gerekir. Bunu zorunlu kılan temel nedenler şöyle sıralanabilir :
*Fındık ve mamulleri tüketilmesi zorunlu olmayan ve genellikle fiyatları yüksek ürünlerdir. Bu nedenle, çoğu zaman gelir düzeyi yüksek pazarlarda talep bulabilmektedirler. Bu pazarlarda ise, aşağıdaki şekilde pazarlama anlayışı geçerlidir :
*Gelişmiş ve gelişme yolundaki ülkelerde tüketiciler artan rekabet ve haberleşme imkânlarına bağlı olarak eskiye oranla çok daha bilinçlidirler.
*Gelişmiş ve gelişme yolunda ülkelerin çoğu, çevrenin ve tüketicinin korunması ile ilgili bir çok yasal düzenlemelere gitmiştir.
*Dış pazarlarda başarılı olmak isteyen işletmeler kendi amaçları ile toplumun ihtiyaçlarını uyumlaştırmalıdırlar. Bunun da yolu, pazarlama anlayışından geçer. Çünkü bu anlayışla işletme, artık kendi arzu ettiği şekilde değil, hedef pazarın arzu ettiği şekilde üretmektedir. Dış pazarların ekonomik, sosyal, kültürel, yasal ve politik amaçlarına uygun mamuller üretmeyen ihracatçıların başarılı olması çok zordur.
*Fındık ve mamulleri bizzat tüketicilerin damak zevklerine hitap eden ürünlerdir. Bu nedenle işletmeler ayrıca faaliyetlerine, mutlaka tüketicilerin zevk ve tercihlerini belirlemekle başlamalıdırlar.
*Fındık ve fındık mamulleri ihracatçısı ülkelerle, bunların yerine ikame edilebilen ceviz, badem gibi ürünleri ihraç eden ülkelerin uluslararası pazarlarda oluşturdukları rekabet, başarılı olmak için çağdaş pazarlama anlayışını gerektirir.
Raporun Devamını İzlemek İçin Tıklayınız